ETİLER OPTİK
40 yıllık miras…
Biz kişilere tarzı ile kullandığı gözlüğü bütünleştirmede yardımcı oluyoruz. Kişiye özel stil danışmanı gibi gözlük danışmanlığı yapıyoruz.
Merhaba, hepimizin bildiği gibi optisyenlik size ailenizden kalan bir meslek. Mesleğe ilk girişiniz ve bugüne kadar olan yolculuğunuzdan bahsedelim mi?
Ufuk: Sizlerin de söylediği gibi Etiler Optik bir aile şirketi. 2007 yılında merhum amcam, Seda Hanım’ın da babası Arif Bey tarafından ve onun öncülüğünde kurulmuş şirkettir. Amcam 30 yıllık tecrübesi neticesinde 2007 yılında Etiler Optik açıldıktan sonra bizlerde her sene üzerinde koya koya satış ve hedeflerimizi gerçekleştirdik ve bugünlere kadar geldik.
Seda: Babam çok uzun senelerdir bu işi yapıp bu işletmeyi kurma kararı aldığında, daha doğrusu o aşamaya gelene kadar bir yandan beni de buraya hazırladı. Sektöre ilk önce bir cam firmasında işe başladım daha sonra bir çerçeve firmasında devam ettim. Babam “tamam artık, sen oldun” dedik sonra ve 2007’de burayı açtık. Ondan sonra “Sen burada tek başına yapamazsın. Sana bir destek lazım” dedi ve Ufuk’un da anlattığı gibi beraber çalışmaya başladık.
Etiler Optik sizin için 40 yıllık tecrübelerinin bir mirası. Bunu devam ettirmek, üstelik her geçen yıl daha da üzerine katarak yol almak büyük bir başarı. Bu yolculukta neler yaşadı ve gelecek için planlarınız nelerdir?
Ufuk: Çok zorlu bir süreçti. Hani derler ya “Canımızı dişimize takarak çalışmak” diye. Özellikle amcamın vefatından sonra “Aman müşteriler onun yokluğunu hissetmesin, buraya gelmeye devam etsinler” diye sabah 07:00’den akşam geç saatlere kadar çalıştık. İyi ki de öyle yaptık demek ki her geçen sene daha da artan müşteri sayısı ile büyümeye devam ediyoruz.
2022 yılında mağazanızı yeniden dekore ettirdiniz. Yeni konseptinizin ilhamından ve müşterilere yansımasından bahsedelim.
Ufuk: Dürüst olmak gerekirse 15 sene sonrasında mağazanın yenilenmeye ve güncel değişikliklere ihtiyacı vardı. İşinde uzman, çok başarılı bir mimar ile çalıştık. Birlikte İtalya ve Amerika’daki bazı butik gözlük mağazalarının dekorasyonlarından inceledik ve Etiler Optik müşterilerine ve bu lokasyona uygun hitap edecek bir mağaza tasarladık ve yaptık. Müşterilerden geri dönüşler çok güzel oldu. Biz yeni mağazanın keyfini çıkartıyoruz.
Etiler ve çevresi her zaman büyük markaların, firmaların ve işletmelerin gözdesi bir semt olmuştur. Burada mağaza sahibi olmak ve bu rekabetin tam ortasında olmak nasıl bir sorumluluklar getiriyor?
Seda: Lokasyonun ve müşteri kitlemizin farkındayız. Bizim tercih eden kişiler başka yerlerde bulacağı ürünleri değil tam tersi hiç görülmeyeni tercih ediyorlar. Çevremizde ki bütün mağazalar da moda markalarını ve butik markaların koleksiyonlarını bulabilirsiniz. Biz ise en çok satan gözlükten ziyade müşteri kitlemize yakışacak ve onlara istediklerini sunacak seçimler yapıyoruz. Kime ne satabileceğimizi bilerek ürünleri alıyoruz. Aslında biz kişilere tarzı ile kullandığı gözlüğü bütünleştirmesine yardımcı oluyoruz. İhtiyaç karşılamak için değil de, stil danışmanı gibi gözlük danışmanlığı yapıyoruz. Burada da müşterinin bize teslimiyeti çok güzel bir duygu. Bizim fikir ve önerilerimize, onlar için uygun gördüğümüz seçimlere çok saygı duyuyorlar ve çok içlerine bize güveniyorlar. Müşterilerimiz buraya geldiklerinde “Çok değişik tasarım gözlükler var, daha önce hiç görmedim. Tam aradığım gibi” diyorlar. Bu da birbirimizi ne kadar tanıdığımızın bir kanıtı oluyor.
Bu farklı ve müşterilerinize özel gözlükleri nereden nasıl temin ediyorsunuz?
Ufuk: Bütün yurtdışı fuarlarına ziyaretçi olarak gidiyoruz. Fuara gitmeden önce saatlerce bilgisayar karşısında vakit geçiriyor, koleksiyonlarını inceliyoruz. Fuara gitmeden önce ürünleri görmüş oluyoruz. Oraya gittiğimiz zaman da bu çok güzel, bu bizim müşteri profilimize uygun alalım diyebiliyoruz. Müşterilerimize farklı ürünler getirebilmek için dünyanın dört bir yanını dolaşıyoruz. Bu yüzden Seda’nın dediği gibi “Bu ürünleri hiçbir yerde görmemiştik” diyorlar. Birinci hedefimiz bizden aldığı bir gözlüğü dışarıda yürürken gözlüğüne bakıldığını hissetmesi, bir arkadaşının gözlüğün ne kadar güzelmiş, nerden aldın dedirtebiliyorsak ve müşterimiz üründen memnun ise işimizi düzgün yapmışızdır.
Hangisinin satışları daha yüksek. Güneş mi, optik mi?
Seda: Bunu şube ve lokasyon olarak ayırabiliriz. Bu mağaza için aşağı yukarı optik ve güneş satışları eşit diyebiliriz. Burası 15 yıllık bir mağaza dolayısıyla müşterilerimiz ile uzun soluklu ve sadık bir ilişkilerimiz var. Senelerdir buradan gözlük alıyorlar ve güveniyorlar. Bebek mağazanın neredeyse tamamı güneş ağırlıklı diyebiliriz. Bildiğiniz gibi bu mağaza kadar eski değil. O yüzden orası da kendi müşteri profilini oturttuğu zaman optik gözlük almak isterse tabiri caizse müdavimleri oluşacaktır.
Başka bir yerde şubeleşmeyi düşünüyor musunuz?
Ufuk: Biz kendi Seda ile aramızda da iş bölümü yapıyoruz. İşin mali yönetimi Seda’da olduğu için o her zaman daha temkinli ve sağlam adımlar atar. Ben ise çok istiyorum, Seda’nın frenlemeleri olmasa çoktan açmıştık. Tabi ki çok şubeli bir zincir mağaza olmak gibi bir hedefimiz hiçbir zaman yok. Butik mağaza anlayışını kaybetmek istemiyoruz.
Sizce sektörün en önemli sorunu ne ve çözülebilmesi için sizin fikirleriniz nelerdir?
Seda: Çok gerçek olduğuna inandığımız bir şey var hep beraber konuşuyoruz. Sadece bizim için değil diğer meslektaşlarımız için de Türkiye genelinde optik sektöründe servis veren meslektaşlarımızın yetkinliklerinde en büyük sıkıntı var. Bu duruma bizlerde dahiliz. Türkiye’de optometri yok. Hastanın göz ölçümünü yapıp, camını gözlüğünü kompakt bir şekilde her şeyin tek bir elden çıkması çok iyi bir şey aslında. Doktora gidiyor reçete alıyor. Buraya geliyor gözlük alıyor. Bazen ekonomik sebeplerden dolayı camı başka yerden çerçeveyi başka yerden alıyor. Halbuki Optometri olsa daha kompakt ve daha doğru hasta takibi yapma şansımız olur.
Ufuk: Atölyeye gidiyoruz, camı biz kesiyoruz, en uygun çerçeveye montajını biz yapıyoruz, müşterinin tüm konforunu biz sağlıyoruz. Bütün bunları yapabiliyorken neden ben müşterimin göz numarasını tayin edemeyeyim. O yüzden optometrinin Türkiye’ye gelmesi bizimde en büyük noksan olarak gördüğümüz şeydir.
Uluslararası markalarla rekabet edebilen tasarım bir marka yarattınız. Sauren markası nasıl ilerliyor, hedeflerin çok üstünde olmak nasıl bir duygu?
Ufuk: Aslında işlerin bu raddeye geleceğini ikimizde tahmin etmiyorduk esasında. 2017 yılında Fransa’da Silmo Paris Fuarında lüks segment kategorisinde ödül alınca her şey bir an da değişti. İlk defa bir Türk markası böyle bir ödül aldı, bu da bize çok daha büyük bir sorumluluklar yükledi. Bunu davam ettirmek adına tabii ki çok çalışıyoruz ve her gün gelişiyoruz.
Seda: Sauren Eyewear’ın Etiler Optik tarafından tasarlanıp dünyada ve Türkiye’de kullanılıyor olması ve marka bilinirliğinin bu kadar artıyor olmasının en önemli sebebi, bizim lokasyonumuz ve müşteri profilimizdir. Kanaat önderleri, ünlüler, kaliteli zevklere sahip müşteri kitlemiz mağazamıza gelip ürünleri gerçekten beğenip, satın alıp kullanmaya başladıklarında en güzel tanıtım oluyor. Müşteri memnuniyeti ile doğan tanıtım en güvenilir ve hızlısı oluyor.
Silmo İstanbul’da hem katılımcı olarak hem de ziyaretçi olarak bulundunuz. İki açıdan da Silmo İstanbul hakkında ki görüşlerinizi duymak isteriz.
Seda: Ziyaretçi olarak yorumlarsam dünyanın birçok yerinden ve Türkiye’den bir sürü meslektaşımızla bir araya gelmek çok güzel ve kıymetli bir duygu. Ziyaretçi olarak gelip gezmekten, her stantta durup her bir arkadaşımla kucaklaşmaktan mutluluk duyuyorum. Hakikaten herkesi bir araya topladığınız çok kıymetli bir organizasyon. Bir anda her şeye hakim olabilmek için 4 gününüz var. Yeni ne çıkmış? Kim ne getirmiş? Katılımcı olarak ise çok daha başka. Bize yol gösteren ve bizi evimizde gibi hissettiriyorsunuz her seferinde. Bizim sırtımızdan yük alıyorsunuz. Sizler sayesinde Türkiye’yi dolaşmak durumunda kalmıyoruz. Aynı zamanda sizlerle bu deneyimleri paylaşmak çok samimi, gerçek ve sıcak.
Ufuk: Silmo İstanbul sektörümüz için ‘Bayramlaşma’ yeri diyebilirim. Beşerî ilişkilerin her zaman canlı kalmasını sağlıyor.
4 your eyes optik magazin dergisi artık Dijital Yayın olarak devam edecek. Bu değişimi ve yeniliği bir mağazacı olarak nasıl değerlendiriyorsunuz?
Ufuk: Dünyada hayır diyemeyeceğiniz şeylerin başında teknoloji geliyor. Farkındaysanız artık gazete okuyan insanları çok göremiyorsunuz. Gazeteyi bile biz cep telefonlarımızdan okur hale geldik. Bu yeni dünyanın bize sunduğu bir şey. Buna karşı gelemeyiz. Dijital olarak her şeye ulaşıyorsak, derginin de önümüze canlı olarak durmasının çok da gereği yok. Biz de dijital olarak her an her yerde ulaşırız.
Şubat 2023