Ademur Optik

Ademur Optik

Kalite ve Konfor Vadediyor

“Silmo İstanbul’da bu yıl ilk kez markalarımızı sergileyecek olmamız bizim için heyecan kaynağıdır.”

Merhaba İlker Bey… Kendinizi okurlarımıza tanıtıp, optik sektörüne girmeye nasıl karar verdiğinizden bahsedebilir misiniz?
Optik sektörü sürekli kendini geliştiren, insan sağlığına odaklı ve yaşam kalitesini doğrudan etkileyen bir meslek olduğu için her gün aynı heyecan ile üzerine ne koyabilirim motivasyonuyla, 1999 yılından beri bu sektörde çalışmaya devam ediyorum. Sektörün önemli firmalarında toptan ve perakende bölümlerinde uzun yıllar emek verdikten sonra 2020 yılından itibaren de Ademur Optik çatısı altında, sektöre dair gelişim hedeflerimizi gerçekleştirmek için tüm donanımlarım ile yararlı olmaya çalışıyorum.

Firmanızı hangi amaç ve hedeflerle kurmaya karar verdiniz?
Ademur Optik 2012 yılında %100 yerli sermaye ile kurulmuş, optik sektörünün her alanında faaliyet göstermeyi hedefleyen, hızlı ve emin adımlarla büyüyen bir şirkettir. Bünyemizde kendi markamız Roysse ile birlikte distribütörlüğünü yaptığımız iki özel marka olan Original Vintage Sunglasses ve Nano Vista yer almaktadır. Ülkemizdeki seçkin optik mağazaları ile tüketiciye ulaştırılmaktadır.

Markalarınızdan, teknik özelliklerinden ve müşteri profilinizden bahsedebilir misiniz?
Ademur Optik olarak bu yıl ilk kez katılımcısı olacağımız Silmo İstanbul Optik Fuarı’nda Nano Vista ve Orginal Vintage Sunglases markalarının Türkiye distribütörü olarak ürünlerimizi tedarikçilerimiz ile buluşturuyoruz. Nano Vista, çocukların gözlüklere uyum sağlaması yerine gözlüklerin onlara uyum sağlamasını hedefleyen, kurallar koymadan, kırmaktan korkmadan çocukların gözlükleri ile rahatça yaşamalarını sağlayan doğa dostu bir markadır. Sürdürülebilirliği çok önem veriyoruz bu yüzden dünyanın en dayanıklı bebek/çocuk/genç (0/14 yaş) koleksiyonunu tedarikçilerimiz ile buluşturuyoruz. Tüm ürünler Siliflex materyalden üretilmiştir. Bu sebeple süper esnek ve kırılmaya karşı çok dayanıklıdır. Nano Glow serisi, karanlıkta parlayan kollara sahip olup çocuğunuzun gece kalktığında gözlüğünü kolaylıkla bulmasını sağlar ve gece düşük ışık koşullarında çocuğunuzun fark edilmesini sağlayarak güvenliğini artırır. Nano Clip On serilerinde, iki farklı bant seçeneği ile kullanılabilmektedir. Bu sayede çocuklar günlük tüm aktivitelerini tek bir gözlükle sürdürebilmektedirler. Clip on gözlüklerin güneş camları UV 400 korumalı Polarize flitreli + Blue Block flitreli tam korumalı camlara sahiptir. Original Vintage Sunglasses ise geçmişin ikonik tasarımlarının günümüze uyarladığı, sıra dışı modeller, benzersiz el yapımı işçilik ve birinci sınıf materyallerden üretilen orijinal İtalyan markasıdır. Tüm modeller için cam ve çerçeve kombinleri seçilerek sipariş oluşturulabilmektedir. Ürünler zengin aksesuar seçenekleri ile tamamen kişileştirilebilmektedir. Koleksiyonlar geçmiş ile bugünü bir araya getiren tasarımlar içermektedir.

Satış ve satış sonrası hizmetleriniz nelerdir?
Distribütörlüğünü yaptığımız tüm markalara, bayilerimizin Türkiye’nin her yerinden 7/24 ulaşılabilmesi, mağaza konforunda hızlı sipariş oluşturulabilmesi, yedek parça teminlerinin yapılabilmesi, cari hesaplarını kontrol edip istediklerinde güvenle ödeme yapabilecekleri b2b.ademuroptik.com online toptan satış sitemiz ile kesintisiz hizmet sunuyoruz. Ayrıca, Türkiye’deki optik mağazalarını bölge bölge ziyaret eden plasiyerlerimiz ile bayilerimiz ile birebir iletişim kurarak eksik ve ihtiyaçları yerinde tespit ederek hızlı geri dönüş sağlamaya önem veriyoruz.

Türkiye optik sektörünün bugünü ve geleceği ile ilgili yorumlarınız nelerdir?
Türkiye’de optik sektörü, geleceğe dair büyük fırsatlar ve parlak bir perspektif sunuyor. Yeni teknolojik gelişmeler, inovasyonlar ve çevrimiçi satış platformları, sektörün büyümesini hızlandırarak müşterilere daha iyi hizmet sunma kapasitesini artırıyor. Gelecekte optik sektörünün sürdürülebilirlik, kişiselleştirme ve sağlık odaklı inovasyonlara daha fazla önem vermesi bekleniyor.

Optik ve güneş gözlüklerinde 2023-2024 trendleriyle ilgili neler söyleyebilirsiniz?
Optik ve güneş gözlüğü sektöründe 2023-2024 yıllarına yönelik belirgin trendlerin başında dijital mavi ışık koruma teknolojileri geliyor. Artan dijital cihaz kullanımı göz sağlığına olan hassasiyeti artırdığından, bu trend, gözlük lensleri ve güneş gözlükleri tasarımlarında daha fazla yer buluyor. Aynı zamanda sürdürülebilirlik ve geri dönüştürülebilir malzemelerin kullanımı da artıyor.  Güneş gözlüğü modasında ise büyük ve renkli çerçeveler öne çıkıyor. Özellikle yaz aylarında canlı ve eğlenceli renklerdeki çerçeveler tercih ediliyor. Geometrik tasarımlar ve keskin hatlar da trend haline gelmiş durumda. Bununla birlikte, yüksek kalite ve dayanıklılık talepleri de artıyor. Optik ve güneş gözlükleri, uzun ömürlü malzemeler ve çerçevelerle donatılarak tüketicilerin bu beklentilerini karşılamayı hedefliyorlar. Son olarak, müşteriler artık optik ve güneş gözlüklerini sadece bir ihtiyaç olarak değil aynı zamanda birer aksesuar olarak görüyorlar. Gözlükler, kişisel stilin tamamlayıcısı olarak kabul ediliyor ve bu, farklı tasarım ve şekil seçenekleri sunan aksesuarların popülerliğini artırıyor. Özellikle retro ve vintage tarzlarından ilham alan güneş gözlükleri, geçmiş dönemlerin modasını modern yorumlarla sunarak dikkat çekiyor. Bu çeşitlilik, herkesin kendi tarzına uygun optik ve güneş gözlüğü bulabilmesini kolaylaştırıyor.

23-26 Kasım 2023 tarihlerinde düzenlenecek olan Silmo İstanbul Optik Fuarı’nın katılımcıları arasındasınız. Fuarlardan beklentileriniz nelerdir? Silmo İstanbul’un on yıllık sürecini nasıl değerlendirirsiniz?
Silmo İstanbul Optik Fuarı’na bu yıl ilk kez katılacak olmamız büyük bir heyecan kaynağıdır. Bu tür uluslararası fuarlar, sektördeki gelişmeleri takip etmek, yeni iş bağlantıları kurmak ve ürünlerimizi sergilemek için mükemmel fırsatlardır. Silmo İstanbul’un on yıllık süreci, optik sektöründeki gelişmeleri desteklemek ve bu alandaki paydaşları bir araya getirmek açısından büyük bir başarıdır. Bu tür etkinlikler, sektörün büyümesine katkı sağlamak ve yenilikçi çözümler sunmak için önemlidir.

Dijital yayın yapmaya başlayan dergimiz 4 your eyes ile ilgili görüşleriniz nelerdir?
Dijitalleşme, günümüzde her sektörde olduğu gibi optik sektöründe de büyük bir önem arz etmektedir.  4 your eyes’ın bu yeniliği, sektörün dijitalleşme sürecine önemli bir katkı sağlayacaktır. Bu durum, optik sektörünün daha fazla kişiye ulaşabilmesi ve sektörde farkındalık yaratılması için önemli bir fırsattır.

Ekim 2023

Mooshu

Mooshu

Sofistike ve Vintage

Silmo İstanbul bizim gibi butik firmaların kendilerini daha güzel ve doğru ifade edebildiği harika alanlar yaratıyor.

Merhaba Kadir Bey… Kendinizi okurlarımıza tanıtıp, optik sektörüne girmeye nasıl karar verdiğinizden bahsedebilir misiniz?
Merhabalar. Ben Kadir Cinemre, İstanbul’da doğdum. Işık Üniversitesi Optisyenlik Bölümü mezunuyum. Yaklaşık yirmi yıldır optik sektörü içindeyim. İlk olarak 2006 yılında satış pazarlama departmanında uzmanlaşmak için sektöründe öncü, dünya markası olan bir cam firmasında çalışmaya başladım. Sonrasında 2010 yılında çerçeve bölümünde yine dünya markaları distribütörü olan bir firmada marka satış sorumlusu olarak devam ettim. Optik sektörünün değişkenliği ve modaya yakınlığı beni bu sektöre en çok yaklaştıran unsurlar oldu. Yeniliğe çok açık ve üzerine çok şeyler katabileceğimiz bir sektör olduğunu düşünüyorum.

Firmanızı hangi amaç ve hedeflerle kurmaya karar verdiniz?
Optik sektörü ile 2006 yılında tanıştım. Sektörün her bölümünde farklı görevlerde bulundum. Farklı firmalarda farklı markaların satış sorumlusu olarak çalıştım. Cam, çerçeve, toptan, perakende bölümlerinde markalar ile sürekli iç içe oldum. Sonrasında vintage merakım ile gelecek yıllara retro gözlükler hazırlamak için kolları sıvadım. Sektörün birçok alanına hakim olduktan sonra hedeflerim doğrultusunda üretim üzerine yoğunlaştım. Retro çizgiler taşıyan, yerli ve el yapımı ürünler ortaya çıkarma fikri oldukça heyecanlı bir başlangıç yapmama vesile oldu.

Mooshu markasından, müşteri profilinden ve teknik özelliklerinden bahsedebilir misiniz?
Mooshu markası tasarımdan üretime %100 Türk markası olarak doğdu. Markanın isim anlamı (M) harfi Men kelimesinden gelir; yani sert ve erkeksi hatlara sahip, (OO) harfleri gözlüğü temsil eder, (S)(H)(U) İngilizcede kadını temsilen SHE kelimesinden gelir; kadınların kıvrımlı ve estetik hatlara sahip olmasını temsil eder. Markamızın tasarımlarının yüzde doksanı uniseks tasarımlara sahiptir. Hem kadınların hem erkeklerin tercih edebileceği sofistike ve vintage çizgilere sahiptir. Kullanışlı olmasının yanı sıra özgün tasarımlar sunmaya önem veriyoruz. Hafif ama gösterişli, farklı dizaynlara sahip gözlüklerde konfor beklentisi olan kullanıcılar müşteri profilimizi oluşturmaktadır. Mooshu markasının en önemli ilkesi ‘kaliteli değilse, yapma’dır. Üretimde kullanılan her bir parça özenle dizayn edilir. Her model kullanıcıların beğenisine sunulmadan önce yaklaşık beş kez revizyon edilir. Mükemmeli bulana dek üzerinde çalışmalara devam ediyoruz. Tüm Mooshu modelleri vidasız ve kaynaksız tasarımlara sahiptir. Yenilik odaklı bir dinamiğe sahibiz. Üretim sistemlerimizi geliştirmek için büyük bir çaba sarf ediyoruz, dolayısıyla teknolojik çalışmalara ve Ar-Ge bölümümüze büyük bir zaman harcıyoruz. Kaplama konusunda dünyanın yenilik olarak sundukları teknolojileri biz Türkiye’de zaten kullanıyoruz.

Titanyum kaplama ile uzun ömürlü ürünler üretiyoruz. Camlarımızın üretimini kendi renk kartelamız ile yaptırıyoruz. Tüm camlarımız anti-refle kaplamalı ve net bir görüş sağlayan PA lenslerden oluşuyor. Ürünlerimizin kesimi, montajı lazer teknolojileri ile yapılıyor. Binde birlik bir hata payı ile çalışıyoruz. Bu yıl yeni koleksiyonumuza bio-acetate seri ekledik. Gövde asetat, saplar metal kombinini bu yıl müşterilerimizin beğenisine sunuyoruz. Yine tamamı Türkiye’de kendi atölyemizden çıkan, tamamen doğaya uyumlu ürünler ile sıfır karbon tüketimine yaklaşmaya yöneliyoruz. Gözlük kılıflarımız vegan deriden oluşuyor. Tasarımlarını ve üretimini Türkiye’de yapıyoruz.

Satış ve satış sonrası hizmetleriniz nelerdir?
Satış ekibi arkadaşlarımız ile sürekli toplantı yaparken, aslında hayalimize ortak arıyoruz. Satış noktalarımızı buna göre belirliyoruz. Marka değerimizi korumak bizim için çok önemli. Sadece ürün satmak, para kazanmak bizim işimiz değil. Biz kazancımızı, bilgimizi ve değerlerimizi markamızı daha ileriye taşımak için harcıyoruz. Üretim bize ait olduğundan hiçbir model veya ürün için müşterilerimiz ile tedarik sorunu yaşatmıyoruz. Her türlü cam, yay, kanca, terminal gibi yedek aksamlar konusunda müşterilerimizin; dolayısıyla onların da müşterilerinin memnuniyetini birinci sıraya koyuyoruz. Kimse bir yedek parça için haftalarca beklemek istemez. Kendimizden pay biçmeliyiz.

Sektördeki bilinirliğinizi artırmak için hangi tanıtım ve reklam çalışmalarına başvuruyorsunuz?
Markamızı daha iyi noktalara ulaştırmak, bilinen, tanınan bir marka haline getirmek için sosyal medyayı etkili kullanmaya gayret gösteriyoruz. Ünlü simalarla işbirliği yaparak farklı kitlelere ulaşmayı hedefliyoruz. Influencer çalışmaları bize ve optik mağazaların ürünlerimizi satmalarına destek oluyor. Bilinen, tanınan kişilerin ürünlerimizi kullanması müşterilerimize güven veriyor. Sosyal medya ile birlikte optik fuarlara katılımın da bize çok fazla fayda sağladığını görüyoruz. Yeni optik mağazaları, çalışanları ve genç optisyen arkadaşlarımız ile fuarlarda markamıza ve tecrübelerimize çok fazla yenilikler katıyoruz. Aynı zamanda fuarlar dünya pazarına açılan kapı niteliği taşıyor. Bizimde amacımız bu zaten. Bir dünya markası olmak.

Türkiye optik sektörünün bugünü ve geleceği ile ilgili yorumlarınız nelerdir?
Türkiye pazarının dünyanın göz ardı edemeyeceği bir pazar haline gelmiş durumda olduğunu düşünüyorum. Özellikle bizim gibi katma değeri yüksek ürünler Avrupa’da yoğun ilgi görüyor. Türkiye’ye yoğun bir ilgi var. Pandemi sonrası artan taşıma masrafları ve maliyetler, Uzakdoğu pazarına ilgiyi azalttı. Ülkemize yoğun bir ilgi olduğunu düşünüyorum. Biz her yıl yatırımlarımızı, Ar-Ge çalışmalarımızı, kapasitemizi artırarak geleceğe hazırlanıyoruz. Yakın zamanda Türk markalarının da dünya markalarının arasında yer alacağını, vizyonumuzun her yıl artarak ülkemize katma değer katacağını düşünüyorum.

Optik ve güneş gözlüklerinde 2023 trendleriyle ilgili neler söyleyebilirsiniz?
Geçtiğimiz yıl ve öncesindeki birkaç sezon minimal gözlükler daha revaçtaydı. Fakat bu yıl büyük ve çok renkli modeller trend haline geldi. Büyük asetat modeller son zamanlarda tercih ediliyor. Pastel renkler tercihlerin ilk sıralarında yer alıyor. Biz Mooshu modellerimizde sıra dışı renklerde, zamansız çizgilerde ürünleri tercih ediyoruz. Buradaki amaç trendi oluşturmaktır. Sadık müşteri kitlemize var olan trendleri sunmak yerine oluşturduğumuz trendleri sunmayı tercih ediyoruz.

Fuarlara katılıyoruz dediniz… Fuarlardan beklentilerinizin karşılığını alabiliyor musunuz? Silmo İstanbul’un on yıllık sürecini nasıl değerlendirirsiniz?
İki senedir Silmo İstanbul’a katılıyoruz ve her fuar sonrasında yüzümüz gülerek ayrılıyoruz. Tanıştığımız yeni insanlar, bayiiler ve yurtdışından sektör takipçileri bize yeni kapılar açıyor. Bizim gibi butik firmaların kendilerini daha güzel ve doğru ifade edebildiği harika alanlar yaratıyor. Silmo İstanbul’un yurtdışından da büyük ilgi görmesi bizim gibi dünya markası olma yolunda ilerleyen firmalara basamak oluyor. Bu yıl Silmo İstanbul’da genişleyen yeni yerinde sektörümüz için çok daha verimli bir fuar süreci geçireceğimizi düşünüyoruz.

Dergimiz bir yeniliğe daha imza attı ve yayın hayatına dijital olarak devam ediyor. Bu şekilde daha efektif ve yoğun bir etkileşim kuruyoruz. 4 your eyes’ın bu yeniliğini ve optik sektörü adına yaptığı çalışmaları nasıl yorumlarsınız?
Güncel ve dinamik bir dergi olması sebebiyle sektördeki tüm yenilikleri tek bir çatı altında bulabiliyoruz. Derginin bizim gibi butik firmalar için tüm sektöre sesini duyurabildiği yegane alan olduğuna inanıyorum. Derginin online olması müthiş bir yenilik. Artık herkes her yerden sizlere; dolayısıyla bizlere ulaşabilecekler. Günümüzde etkileşimin ne kadar önemli olduğunu sosyal medyadan görebiliyoruz. Ceplerimizde bir dokunuş uzağımızda derginiz ile de etkileşime geçebilmek büyük bir kolaylık oldu. Bu yenilik ile bizleri daha geniş kitlelere ulaştırdığı için 4 your eyes ekibine teşekkür ederiz.

Ağustos 2023

Optist Optik Ürünler

Optist Optik Ürünler

İşlevsel Tasarımlar

“Silmo İstanbul’un yerli markaların yakın pazarlara ihracatına katkı sağlamasının yanında, geniş satış ekibi olmayan bizim gibi firmaların markalarını/ürünlerini tanıtması ve network kurabilmesi anlamında da çok faydalı bir organizasyon olduğunu düşünüyoruz.”

Merhaba Cenk Bey, öncelikli olarak bizimle röportaj yapmayı kabul ettiğiniz için teşekkür ederiz. Uzun yıllardır bu sektörde çalışıyorsunuz. Sektöre giriş hikayenizden bahsedebilir misiniz? Optist Optik Ürünleri kurmaya nasıl karar verdiniz?
Üniversiteden mezun olduktan kısa bir süre sonra profesyonel iş hayatıma Luxottica İstanbul satış ekibinde başladım. Burada dokuz yıl çalıştıktan sonra kurumsal hayatın mizacıma çok uygun olmadığını anlayıp kendi işimi kurmaya karar verdim. Yıllar içerisinde edindiğim deneyimle 2011 yılının Kasım ayında Optist ismiyle kendi firmamı kurarak, sektördeki yolculuğumu sürdürmekteyim.

Slastik markasının patentli teknik özellikleri ve teknolojisinin ürün satışındaki avantaj ve dezavantajları nelerdir?
Slastik fonksiyonel tasarımı gereği, ürün kullanılmadığı zamanlarda tüketicinin gözlüğü kaybetmeden boynunda taşıyabilmesine imkan sağlıyor. Tüketicinin kullanmak istediğinde gözlüğü tek tık ile takabilmesi de Slastik tasarımlarını tercih etme sebepleri arasında yer alıyor. Bu bizim için satışlarımızda büyük bir avantaj sağlıyor. Biyo-bazlı malzemelerle yani üretimde yenilenebilir malzemelerin kullanılıyor olması da satışlarımızda bizlere avantaj sunuyor. Diğer taraftan önceki yıllarda piyasada yerli ve Çin üretimi imitasyon çok fazla ürün vardı. Bu durum maalesef Slastik’in patentli teknik özelliklerinin kopyalanarak patentinin ihlaline sebep oluyor ve satış anlamında dezavantaj yaratıyordu. Marka sahibinin yıllardır faydalı buluş patent ihlaline karşı Çin’deki çok büyük üreticiler dahil tüm dünyada sürdürdüğü yasal mücadele sayesinde bu durum Slastik’in lehine dönmeye başladı ve sektörde son yıllarda rakipsiz olması gibi yeni bir durum sağladı. Slastik’in teknik özellikleri dünyada bir rakibi olmamasını sağlıyor; ancak bunu sağlayan ürünün faydalı buluş patenti ve bu patent için gereken ve sürekli devam eden Ar-Ge çalışmalarıdır. Ar-Ge çalışmaları sebebiyle ürün maliyetleri diğer gözlüklere göre daha fazla oluyor bu da ürünün fiyat anlamında Türkiye koşullarında geniş bir tüketiciye hitap etmesini zorlaştırıyor. Bir diğer dezavantaj ise Slastik’in ilk yıllarında piyasada olan diğer markanın sadece yakın gözlüğü olması idi. Bu durum da Slastik’in gelişmesi ve yaygınlaşması esnasında Slastik’in de sadece yakın gözlüğü gibi algılanmasına sebep oldu. Oysa ki Slastik’in sadece yakın değil uzak gözlüğü modelleri de bulunuyor. Bu ürünlerin satış grafiği azımsanamayacak seviyede olmasına rağmen bu konuda çoğu optisyen direnç gösteriyor ve bu da bir dezavantaj oluyor.

Slastik markasının üretilirken kullanılan malzemelerin özelliklerinden ve üretimin teknolojisinden söz edebilir misiniz?
Slastik birçok sektörde trend olmaya başlayan sürdürülebilirlik konusuna özel önem veren ve bu konuda proaktif davranarak önceden aksiyona geçen vizyoner firmalardan birisidir. Devamlı geliştirmeye dayalı Ar-Ge çalışmalarını yaparken de yıllardır bu hususu göz önünde bulunduruyor. Önce gözlüklerin üretiminde biyo-bazlı diye tabir ettiğimiz bitkisel bazlı bir malzeme olan Rilsan® Clear G850’yi kullanarak çevre dostu ürünler üretmeye başladı. Bu malzeme ürün için oldukça esnek bir yapıyla yüksek performans sağlamanın yanı sıra, daha düşük karbon ayak izi salınımına olanak sağlıyor. Marka, bir süredir de gözlük kılıfları ve gözlük saklama poşetleri dahil tüm yan malzemelerin üretiminde geri dönüştürülmüş malzemeler kullanmaya çalışarak çevre dostu kimliğini geliştirmeye devam ediyor.

Biraz da Slastik gözlüklerinin yeni tasarımlarımdan bahsedelim. Özel bir teknoloji ve teknik ile üretilen koleksiyonlarında farklı tasarımlar uygulamak zor oluyor mu?
Koleksiyonlar İspanya’da tasarlandığı için biz tasarım sürecine dahil olmasak da marka sahibiyle tasarım anlamında fikir alışverişinde bulunduğumuz dönemler oluyor. Genel olarak farklı tasarımlar uygulamak zor olmasa da marka daha zamansız tasarımlar üzerine yoğunlaşıyor. Koleksiyona yeni modeller eklense bile markanın her yıl yeni koleksiyon yaratmak gibi bir hedefi yok. Onun yerine modellerde renk yelpazesini sürekli geliştirmeyi tercih ediyor.

Slastik markası birkaç yıl önce Türkiye’de bazı üretici firma ve bayilere taklitlerinin yapılıyor ve satılıyor olması sebebiyle dava açmıştı. Bununla ilgili süreçte üstlendiğiniz rolden bahseder misiniz, dava nasıl devam ediyor?
Aslında bu süreçte bizim aldığımız bir rol yok. Daha önce belirttiğim gibi marka sahibi, yıllardır Çin’deki en büyük imitasyon gözlük üreticisi dahil dünyanın birçok ülkesinde Slastik patentlerini ihlal eden üretici ve satıcılara karşı davalar açıyordu. Bilinenin aksine Türkiye’deki ilk davalar da aslında 2014-2015 yıllarında açıldı ve Slastik lehine sonuçlandı. Son yıllarda bu konunun sektörde bilinirliğinin artmasının sebebi, marka sahibinin özellikle patent hakları konusunda uzmanlaşmış yeni bir avukatlık firmasıyla anlaşmasıdır. Bildiğimiz kadarıyla, bu yeni avukatlık firması marka sahibinin vekaletini alır almaz çok hızlı bir şekilde harekete geçerek, imitasyon ürün satıcıları ve üreticilerini araştırdı ve yasalar kapsamında süreçleri başlattı. Dediğim gibi bizim bu süreçte hiçbir dahlimiz yoktu, ancak olabilecek her türlü kanaldan konunun taraflarını bilgilendirmek için elimizden geleni yaptık. Şu an imitasyon ürün satışı yapan bazı optisyenlik müesseselerine dava açıldığını ve davaların devam ettiğini biliyoruz.

Optist Optik Ürünler olarak kendi markanızı yarattığınızı biliyoruz. Blue-Coral ile yolculuğunuz nasıl gidiyor? Tasarımlar için ilham kaynağınız neler? Markanın üretimini Türkiye’de mi yapıyorsunuz?
Kendi markamızı yaratmak uzun zamandır hayalimdi ve sonunda bu yıl üretime geçtik. Ürünlerimiz İtalya’da asetat malzemeden üretiliyor. Markamızın ilk koleksiyonunu yaratırken sektörde açık olduğunu düşündüğümüz orta ve üst segment yakın gözlüğü ürün tipini tercih ettik. Türkçede Mavi Mercan anlamına gelen BlueCoral ismini seçerken ise deniz temasını ön plana aldık. Dört modelle başlangıcını yaptığımız koleksiyonumuzda model isimlerini de deniz temasını göz önünde bulundurarak belirledik. Dört modelle başlamamıza rağmen renk skalasını oldukça geniş tuttuk. Bundan sonra kendi markamıza yatırım yapmaya devam edeceğiz. Ürünlerimizi piyasaya sunma aşamasındayız bundan sonraki adımımız yeni tasarımlarla koleksiyonumuzu çeşitlendirmek olacak.

Uzun yıllardır Silmo İstanbul Optik fuarında yer alan bir firma olarak fuar hakkındaki düşünceleriniz nelerdir? Silmo İstanbul’un size ve sektöre katkılarını nasıl yorumlarsınız?
Geniş satış ekibimiz olmadığı için fuarlarda varlığımızı göstermek bizim için oldukça önemli. Satış ekibi kurma maliyeti yerine modern alışveriş trendleri kapsamında online bayi portalımıza yatırım yapmayı ve Silmo İstanbul Optik Fuarında Türkiye çapında optisyenlere ulaşmayı ve markalarımızı tanıtmayı tercih ediyoruz. Bu sayede bayilerimize sunduğumuz satış fiyatlarımızı geriye çekebilmeye çalışıyoruz. Optist Optik Ürünler olarak başlangıcından beri Silmo İstanbul Optik Fuarında yer almaktan çok mutluyuz. Tüm fuar sürecinde sizlerin enerjisinin, daima sorun çözücü ve pozitif yaklaşımının sektör için eşi görülmeyen bir sinerji yarattığını düşünüyoruz. Uluslararası bir fuar olmasının yerli markaların yakın pazarlara ihracatına katkı sağlamasının yanında, Silmo İstanbul’un geniş satış ekibi olmayan bizim gibi firmaların markalarını/ürünlerini tanıtması, sektördeki gelişmeleri takip edebilmesi ve network kurabilmesi anlamında da çok faydalı bir organizasyon olduğunu düşünüyoruz.

Ağustos 2023

Beta Optik

BETA OPTİK

Daima Öncü

“Kuruluşundan beri destek verdiğimiz, belki de birçok meslektaşımız gibi kurucusu olduğunu hissettiğimiz bir organizasyon, Silmo İstanbul. Başarı hikayesini Novax’ınkinden çok farklı görmüyoruz.”

Merhaba Murat Bey… Beta Optik olarak son derece gelişmiş ve büyük bir tesisiniz olduğunu biliyoruz. Üretim sürecinizden ve kapasitenizden bahsedebilir misiniz?
Biz, Beta Optik olarak ülkemize gözlük camı üretiminde FreeForm teknolojisini getiren öncü firmayız. O dönemde, dünyada yeni yeni kullanılmaya başlayan yazılımla gözlük camı üretme yönteminin Türkiye’deki ilk uygulayıcısıyız. Geride bıraktığımız yıllarda teknolojiye her geçen gün daha fazla yatırım yaparak, sektördeki tüm rakiplerimizden daha erken kalkış yapmamızın bize verdiği avantajı daha da büyüttük. Markamızı teknolojiyle birlikte anılır hale getirdik. Bilimin ışığında harcanmış büyük emeklerle donatılmış bu algı, Novax’ı sadece ülkemizde değil tüm dünyada tercih edilen bir gözlük camı markası haline getirdi. Artık, bizim kendimize ait bir üretim kültürümüz var. Kendi standartlarımızı oluşturduk. Tüm bunlar, bir yandan meslektaşlarımızın kalite açısından tüm beklentilerini karşılarken diğer yandan da fiyat bakımından da kabuliyet arz eden bir ürünün, iş ortaklarımızın ticarethanelerine ulaşmasını temin etti. Özellikle son yıllarda daha rahat gözlenebilir hale gelen ama dediğim gibi arkasında çok uzun yıllara dayanan emeklerin olduğu başarımızın özeti bu şekildedir.

Beta Optik bünyesindeki markaların tamamı ülkemizdeki tesisinizde mi üretiliyor? Yurtdışında da üretimini yaptığınız markalar bulunuyor mu? Portekiz’deki fabrikanızın da yüksek kapasitede üretim yapabildiğini biliyoruz. Avrupa’da böyle bir tesise sahip olmanızdaki sebepler ve neden Portekiz?
Bildiğiniz gibi, sektörümüzün marka algısı bakımından dünya lideri Zeiss firmasıyla Türkiye pazarı için bir münhasır üretici/dağıtıcı anlaşması yaptık. Şu anda ülkemiz için neredeyse Zeiss ürün portföyünün tamamına yakınını, İstanbul’daki tesislerimizde Zeiss’in dünya üzerindeki tüm üretim noktalarıyla aynı standartlarda ve kalite seviyesinde ve yine Zeiss prosesleriyle üretmekteyiz. Bu üretimin bütün sertifikalandırılmaları ve periyodik olarak incelenmesi yine Zeiss tarafından yapılmaktadır. Bu gereksinimleri gerçekleyebilmek ve bu standartlara hiçbir özel prosedür uygulamadan rahatlıkla uyabilmek, geçtiğimiz yıllarda üretim sahasında ne kadar doğru şeyler yaptığımızı görebilmek için bize çok büyük bir fırsat olmuştur. Bu vesileyle, zaten yıllardır meslektaşlarımızdan gördüğümüz teveccühün yanına Zeiss gibi bir dünya devinin de teveccühünü eklemek bizim için ayrı bir onur ve gurur vesilesi olmuştur. Zeiss ile yaptığımız bu iş birlikteliğimizin ilerleyen dönemde kapsamının genişleyerek ve daha da güçlenerek devam edeceğine inancımız tamdır. İstanbul’daki üretimimize ek olarak, 2014’te kurduğumuz Portekiz’deki firmamızda 2018 yılında üretim yapmaya başlamıştık. Şu günlerde ise bu üretim tesisimizin kapasitesini artırarak, lojistik merkezlerine daha yakın bir yere taşımaktayız. Sanırım iki ay içerisinde tüm kurulumlarımızı tamamlamış ve artırılmış kapasitemizle üretime başlamış oluruz. Porto’daki üretim ve yönetim binamız Beta Optik’in Avrupa Birliği bölgesinin tamamının merkez üssü olarak planlanmıştır. İstanbul’daki fabrikamızdan Avrupa Birliği ülkelerine ihracat işlemlerinde yaşadığımız sıkıntılar, rakiplerimize karşı bizi tercih noktasında dezavantajlı duruma düşürecek bazı şartlar, bizi Avrupa Birliği sınırları içinde bir ülkede üretim tesisi kurmak durumunda bırakmıştır. Bu yolla, yıllardır ajandamızda bulunan “Her kıtada bir fabrika ve dünya markası olma” projemizin de ikinci ayağını gerçekleştirmiş olduk. Portekiz’deki fabrikamızın altyapısını, kapasitesinin hiçbir ilave zaman ve yatırım ihtiyacı olmadan mevcut halinin 3 katına çıkartılabilecek şekilde hazırladık. Önümüzdeki 2 yıl içerisinde zaten mevcutta olan Avrupa Birliği ihracatımızı, 28 Avrupa Birliği ülkesinin tamamına yayarak daha da büyütmeyi hedefliyoruz. Neden Portekiz sorusunun ise iki cevabı var. İlki, Doğu Avrupa ülkelerini saymazsak, Portekiz Avrupa Birliği sınırları içerisinde olup hali hazırda gelişmekte olan tek ülke ekonomisi. Bu yüzden yatırımcıların cazibe merkezi haline gelmiş bir pazar. İş gücü maliyeti diğer Avrupa ülkelerine göre daha düşük ve her şeyden önemlisi ülke yatırım almaya gönüllü. İkinci olarak ise Portekiz hem Avrupa Birliği’nin bir üyesi, hem de Latin Amerika’ya açılan çok önemli bir kapı. Bu özelliğiyle, Novax gibi dünyanın dört bir yanına ihracat yapan bir firmanın tercih sebebi olması çok doğaldır. Bu sebeple Avrupa’da fabrika kurarken Portekiz’i tercih etmemizin önemli nedenlerinden biri olmuştur.

20 yıldır uluslararası fuarlara katılarak ülkemizi ideal bir şekilde temsil ediyorsunuz. İhracat faaliyetleriniz hakkında bilgi verebilir misiniz? Toplam kaç ülkeye ihracat yapıyorsunuz?
Ben, şahsen fuarlara çok inanan birisiyim. Sizlerin de takip ettiği gibi kuruluşumuzdan bu yana neredeyse dünyanın tamamındaki optik fuarlarına katılım gösterdik. Senede 14 fuara katıldığımız yıllar oldu. Daha sonra hepsinin faydalarını ölçümleyerek, bu sayıyı altından kalkılabilir düzeye indirdik elbette. İçinde bulunduğumuz yıllarda sayıları 4-5’i geçmeyen, sektörün imza fuarları diyebileceğimiz organizasyonların tamamında Novax standlarını görebilirsiniz. Stand demişken, yıllardır sürdürdüğümüz ve hiç taviz vermediğimiz, fuar standlarımızın konsept, donanım ve tasarımlarının altını çizmeden geçemeyeceğim. 20 senedir, dünyanın neresinde düzenlendiğine bakmaksızın tüm fuarlara aynı konseptle katılım gösterdik. Bunun için çok ciddi bedeller ödedik ama günün sonunda, kalitesiyle gurur duyduğumuz ürünümüzün yanına bir de kuvvetli bir marka algısı eklemeyi başardık. İlk yıllar biraz zordu. Fuarlara katılım göstermemize rağmen istediğimiz adetlerde ihracat yapamıyorduk, ama bu zinciri dördüncü seneden sonra kırdık diyebilirim. Kaliteli bir ürünü makul fiyatla pazara sunduk ve bıkmadan usanmadan markamızı fuarlarda temsil ettik. 20 sene önce başlayan mücadelemizin bugün geldiğimiz noktasında, Novax camlarının ihraç edildiği 58 ülke var. Bu ülkeler arasında Amerika, Kanada, Fransa gibi optik sektöründe yüksek öneme haiz ülkeler olduğu gibi, 2 yıl önce ihracat projesini başlattığımız birçok Ortadoğu ve Afrika ülkesi de var. 2023 yılının ikinci yarısında Portekiz’deki genişletilmiş üretim tesisimizin devreye girmesi ve İstanbul’daki üretim hattımızın kapasitesini iki katına çıkaracağımızı hesaba katarsak, ihracat yaptığımız ülke sayısını bu senenin sonunda 100’ün üzerine çıkarmayı hedefliyoruz.

Türk markalarının çeşitli dünya ülkelerine distribütörlüklerinin olması tüm sektörü güçlendiriyor hem de gururlandırıyor. Novax markası bu konuda sektöre öncülük etti diyebiliriz. Hangi ülkelerde distribütörlüğünüz var?
Yukarıda belirttiğim gibi, şu anda ihracat yaptığımız ülke sayısı 58. Ama bu sayı çok dinamik. Her geçen gün artıyor. İnanın ülke isimlerini saydığımız günler bizim için çok gerilerde kaldı. Burada söylemek istediğim en önemli şey şu; biz eskiden tabiri caizse ülke ülke, kapı kapı dolaşıp müşteri arıyorduk. Şu anda Novax, farklı vesilelerle kendisine ulaşılan ve çalışılmak istenen bir marka haline gelmiştir. Hatta bazı ülkelerde birkaç firmanın Novax distribütörü olabilmek için mücadele ettiklerine şahit oluyoruz. Bazı ülkelerde birkaç opsiyondan birini seçmek durumunda kalıyoruz. İşte bizim kat ettiğimiz mesafe bu. İşte asıl üzerinde konuşmamız gereken şey bu. Elbette, yıllar önce tek Türk firması olarak katıldığımız fuarla, şimdi diğer meslektaşlarımızla katılıyor olmak, sizin de sorunuzda altını çizdiğiniz gibi, onlara öncülük etmiş olmak, bunun başarılabilir bir şey olduğu göstermek suretiyle onları cesaretlendirmiş olmak bizim en büyük gurur kaynağıdır. Dileriz Novax önümüzdeki süreçte, penetrasyonunu daha artırarak, diğer kıtalarda kuracağı yeni üretim tesisleriyle, sadece meslektaşlarımızın değil tüm Türkiye’nin gurur duyacağı bir dünya markası haline gelecektir.

Dünyanın en tanınmış cam markalarından Zeiss ile 2022 yılında iş birliği içerisine girdiniz. Bu iş birliği sürecinizden ve bundan sonraki dönemde Zeiss ile sunacağınız hizmetlerden bahsedebilir misiniz?
Öncelikle meslektaşlarımızdan ve tüm takipçilerimizden, Zeiss ile olan iş ortaklığımızı sıradan bir münhasır üretici ya da distribütörlük anlaşması olarak görmemelerini rica ediyorum. Zira bizim aramızdaki ilişkinin kapsamı çok daha farklı. Burada bir hedef birliği, burada bir ülkü birliği var. Finansal büyüklüklerinden bağımsız olarak, kaliteyi ve başarıyı kendisine şiar edinmiş iki firmanın başarı odaklı ve uzun süreçli bir projesidir bu. Beta Optik, Zeiss’e ait birçok ürünü, Zeiss’in kendisine ait üretim tesisleri dışında, dünyada üreten “ilk” üçüncü parti olmuştur. Bu, Zeiss’in hem bu projeye gösterdiği önemi hem de Beta Optik’in üretim kabiliyetine gösterdiği güveni açıkça ortaya koymaktadır. İleriye matuf, Zeiss tarafındaki ürün sayımızı süratle artırırken, Zeiss markasını ülkemizde hak ettiği yere taşımamıza yardım edecek çok farklı satış ve pazarlama faaliyetini hayata geçireceğiz. Bizim anlık ve sansasyonel başarılar yerine, altı doldurulmuş ve bir emek üzerine inşa edilmiş uzun soluklu ve kalıcı başarıları hassas ve titiz bir şekilde planladığımızı bilen meslektaşlarımız ne demek istediğimizi çok daha iyi anlayacaktır.

İlk günden itibaren katılımcısı olduğunuz Silmo İstanbul Optik Fuarı’nın on yıllık sürecini nasıl değerlendirirsiniz?
Benim için 4 your eyes ve Silmo İstanbul ayrılmaz parçalar. Hepsinin altında sizin çok uzun yıllara varan emekleriniz var. Çok doğru yapılmış işler var. Destek var, dayanışma var, çok kaliteli insan ilişkileri yönetimi var. Silmo fuarcılıkta bir dünya markası. Belki de Silmo ismi, sizin sektör tecrübenizi tamamlayan bir argüman oldu. Kuruluşundan beri destek verdiğimiz, belki de birçok meslektaşımız gibi kurucusu olduğunu hissettiğimiz bir organizasyon, Silmo İstanbul. Ne ara doğdu? Ne ara konuştu? Ne ara yürüdü? Anlayamadık doğrusu. Ama anladığımız bir şey var ki, eğer doğru işler yapıyor ve sektörünüzle alakalı dünyayı iyi takip ediyorsanız, bunların ışığında yürüyor ve çalışıyorsanız ortaya çok güzel sonuçlar çıkıyor. O yüzden sizin başarı hikayenizi de Novax’ınkinden çok farklı görmüyoruz biz. Elinize, emeğinize, yüreğinize sağlık. Novax’ın büyümesinde göz ardı edilemeyecek bir desteği vardır, Silmo İstanbul’un. Bu açıdan da Silmo İstanbul’a teşekkürü bir borç biliriz.

Dergimize verdiğiniz bu değerli röportaj için çok teşekkür ederiz. Son olarak, “4 your eyes’ın” dijital yayına evrilmesiyle ilgili görüşünüzü öğrenebilir miyiz?
Dijital 4 your eyes’a gelince; neredeyse her şeyin dijital platformlara evrildiği günümüzde, çok iyi bir karar olmuş. Hem ulaşımı daha kolay hem de incelemesi. Dijital versiyonunu incelerken, basılı dergi zamanında okumadığım birçok kısmı okuduğumu fark ettim. 4 your eyes’a bundan sonraki yayın hayatında başarılar dileriz.

Mayıs 2023

Göral Gözlük

GÖRAL GÖZLÜK

İdeallerin İzinde

“Silmo İstanbul’un farklı kültürleri, toplumları bir araya getirerek üretici firmalar için de tedarikçi firmalar için de yüksek önem arz ettiğini düşünüyorum.”

Merhaba Nazlı Hanım, bize kendinizden bahseder misiniz? Optik sektöründe çalışmaya ilk olarak Göral Gözlük’le mi başladınız?
Merhaba, ben idealleri olan, bu ideallerini gerçekleştirebilmek adına adım atmayı başarabilen ve maksimum başarıyı elde edebilmek için efor düzeyini her zaman en yüksekte tutmayı hedefleyen kadınlardan biriyim. Öncelikle küçük yaşlarımdan beri gözlüğe merakım oldukça fazlaydı. Fabrika ve üretim ağına geçmeden önce bu sektörde en iyisi olmanın yollarını arayarak türlü araştırmalara giriştim. Gözlük çerçevesi üretiminde öncü ülkelerden biri olan Çin’e gittim ve bu doğrultuda çeşitli fabrikalara giderek çeşitli araştırmalar yapmak adına iki yıl Çin’de kaldım. En sonunda ise bu merakım ve araştırmalarımı harmanlayarak ülkeme döndüm. Türkiye’deki yerli üretime katkıda bulunmak isteği de sektörde uzmanlaşmak adına cesaretimi daha da kuvvetlendirdi. 2003 yılında başladığımız bu serüven benim ve tüm çalışma arkadaşlarımın yeterli azmi ile harika sonuçlar doğurdu. Günümüz toplumunda kadının konumu, istihdam sağlayabilmesi, kendi ayakları üzerinde durabilmesine her zaman ufak da olsa katkım olsun istedim. Bu bağlamda şirketimizin yüzde seksen oranında kadın çalışan kapasitesi oluşturmasını başardım. İdeallerimin doğrultusunda ilerleyerek Ankara’da gözlük üretimi konusunda en iyi firma olmayı başardık.

Büyük bir tesise geçiş yaptığınızı biliyoruz. Üretim faaliyetlerinizden ve tesisinizin işleyişinden bahsedebilir misiniz?
Hali hazırda metal gözlük çerçevesi imalatı yaptığımız tesisimizden, müşterilerimizden devamlı aldığımız talep üzerine TR-90 üretimi yapabileceğimiz daha büyük bir tesise geçiş yaptık. Üretime başlamamızla birlikte yüksek talep ile ihtiyaç duyulan hemen hemen her çeşit, model gözlüğü hızla üretmeye ve ulaştırmaya devam ediyoruz. Daha büyük bir tesise geçtiğimiz için daha fazla istihdam sağladık. Dolayısıyla çalışma arkadaşı sayımız oldukça arttı ve her biri de etkili çalışma koşullarında muazzam işler yaratıyor.

Firmanıza ait tüm markaların üretimi tesisinizde mi yapılıyor? Kendi markalarınızın dışında ithal ettiğiniz markalar da var mı?
Gözlük sektörü Türkiye ve dünyada trend olmak anlamında üst seviyelerde görüldüğü için ve işimizi tam anlamıyla eksiksiz yapabilmek için her markamıza ayrı özen göstererek çalışmalarımızı devam ettiriyoruz. Firmamız bünyesinde toplam on bir marka mevcuttur.

Markalarınızın temel özelliklerini, etkileşim gruplarını ve sektördeki konumunu bizlerle paylaşabilir misiniz?
Avva, Tommy John, Nar’s isimli markalar ithal ettiğimiz ve üst segment gözlük olarak nitelendirdiğimiz gruptur. Modern ve genç kesime hitap eden yüzden fazla koleksiyonumuz mevcuttur. Her bir gözlük modelini bizzat ithal ettiğimiz ülkeye giderek, üretim yerini görerek ve en önemlisi her bir modeli bizzat seçerek ülkemize getirtiyorum. Yerli markalarımız Gemmar, Vivera, West Gate Dfarni ve Luciano Gatto. Bu markaların üretimi kendi fabrikamızda gerçekleşmektedir. İlk formu tel olarak Çin ve İtalya’dan ithal edilen fakat sonrasında Ankara’daki fabrikamızda şekillen-dirilip, modaya ve taleplere uygun gözlükler haline getiriliyor. Tesisimizde ürettiğimiz bu markalar her yaşa hitap eden sayısız modelleriyle ve uygun fiyatlarıyla dikkatleri üzerine çeken bir profil oluşturmaktadır.

Markalarınıza ait koleksiyonları belirlerken önceliğiniz nedir? Ürünlerinizi tasarlarken nelerden ilham alıyorsunuz?
Koleksiyonları oluştururken önceliğim kesinlikle taleplere uygun ve ihtiyacı karşılayacak düzeyde çerçeveler seçmektir. Kendi ekibimle koleksiyon oluştururken herkesin fikrine uygun piyasaya hitap eden nitelikli parçaları bir araya getirmeyi hedefliyorum.

Ürünlerinizi birçok ülkeye ihraç ettiğinizi biliyoruz. Yurtdışı satışlarınızı güçlendirmek için hangi tanıtım faaliyetlerini tercih ediyorsunuz?
Yurtdışı satışlarımızda süreci Dış Ticaret Departmanımızla birlikte yürütüyoruz. Ürünlerin paketlenişinden, teslimatı yapacak firmaya iletilmesinden, ürünün teslim alınmasından ve memnuniyetinden sorumlu olan bu departmanımız; her firmaya 7/24 iletişim desteği sunmaktadır. Bizim işimizin en önemli süreci ürünler teslim alındıktan sonra başlar. Bunun sebebi firma olarak benimsediğimiz mottomuzdur; “En büyük reklam referanstır.”

Her geçen yıl kapasitesini daha da arttıran bir üretici firma olarak, yatırımlarınız için devletten gerekli desteği alabiliyor musunuz? Beklentileriniz nelerdir?
Biz Göral Gözlük olarak hali hazırda aktif müşteri portföyü ve her geçen gün büyüyen üretim ağı olan bir firmayız. Devletten hiçbir destek almıyoruz. Devletimizin üretim için daha da teşvik edici çalışmaları muhakkak olacaktır. Bunların genişletilmesini talep ediyoruz.

Daha önceki röportajımızda Arge ve inovasyona önem verdiğinizden bahsetmiştiniz. Göral Gözlük’ü yeni dönemde bekleyen yenilikler ve hedeflerden bahsedebilir miyiz?
Bizler Arge çalışmalarına konsantre olup daha yaygın talep gören bu projeleri de destekleyip ürünlerimizi daha kaliteli ve daha nitelikli forma bürümeyi hedefliyoruz. Yenilikçi bir yaklaşım muhakkak ki her oluşumu çok daha ileriye götürecektir.

Sektöre yatırım yapan bir firma olarak sektörün gelişimi hakkındaki düşünceleriniz ve beklentileriniz nelerdir?
Pandemi sürecinde bile üretim kapasitesi herhangi bir sekteye uğramayan nadir firmalardan olarak şunu söyleyebilirim ki; sektörün hep çok daha kaliteli ve çok daha yenilikçi modellere ihtiyacı olacaktır. Firma olarak sektöre şekil veren bir yapımız olduğunun farkındayız. Farkındalığımızı hep dahası için çalışarak somut bir hale getirmek bizlerin en temel motivasyon kaynağıdır.

Yeni ve daha büyük hizmet alanıyla, 10. kez gerçekleşecek olan Silmo İstanbul Optik Fuarını katılımcı bir firma olarak başlangıcından bugüne nasıl değerlendirirsiniz?
Başlangıcından bugüne ciddi işlere imza atılan bir fuar olduğunu düşünüyorum. Silmo İstanbul’un farklı kültürleri, toplumları bir araya getirerek üretici firmalar için de tedarikçi firmalar için de yüksek önem arz ettiğini düşünüyorum.

Bu değerli röportaj için çok teşekkür ederiz. Son olarak, dergimiz 4 your eyes’in dijital yayıncılığa evrilişi ilgili görüşlerinizi öğrenebilir miyiz?
Derginiz 4 your eyes’in sektörde Türkiye ve dünyada güncel haberlerin takibini sağlayabilmek adına başarılı bir yayın olduğunu düşünüyorum. Aynı zamanda dergi okuyucularını yine sektörde tanınan veya tanınmakta olan birçok firmanın gelişimi ve yenilikleri konusunda bilgilendirdiğinin farkındayım. Dergi, gazete gibi unsurların internetin gelişimi habere ulaşma hızımıza göre evrilip dijital yayınlar oluşturması bizleri mutlu eder. Çünkü doğru bilgiye ulaşmak için güvenilir bir profil çizen 4 your eyes’in sıkı bir takipçisiyim. Başarılarınızın devamını dilerim.

Nisan 2023

Türkeli Tekstil

türkeli tekstil

Müşteri odaklı

“Silmo İstanbul’un müşteri yelpazemizi genişletmek ve daha geniş kitlelere ulaşmak için ideal bir ortam ve fırsat sunduğunu düşünüyoruz.”

Merhaba Şahin Bey… Öncelikle kendinizi biraz tanıtarak optik sektörü ile kişisel olarak yolunuzun nasıl kesiştiğinden bahsedebilir misiniz?
Merhaba… Ben Yavuz Şahin Türkeli. Öncelikle bu röportaj için 4 your eyes ailesine teşekkürlerimizi sunuyoruz. Türkeli Tekstil 2016 yılında kurulan İzmir merkezli bir firmadır. Kuruluşumuzdan itibaren yapmış olduğumuz ürün araştırmalarımız neticesinde, optik sektöründe gözlük kılıf ve çantalarına yönelik bir boşluk olduğunu tespit ettik ve Türkeli Tekstil olarak ürün çeşitliliğimiz arasından bir kolu optik sektörüne yönlendirmeye karar verdik. Başlangıcımızdan itibaren gerek tasarım çeşitliliğimizi gerekse de ürün skalamızı çoğaltarak yurtiçi ve yurt dışında hizmet vermeye devam ediyoruz.

Sektörde yeni olmanıza rağmen sahip olduğunuz vizyon ile kalıcı olmayı başardınız. Türkeli Tekstil’i kurmaya nasıl ve ne zaman karar verdiniz?
Yenilikçi olmak, yeni bir girişim için harekete geçmek bünyesinde bazı riskler taşımaktadır. Ancak biz Türkeli Tekstil’i kurduğumuz ilk günden itibaren tüm riskleri göz önüne alarak müşterilerimizin talep ve beklentilerine en iyi şekilde cevap vermeye odaklandık. Müşteri odaklı bir vizyon geliştirdik ve bu sayede de yeni olduğumuz optik sektöründe kalıcı bir yer edinmeyi başardığımızı düşünüyorum. Türkeli Tekstil olarak müşteri dönüşlerini kendimize rehber edinerek firmamızı ileriye taşımaya özenle devam edeceğiz.

Şirket faaliyetleriniz, hizmet alanlarınız ve ürünleriniz hakkında bizleri bilgilendirir misiniz?
Türkeli Tekstil olarak optik sektörünün bir parçası olmaktan mutluluk duyuyoruz. Yurt içi ve yurt dışı için tüm ebatlarda deri ve kumaştan mamul gözlük çantası ve koruyucu kılıflar üretiyoruz. Üretimlerimizin yüksek kalitedeki materyallerle, titizlikle yapılması bizim için büyük önem taşıyor. Optik sektörü haricinde Türkeli Tekstil olarak aynı zamanda yine tüm ebatlarda makyaj çantası imalatı ve toptan satışını da gerçekleştirmekteyiz.

Gözlük kılıf ve çanta tasarımının diğer aksesuar kılıflarından ayıran farkları nelerdir? Tasarımların onaylanma sürecini paylaşabilir misiniz?
Türkeli Tekstil olarak ürünlerimizin tasarımlarının estetik olarak şık ve çarpıcı olmasına elbette önem veriyoruz. Lüks gözlük kılıf ve çantalarımızı hazırlarken öncelikle müşterilerimizin taleplerinden ve en yeni trendlerden ilham alıyoruz. Ancak sadece estetik zarafet ve şıklık bizim için kesinlikle yeterli değil. Bu sebeple firmamızda üretilen her kılıf ve gözlük çantası içine konulan materyalin zarar görmesini engelleyecek şekilde özel olarak tasarlanmaktadır. Ürünün işlevi olan koruyuculuğunu optimum düzeyde sağlamak öncelikli hedefimizdir.

Ürünlerinizin üretimini yaptığınız tesisiniz ve kapasitesi hakkında bilgi verebilir misiniz?
Türkeli Tekstil olarak üretim, depolama, kalite kontrol ve yönetim binalarımızın içerisinde yer aldığı iki yüz elli metrekarelik bir alanda faaliyetlerimizi sürdürmekteyiz. İşletmemiz günde yaklaşık iki bin beş yüz parça gözlük kılıfı ve çantası üretimini titizlikle gerçekleştirmektedir.

Dağıtım ve satış ağınızı genişletmek için nasıl bir strateji uyguluyorsunuz?
Yeni kurulmuş bir firma olarak işletmemizi ve ürünlerimizi geniş kitlelere duyurmak konusunda oldukça özenliyiz. Bu amaçla piyasada firmamızı ve ürünlerimizi tanıtan donanımlı personelimizin çalışmaları, dijital platformlardaki reklamlarımız ve benim bizzat gerçekleştirdiğim müşteri ziyaretlerim aracılığıyla hem dağıtım hem satış ağımızı geliştirmekteyiz. Aynı zamanda son iki yıldır katılımcısı olduğumuz Silmo İstanbul Optik Fuarı’ndaki varlığımız sayesinde de müşteri potansiyelimizi ve piyasadaki yerimizi her geçen gün bir üst seviyeye taşımaktayız.

Son 2 yıldır yurtdışına da ürün sattığınızı biliyoruz. Yurtdışındaki müşterileriniz için farklı ürünler tasarlıyor musunuz?
Evet, Türkeli Tekstil olarak son iki yıldır yurtiçinin yanı sıra yurt dışı ile de çalışmaya başladık. Yurt dışındaki ilk müşterimiz Yunanistan’daki bir optik firmasıydı. Hala adı geçen müşterimiz ile ihracatımız düzenli bir şekilde devam etmektedir. Bunun yanında katıldığımız fuarlarda ve dijital ortamda bizi tanıyıp çalışmaya karar veren farklı ülkelerdeki firma ve müşterilerimizle devam etmekteyiz. Daha önce de belirttiğim gibi ürünlerimizde ve sunduğumuz hizmetlerde müşterilerimizin istek ve beklentilerine büyük önem vermekteyiz. Bu sebeple yurt dışındaki müşterilerimize onların kendilerine özgü talepleri doğrultusunda hizmet veriyoruz. Tasarımcıları-mızın bu taleplere göre hazırlamış olduğu farklı modellerle onlara geniş seçenekler sunuyoruz.

Farklı sektörler için de ürün kutusu ya da çantası üretiyor musunuz?
Evet optik sektörünün dışındaki farklı sektörler için de ürünler hazırlamaktayız. Bunlar arasında kırtasiye, kozmetik ve kuyumculuk sektörlerini sayabilirim. Bu sektörlerdeki müşteri taleplerine göre promosyon çantaları üretiyoruz. Müşterilerimizden son olarak gelen talepler doğrultusunda laptop ve tablet kılıfları da üretmeye başladık. İçine konan ürünleri ideal bir şekilde koruyan, estetik olarak şık ve dikkat çekici kılıflar ve çantalar üretmeye devam edeceğiz.

Uluslararası fuarları takip ediyor musunuz? Bu konudaki düşünceleriniz nelerdir?
Uluslararası fuarları yakından takip etmenin sektörel yenilikleri, en yeni trendleri keşfedebilmek, bir üretici firma olarak ufkunuzu genişletmek ve belki de en önemlisi iş fırsatları yakalamak açısından çok büyük önem taşıdığına inanıyorum. Bu sebeple Türkeli Tekstil olarak 2023 yılında bu fuarlarda yerimizi alabilmek adına girişimlerde bulunmaya kararlıyız.

İki yıldır katılımcıları arasında yer aldığınız Silmo İstanbul Optik Fuarı hakkındaki değerlendirmeleriniz ve fuarın firmanıza katkıları nelerdir?
Silmo İstanbul Optik Fuarı’nın sektörde yeni sayılabilecek ve gözlük kılıfları ile çantalarının üretimi yapan bir firma olarak bize müşteri yelpazemizi genişletmek ve daha geniş kitlelere ulaşmak için ideal bir ortam ve fırsat sunduğunu düşünüyoruz. Her geçen yıl bir önceki yıldan daha ileriye gitmeyi başaran ve etki alanını genişleten Silmo İstanbul’un katılımcılardan biri olduğumuz için Türkeli Ailesi olarak mutluluk duyuyoruz.

Dergimize röportaj verdiğiniz için çok teşekkür ederiz. Son olarak, 4 your eyes ve dijital yayıncılığa evrilmesiyle ilgili görüşlerinizi öğrenebilir miyiz?
Optik sektörüne tüm içeriği ile gerçek anlamda yön veren bir dergi 4 your eyes. Dijital platforma geçişiyle birlikte daha fazla okuyucuya ulaşacağına ve böylelikle etki alanını genişleteceğine inanıyorum. Sektör için verdiğiniz tüm bu emek ve röportaj için teşekkürlerimi sunuyorum. Başarılarınızın devamını dilerim.

Mart 2023

Arıkan Saat ve Optik

Arıkan saat ve OPTİK

Hep Daha İleri

 

Silmo İstanbul ile Türkiye bulunduğu coğrafya için güçlü bir tedarikçi haline gelmiştir. Sektördeki en güncel trendleri görmek, sektöre destek veren yan sektörleri tanımak ve yeni müşteriler bulmak için Silmo İstanbul en doğru adrestir.

Bir çatı altında birkaç şirket ve faaliyetiniz mevcut. Hangi meslek gruplarına hizmet veriyorsunuz ve optik sektörü ile yolunuz ne zaman kesişti?
İlginiz için ben teşekkür ederim. Şirketimiz faaliyetine 1985 yılında Tahtakale’de saat ticareti ile başladı. Uzun yıllar sadece saat sektöründe faaliyet gösterdikten sonra 2005 yılında lisanslı çocuk gözlükleri üretim ve satışı ile gözlük sektörüne giriş yaptık. Ardından dünyaca ünlü spor markası Slazenger ve moda markası Lee Cooper’ın üretim ve satış lisanslarını aldık ve gözlük portföyümüzü kendi markalarımız olan Belmond ve Quantum ile genişlettik. Şu anda dört markamız ile pazarda hatırı sayılır bir büyüklüğe ulaşmış durumdayız. 2013 yılında perakende sektörüne ilk adımımızı attık ardından 2019 yılında Konyalı Saat mağaza zincirini bünyemize katarak istikrarlı bir şekilde büyümeye devam ediyoruz.

Hem optik hem de saat sektöründe hizmet vermek çok akılcı bir yaklaşım. İki sektörün farklılıkları ve şirketlerin birbirine katkıları nelerdir?
İki ürün grubu da aksesuar kategorisine girdiği için faaliyetlerimiz her zaman birbirini besledi ve destekledi. İki sektörde faaliyet göstermemiz ayrıca lisans haklarını aldığımız uluslararası markalar nezdinde de daima olumlu bir etki yarattı. Ayrıca yaptığımız marka yatırımları iki ürün grubuna da desteklediği için geri dönüşleri tek kategoriye göre daha fazla oluyor. Benzerlikleri olmakla birlikte iki kategoride ayrı ayrı uzmanlık isteyen, kendine özgü dinamikleri olan detaylı sektörler. Biz de bu nedenle işlerimizi alanlarında uzmanlaşmış farklı ekiplerle yönetiyoruz. Güneş gözlüğü aynı zamanda aksesuar olma niteliğiyle saate benzese de optik gözlükler sağlık ürünü olduğu, uzmanlaşmış optik mağazalarında satıldığı ve regülasyonları farklı olduğu için çok farklı bir ürün grubu.

Biraz da markalardan bahsedelim. Optik sektörüne hangi markalar ile hizmet veriyorsunuz ve bu markaların koleksiyonlarını nasıl oluşturuyorsunuz?
Farklı yaşam tarzlarına, beğenilere ve yaşa hitap eden 4 farklı gözlük markamız bulunmakta, lisans haklarına sahip olduğumuz Lee Cooper ve Slazenger markaları dünyaca tanınan ve 100 yılı aşan geçmişleri olan prestijli markalar. Quantum ve Belmond ise kendi markalarımız. Markalarımızın hepsinin koleksiyonlarını oluştururken ilgili markanın hedef kitlesine, imajına ve rekabete uygun olmasına büyük özen gösteriyoruz. Her biri konusunda uzmanlaşmış tasarım, tedarik ve ürün yönetimi ekibimizle dikkatli ve özenli bir çalışma gerçekleştiriyoruz. Uzak Doğu’da yer alan, üretim kaliteleri ile ön plana çıkan farklı tedarikçilerimize ürettirip, Türkiye’ye ithalatını gerçekleştiriyoruz.

Türkiye’de üretim yaptırıyor musunuz? Yerli üretimin gelişimi hakkındaki düşünceleriniz nelerdir?
Şu anda yerli üretim yaptırmıyoruz. Son yıllarda yerli üreticilerimiz kalitelerini ve kapasitelerini oldukça artırdılar, hepsini yakından takip ediyoruz ve gösterdikleri başarıdan dolayı kendilerini tebrik ederim. Önümüzdeki yıllarda ihtiyaçlar dahilinde yerli üreticilerimizle işbirliği yapabiliriz.

Yeni markalar, yeni projeler hatta yeni sektörlerde yatırımlar yapmayı düşünüyor musunuz?
Şu anda mevcut sektörlerimize ve markalarımıza konsantre olmuş durumdayız. Bu sektörlerde hem yurtiçi hem de yurt dışı pazar payımızı artırmaya ve yaptığımız işleri daha da mükemmel yapmaya, iş ortaklarımıza verdiğimiz hizmetin kalitesini artırmaya odaklandık.

Geçen yıl Quantum markasının tanıtımı için şarkıcı Teoman ile yapmış olduğunuz lansman çok ses getirdi. 2023’te de anlaşmanız devam ediyor mu?
Teoman ile Quantum markamız birbirine çok yakıştı. Kendisi Quantum gözlüklerini o kadar çok beğendi ki reklam çekimleri dışında günlük hayatında da markamızın ürünlerini tercih ediyor. Bu iletişim çalışmaları satışlarımıza da ivme kazandırdı. 2023 yılında Teoman ile yaptığımız iletişim çalışmalarımıza devam etme kararı aldık. Keyifli bir iletişim kampanyası ile markamızın bilinirliğini ve bayilerimizin satışını artırmaya yönelik çalışmalara devam edeceğiz.

Son yıllarda rekabet koşulları oldukça zorlaştı. Pazarlama ve satış için hangi iletişim araçlarını daha efektif buluyorsunuz?
Özellikle iletişim alanında yaptığımız atılımlar bu sene oldukça ses getirdi. Biraz önce konuştuğumuz Teoman X Quantum iş birliğimizi bunlardan bir tanesine örnek verebiliriz. 2022 güneş sezonunda dijital, TV ve açık hava reklamları da markalarımız açısından fazlasıyla efektif oldu. Dijital ve sosyal medya iletişimi günümüz koşullarında olmazsa olmaz, yıl boyunca bu mecralarda iletişimimiz devam ediyor. Bayilerimize yönelik yaptığımız ticari pazarlama çalışmalarına da çok değer veriyoruz. Özellikle onların mağazalarında markalarımızı ön plana çıkaracak görsel uygulamalar ve promosyon malzemeleri, markalarımızı anlatıp yeni ürünlerimizi sunduğumuz bayi toplantımız, kooperatiflerin organizasyonlarına ve Silmo İstanbul Optik Fuarı’na katılımımız bayi iletişimimizin gelenekselleşen unsurları oldu.

 Geçtiğimiz yıl içerisinde yapılan İstanbul Ticaret Odası seçimlerinde Gözlükçülük ve Saatçilik Meslek Komite Başkanı seçildiniz. Sizi yürekten tebrik ediyor ve destekliyoruz. Sektörde sorun olarak gördüğünüz ve düzeltilmesi gereken konular nelerdir? Sektörümüzün geleceği için neler yapmak ya da yapmamak lazım?
Bana ve komite üyelerine verdikleri destek için tüm sektör paydaşlarımıza teşekkür ederim. Yerli üretim yapan firmalarımızın da ithalat yapan bizim gibi firmaların da farklı sorunları var, amacımız sektörün tüm sorunlarını ele alıp, tüm paydaşlarla sektörümüzü geliştirmek ve özellikle uluslararası pazarlarda firmalarımızın rekabet gücünü artırmak. İthalat yapan firmaların en büyük sorunu ithalata getirilen ek vergiler, bu vergiler maalesef maliyetlerimizi ciddi şekilde artırıyor. Ek vergiler Avrupa markalarını rekabette çok daha avantajlı hale getiriyor ve vatandaşlarımıza makul fiyatla kaliteli ürün sunmak konusunda bizleri çok zorluyor. Geçtiğimiz günlerde ithalatçı ve yerli üreticilerle ayrı ayrı toplantılar yaparak, ek vergilerin ithalatçıları ve üreticileri memnun edecek bir orana düşürülmesi konusunda ortak karara vardık. Bu ortak kararı dilekçe ile İTO yönetimine, Ticaret Bakanlığı’na sunulmak üzere ilettik. İTO ve Ticaret Bakanlığı’na ilettiğimiz diğer sektör sorunlarından da kısaca bahsetmek istiyorum. Gümrüklerde uygulanan testler; TAREKS, ihracatçıların yedek parçalar için ödediği %10’luk gümrük vergisinin düşürülmesi de öncelikli konularımız. Ayrıca, her yıl en az 30-35 yerli üretici optik firmamızın bireysel olarak katıldığı Silmo ve Mido Fuarlarına, odamız çatısı altında milli iştirak organize edilmesi de üzerinde çalıştığımız diğer bir konu. 

4-6 Şubat arası yapılacak olan Mido Fuarı’na katılacaksınız. Bu sizin ilk yabancı fuar deneyiminiz. Yurtdışında yapılan fuara katılma kararını nasıl verdiniz ve beklentiniz nelerdir?
Öncelikle Mido Fuarı ile başlayacağımız global serüvenimiz için oldukça heyecanlı olduğumuzu belirtmek isterim. Mido Fuarı’na uzun yıllardır trendleri takip etmek ve yeni üreticilerle tanışmak amacıyla ziyaretçi olarak katılıyorduk. Saat işimizde 60 ülkeye ihracat yapıyoruz. Saatte yakaladığımız ihracat başarısı ve deneyimini gözlük sektöründeki iddiamız ile birleştirmenin artık zamanı gelmişti. Bu yıl Mido Fuarı’nda sadece 40’a yakın ülke için lisans haklarını aldığımız Lee Cooper markamızın koleksiyonunu sergileyeceğiz ve odağımız Lee Cooper olacak, amacımız önümüzdeki yıllarda diğer markalarımızı da uluslararası pazarlara açmak. Bu yıl ayrıca Silmo Paris ve her yıl olduğu gibi Silmo İstanbul Optik Fuarı’na da katılmaya devam edeceğiz.

2013 yılından beri gerçekleşen Silmo İstanbul’da katılımcı olarak yer alıyorsunuz. Silmo İstanbul’un ve sektörün 10 yıl içerisindeki gelişimini değerlendirir misiniz?
Silmo İstanbul Optik Fuarı ilk yıllarda hem ziyaretçi hem de katılımcı anlamında yerel bir fuarken son yıllarda uluslararası fuar kategorisine ulaştı. Son birkaç yıldır gerek Balkan ülkeleri gerek ise Orta Doğu’dan pek çok ziyaretçi ağırlıyoruz standımızda. Bu da Türkiye’nin bulunduğu coğrafya için güçlü bir tedarikçi haline geldiğinin en somut kanıtı. Ayrıca geçen 10 yılda hem katılımcı firmaların hem de organizatör olarak sizlerin deneyimleri arttı. Silmo İstanbul Optik Fuarı artık kendini kanıtlamış, sektöre çok ciddi ivme kazandıran bir organizasyon. Sektördeki en güncel trendleri görmek, sektöre destek veren yan sektörleri tanımak, yeni müşteriler bulmak için vazgeçilmez bir organizasyon bizim için.

4 Your Eyes Optik Magazin dergisi 2023 itibarı ile “Dijital Yayın” ile devam edecek. Bu köklü yenilik hakkındaki düşüncelerinizi alabilir miyiz?
Her şeyde olduğu gibi yayıncılık sektörü de çağa uyum sağlıyor. Abonelerin bulundukları her yerden dijital olarak dergiye ulaşmasının çok büyük bir avantaj olduğunu düşünüyorum. Aynı zamanda kağıt tüketiminin azalması kesinlikle çevreci de bir yaklaşım.  Bu sebeplerle yapılan bu değişikliği Arıkan olarak destekliyoruz. Eskiden olduğu gibi takipte kalmaya, haber ve ilanlarımızla dergide yer almaya devam edeceğiz.

Şubat 2023

Bdt Optik

BDT OPTİK

Sürekli Gelişen ve Yenilenen

Silmo İstanbul geldiği noktaya bakarsak kurumsal kimliği, markalaşması, katılımcı sayısı ve kalitesi, ziyaretçi sayısı olarak gerçekten birkaç sınıf atlamış olduğunu görebiliyoruz.

Merhaba Beri Bey… Kendinizi okurlarımıza tanıtıp, optik sektörüne girmeye nasıl karar verdiğinizden bahsedebilir misiniz?
Merhaba… Ben Beri De Taranto. 1983 doğumluyum. Yıldız Teknik Üniversitesi Fizik bölümünü bitirdim. Bu sektöre tanışmam eşimin vesilesiyle oldu. Eşim ve ailesi uzun yıllardır bu sektöre çok severek hizmet veriyorlar. Açıkçası onların bu bağlılığı ve keyifli çalışması beni çok özendirdi ve optik sektöründe çalışmaya başladım. Normalde mesleğim teknoloji danışmanlığıydı. Kendimi bir anda bu sofrada, bu mutfakta buldum. Şimdi eşimle beraber bu sektörde BDT firması ile hizmet veriyoruz.

Kaç senedir bu sektördesiniz?
Nasıl geçtiğini anlamadığım dolu dolu 7 yıl oldu. Çok hızlı bir tempo ile geçirdim. Çok farklı insanlarla tanıştım. Çok farklı yerlerde bulundum. Türkiye’nin her yerine aşina oldum. Daha önceki sektörümde ufak dünya gezilerimiz oldu. Optik sektörüne girişim ile Türkiye’nin her yerini tanımış oldum. Uluslararası fuarlar sebebiyle dünyanın bir çok ülkesini görmüş oluyoruz. Yani sürekli gelişiyoruz, yenileniyoruz.

Satış ve satış sonrası hizmetlerinizden bahsedelim…
Ürünlerimizin tanıtımı ve satışı için sıklıkla firma ziyaretleri gerçekleştiriyoruz. Bundan dolayı sürekli seyahat halindeyiz. Bizim en büyük amacımız toptan tarafından, perakendeye, perakendeden tüketiciye kadar bütün aşamalarında her türlü memnuniyeti sağlamak. Amacımız son kullanıcıyı memnun edebilmek. Bir problem çıktığında perakendecinin sıkıntı yaşamasını istemiyoruz çünkü onlar bizim iş ortaklarımız. Kusursuz ürün verip onların da aynı şekilde müşteri memnuniyetini en üst düzeyde tutmalarını sağlamaya çalışıyoruz. Bunun dışında da teknik servis kısmında da gayet donanımlı durumdayız. Herhangi bir problem olduğunda iş ortaklarımız taleplerini bize iletiyor ve en kısa sürede en doğru şekilde yanıtlamaya çalışıyoruz. Müşteri memnuniyetini her zaman en üst düzeyde tutmaya çalışıyoruz.

Markalarınızı ve ürünlerinizi tanıtırken hangi iletişim araçlarını tercih ediyorsunuz?
Benim tercihim aslına bakarsanız sosyal medya ve saha ziyaretleri. Bizim dağıtımını yaptığımız markalar çok bilinen ve tanınan markalar olduğu için genellikle müşterilerimiz bu ürünleri takip ediyor. Çoğu zaman ben daha bilmezken müşterinin yeni koleksiyonlarının talebini alıyorum. Bundan dolayı sosyal medya gerçekten çok güçlü bir araç, özellikle instagram çok güçlü bu konuda. Yeni koleksiyon ve bilgilendirmelerimizi buradan yapıyoruz. Ayrıca fuarlara katılım sağlıyoruz. 2022 yılında Silmo İstanbul Optik Fuarı’na katıldık. Bundan sonraki yıllarda hem yurt içi hem de yurt dışındaki Silmo fuarlarına katılım sağlamayı düşünüyoruz. Ayrıca saha gezileri, müşteri ziyaretleri bu tanıtımlarda çok önemli yere sahip. Çünkü müşterilerimiz güncel gelişmeleri takip etmek için çok vakit bulamayabiliyorlar. Öncelikleri kendi müşterilerine cevap vermek oluyor. Bizler biraz onların danışmanı gibi davranıyoruz. Doğru ürünü, doğru fiyata sununca zaten başarılar da arkasından geliyor. Biz de memnunuz müşterilerimiz de memnundur diye düşünüyorum.

Fuarlara katılıyoruz dediniz… fuardan beklentiniz nasıldı? Beklentinizin karşılığını alabildiniz mi? Silmo İstanbul’un gelişimi ve şu andaki süreci hakkındaki yorumlarınızı alalım.
Öncelikle benim Silmo İstanbul’a katılma amacım yeni bir firma olduğum için kendimi tanıtmak. Beni tanıyan çok müşterim var ama tanımayan çok daha fazlası var. Firmam, şahsım ve markalarımla kendimi en iyi temsil edeceğim yer fuardı, bu sebeple Silmo İstanbul’u tercih ettim. Gerçekten beklediğimden de iyi bir sonuç aldım. Hem yerli hem yabancı bütün ziyaretçiler markalarımızı bildikleri için standımızı ziyaret ettiler. Tanışma fırsatımız oldu. İş geliştirme fırsatımız oldu. Firmamızı bilenlerle de iş geliştirmemde faydalı oldu. Silmo İstanbul şahsım ve firmam adına faydalı bir süreçti. Silmo İstanbul geldiği noktaya bakarsak kurumsal kimliği, markalaşması, katılımcı sayısı ve kalitesi, ziyaretçi sayısı olarak gerçekten birkaç sınıf atlamış olduğunu görebiliyoruz. Bu sebeple katılımlarımızın devam edeceğini düşünüyorum.

Firmanın bünyesinde bulunan markalardan, bu markaların müşteri profilinden ve teknik özelliklerinden bahsedebilir misin?
BDT Optik bünyesinden dört tane marka var. Bunların hepsi çoğunlukla butik mağazalara hitap eden üst seviye ürünlere sahip markalar. Bunlardan biri Markus T. Firma sahibi Almanya’da çok tanınan bir optometris ve tasarımcı. Birçok otel ve mağaza tasarımları yapmış. İşini çok çok iyi bildiği için son kullanıcıya kusursuz ürünler tasarlıyor ve sunuyor. İşlerini kusursuz yapma gayretindeler. Firma hem optik hem güneş çerçevelerini Almanya’nın batısında en üst düzey teknolojilerle üretiyor. En önemlisi de tüm koleksiyonun elde üretiliyor olması. Buradaki katma değerin en önemlisi ürünlerin elde bu kadar muntazam bir şekilde birleştirilmesinden ve kişiye özel yapılmasından geliyor. Ben kendilerini yerlerinde ziyaret edip gördüm. Son zamanlarda gezdiğim en üst düzey üretim tesislerinden birine sahipler. Yapılan işlemler tüketicisine çok uzun süre ve ilk günkü gibi hizmet vermesi için özenle planlanmış. Firma sahibi işini çok iyi bildiği için atölyecinin veya gözlükçünün özel patentli sistemlerle korkmadan sunabileceği ürünler yapıyor. Mesela bütün Markus T ürünlerinde çerçeveler ters kanal. Normalde ters kanal çerçevenin zorluklarında biliyorsunuz cama kanal açmanız lazımdır. Bu firma öyle bir sistem oluşturmuş ki cama ve çerçeveye zarar vermeden sökme takma işlemi yapabiliyoruz. Bununla beraber atölyecinin üzerinden yükü ve stresi alıyoruz. Çerçeveler 1.6 gramdan başlayan tasarımlarla başlıyor. En ağır çerçevesi 5.30 gram ağırlığında. Yani gün boyu gözlük takacak biri isen yüzünde daha az yorgunluk yaratan bir şey takmak istersin. Markus T  bu kişilere yönelik bir çerçeve. Tüm kullanıcılardan çok olumlu tepkiler alıyoruz. Lafont 100 yıllık bir firma. Bu işe daha Avrupa’da gözlük üretimi yokken başlamışlar. Gözlüğün öncülerinden biri. Firma atölye olarak, kişiye özel gözlükler yaparak başlıyor bu işe ve yaptığı farklı tasarımlar ile yıllar yılı büyümeye devam ediyor. Şimdi 100. yılında yüzlerce ünlüye rengarenk gözlüklerini taktırmış, Avrupa ve Amerika’da çok bilinen bir marka Lafont. Genellikle en renkli vitrinler ve çerçeveler onların. Hep dikkat çeken tasarımlara sahip. Paris’te 5 tane perakende mağazaları var. 1 tane de ayrıca atölyeleri var. Halen devam eden bir geleneğinden bahsedeyim; internetten randevu alabiliyorsunuz, gidiyorsunuz oraya istediğiniz bir modeli seçiyorsunuz. Yüzünüzün ölçüleri alınıyor. Asetat bloklardan siz istediğiniz gibi bir model artı renk seçebiliyorsunuz. Sizin yüzünüze, gözünüze, burnunuza özel gözlükler üretiyorlar. Bunu da halen köklerine saygılarından dolayı devam ettiriyorlar. Minima’da Lafont gibi Fransız firması. Minima’da 30. yıllık bir firma. Masada gördüğünüz ürünler çocuk çerçeveleri. Çocuk çerçevelerine gerçekten çok farklı bir boyut kattı. Piyasada gördüğünüz renklerden çok daha canlı. Çok kaliteli. Hepsi titanyum ve esnek. Çocuğun yüzüne kapanmıyor. Çocuk bu gözlüğü parçalayamıyor. Neredeyse yok edilemez diyebiliyoruz. Çocuk gözlüğü denince satış algısına çok bakmıyoruz ama gözlerinde onlarında içini ısıtan bir çerçeve takmasını istiyoruz. Ben defalarca çocukların gözlerinde bu ürünü seçtikleri için pırıltıya şahit oldum. Çocuklar için şöyle bir travma var. Küçük yaştasın ve okula gidiyorsun. Çocuklar yetişkinler gibi değil. Acımasızca eleştirebiliyorlar. En azından o geçiş sürecini hafifletici gözlükler bunlar. Anne babalarında içlerini rahat ettirecek bir marka. Gözlük yüze oturduğundan hareket halindeyken kayma yapmıyor. Düzeltme ihtiyacı hissetmiyorsunuz. Bu da çok önemli.

Son olarak Osix markanızdan bahsedelim. Çok fazla renkli. Neredeyse renk kartelası gibi. Bu markayı bize anlatır mısın lütfen.
Osix bir İtalyan markası. Çok haklısın bu bizim renk kartelamız. Aslına bakarsan ellerindeki renklerin %20’sini falan oluşturuyor bu kartela. Tabi ki tüm renkleri getiremiyoruz. Bütün ürünlerini 3D Asetatla yapıyorlar. CNC makinalarında özel olarak kesiyorlar. Siparişi de kendi web sitelerinden yapıyoruz. Modeli müşterimize beğendiriyoruz. Sap renkleri, gövde renkleri,  cam rengine kadar istersen güneş istersen optik olacak şekilde özelleştirme de mümkün. Saplara isterseniz isim veya slogan ekleyebiliyorsunuz. Bunların hepsi mümkün ve çok da güzel bir hikayesi var aslında. Sen bu gövdeyi, sapı istedi, sen bu plastiğe hayat verdin diye bir tane asetat bloğu kişiye gözlüğünle beraber hediye ediyorlar. Çok keyifli bir çalışma. Bu markanın fiyat aralığı elimizdeki bütün markalardan daha uygun. Çok yeni bir marka. Silmo İstanbul’da lansmanını yaptık ve olumlu tepkiler aldık.

Dergimiz bir yeniliğe daha imza attı ve yayın hayatına dijital olarak devam edecek. Bu şekilde çok daha yoğun kitlelere ulaşıp ve daha efektik çalışmalar yapacağız ve etkileşimimizin daha çok olacağına inanıyoruz. 4 your eyes’ın bu konudaki kararı ile ilgili fikirlerin nedir? Ayrıca 4 your eyes’ın optik sektörü adına yaptığı çalışmalar ile ilgili değerlendirmeleriniz nelerdir?
Öncelikle dijitale geçmeniz çağın gereksinimi. Bu çok iyi olmuş. Tüm dünya dergilerine baktığımızda belki basılı olarak devam ediyorlar ama dijitalleri kesinlikle var. Dijital kitleleşmekteki bir numaralı araç. Dergi yayınlandığı andan itibaren çok hızlı bir şekilde tüketiciye ulaşabiliyor. Okuyucular artık kargo ile bir dağıtım süreci beklemek zorunda kalmayacak. Hedef kitlenize çok daha hızlı bir şekilde erişebileceksiniz. Ben şahsım adına 4 your eyes dergisi geldiğinde bu ay ne olmuş diye bakıyordum. Sonuçta herkesin elde edebileceği bilgi sınırlı. Siz bunu meslek olarak yapıyorsunuz. Çok farklı noktalardan bilgi alıyorsunuz ve bunları paylaşmaya özen gösteriyorsunuz. Bunları bir hap gibi alıp kendimi güncelleyebiliyorum. Derginin geldi gelmedi beklemesine sonu vereceğim. Çok güzel olmuş. Tebrik ediyorum sizleri.

Ocak 2023

Edl Grup Optik

EDL GRUP OPTİK

Sektörel Deneyim

Yeni koleksiyonumuz Silmo İstanbul 2022’de sergilendi ve ilgi çok yoğundu. Mağazalarını güncel tutmak isteyen herkesin özel organizasyonlardan ziyade Silmo İstanbul’u takip etmelerini öneririm.

Merhaba Emrah Bey… Kendinizi okurlarımıza kısaca tanıttıktan sonra optik sektörüne giriş hikayenizi paylaşabilir misiniz?
Ben Emrah Dil, 1986 yılında İstanbul’da doğdum. Evliyim ve bir oğlum var. Dört kuşaktır optik sektörüne hizmet veren bir aileden geliyorum. Küçük yaşlardan itibaren yaz tatillerinde dükkanda aralıklı olarak çalışırdım. O yaşlarda kalıp çıkarma, el taşı ve diğer optik cihazları temizlemek ile alaylı olarak başladığım bu mesleğe optisyenlik bölümü okuyarak devam ettim. Perakende sektöründen ayrılarak bu işin toptan tarafına geçtim.

Edl Grup Optik’in kuruluş aşamasından, gelişiminden ve sektörel vizyonundan bahsedebilir misiniz?
Yaklaşık on yıllık perakende geçmişimden sonra gerekli bilgi birikim ve uluslararası fuar seyahatlerim sonrası edindiğim deneyim ile optik sektöründe perakendecilerin yaşadığı sorunları ve kar marjını artırmak adına EDL markasını kurdum. Kurulduğumuz yıllarda yurtiçi ve yurt dışı üreticiler ile çalışarak fikir alışverişlerinde bulundum. Bölgesel bayilikler oluşturarak perakendeden gelen biri olarak tezgahın diğer kısmındaki meslektaşlarımın sorunlarını ve satış anında ne gibi zorluklar ile karşı karşıya kaldıklarını bildiğimden dolayı ilk olarak bu sorunlara en hızlı çözümleri sunarak güven kazandım ve markamız satış sonrası hizmet ile diğer markalardan ayrışmış oldu. Uluslararası fuarları ziyaret ederek yurtdışındaki fabrikalar ile çalışma fırsatım oldu. Her işbirliğinden yeni bilgiler öğrendim. Bu bilgi birikimi ve büyüklerimizin fikir ve görüşleri ile Edl Grup Optik’i sektöre kazandırdık. Kendimizi uluslararası fuarlara ziyaretçi olarak değil de katılımcı olarak bulduk ve ihracat adımlarına başladık.

Bünyenizdeki markaların öne çıkan özelliklerinden bahsedebilir misiniz? Yeni markalar eklemeyi düşünüyor musunuz?
Bünyemizde halen distribütörlüğü üstlendiğimiz Epos markamızla satışlarımız devam etmektedir. Yüzde yüz el işçiliği ile İtalya’da üretilen markamızın distribütörlüğünü dört yıldır yapmaktayız. Bernhard Mayer markası ile de anlaşmamız tamamlanmış olup 2023 yılında ürünlerini Türkiye pazarına ulaştırmaya başlayacağız. Takip ettiğimiz ve görüşmelerimizi sürdürdüğümüz markalar mevcut. Bu markaların da bir ya da iki tanesinin koleksiyonlarını 2023 yılında getirmeyi planlıyoruz.

Satış ve dağıtım ağınızın işleyişi nasıldır? Bu ağları geliştirmek için ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz?
Satış temsilcilerimizin bölgeleri ziyaretleri ile ilerlemekteyiz. Artan konaklama yakıt masraflarından dolayı ve müşterilerimize daha hızlı ulaşabilmek adına www.edlgrup.com b2b sayfamızı da yayına aldık. Sizin sayenizde buradan web sitemizin de duyurusunu yapmış olalım.

Markalarınıza ait koleksiyonları hangi etkenlere göre belirliyorsunuz?Koleksiyonları oluştururken birçok etken etkili oluyor. O dönemin tarzı renkleri modası bunların hepsini dikkate alıyoruz. Koleksiyonlarımızın trendlere uygun ve güncel olması da bizim için önemli etkenler arasında yer alıyor.

Sektördeki bilinirliğinizi artırmak için hangi tanıtım ve reklam çalışmalarına başvuruyorsunuz?
EDL Grup Optik olarak önceliğimizin uluslararası fuarlar olduğunu söylemeliyim. Bu sebeple firmamız ve markalarımızla ilgili yeniliklerimizi ve tanıtımlarımızı yurt içi yurt dışı fuarlarına katılarak gerçekleştirmeyi tercih ediyoruz. Sosyal medya ile de tanıtım ve reklam çalışmalarımıza devam ediyoruz.

Türkiye optik sektörünün bugünü ve geleceği ile ilgili yorumlarınız nelerdir?
Türkiye optik sektörü her geçen gün gelişmeye devam ediyor. Bu gelişim ekonomik olarak birçok zorlukla karşılaşan ülkemizin koşullarına rağmen devam ediyor. Optisyenlik bölümünden mezun olan genç arkadaşlarımızın sayısı da bu mesleğe olan ilgiyi gözler önüne seriyor.

Optik sektörü için önemli olan odalaşma süreci hakkındaki görüşleriniz nelerdir?
Optik sektörünün tek çatı altında toplanması gerektiğine inanıyorum. Kişisel kavga ve egoların bir kenara bırakıldığı, bu sektör adına ne yapılabilir ve daha nasıl katkı sağlanabilir gibi soruların tartışıldığı bir oda mesleğimize değer katacaktır.

Sizi diğer tedarikçi firmalardan ayıran temel özellikleriniz nelerdir?
Perakende sektöründen geldiğim için toptancıların o dönemlerde ziyaretlerinden hep dersler çıkarmıştım. Örnek aldıklarım ve asla örnek almayacağım kişilerin davranışlarına şahit oldum. Tezgahta yaşanılan problemleri çok iyi bildiğim için bunlara çözüm olacak satış teknikleri uyguladım. Bu bilgi ve birikimi birleştirerek günümüzde de aynı şekilde devam etmekteyim.

Optik ve güneş gözlüklerinde 2023 trendleriyle ilgili neler söyleyebilirsiniz?2023 yılı bizi renkli tasarımların beklediği bir yıl olarak öne çıkacaktır. Klasik kesimler, kalın kemikler, çekik cat eye dediğimiz modeller özellikle güneş gözlüklerinde ön planda olacaktır. Optik modellerde ise daha renkli modeller ile eğlenceli gözlükler göreceğiz.

Silmo İstanbul Optik Fuarı sizin için nasıl geçti? Fuar hakkında genel değerlendirmelerinizi alabilir miyiz?
Fuarda müşterilerimiz ile kavuşmanın heyecanını yaşıyoruz. EDL markamızın yeni koleksiyonu Silmo İstanbul 2022’de özel olarak sergilendi ve ilgi çok yoğundu. Buradan sizin vasıtanız ile standımızı ziyaret eden tüm meslektaşlarımıza teşekkür ederiz. Fuarlara katılmak ve ziyaretçi olmak yenilikleri takip etmek için çok önemli. Mağazalarını güncel tutmak isteyen herkesin özel organizasyonlardan ziyade Silmo İstanbul’u takip etmelerini öneririm. Optik çerçeve, güneş gözlüğü, cam, makine, yedek parça, aksesuar yani tüm optik sektörüne fuarda ulaşmak mümkün.

On beş yıldır aralıksız optik sektörüne yön veren dergimiz ‘4 your eyes’ ile ilgili düşünceleriniz nelerdir?
4 your eyes sektöre yön veren yenilikçi bir dergi. Her ay ofise gelecek sayıyı heyecan ile bekliyorum. Sektörel haberlerden tutun da trend markalarla yapılmış röportajlara kadar size her türlü bilgiyi sunan eşsiz bir kaynak. Emeği geçen herkese teşekkür ederim.

Aralık 2022

Aren Kozmetik

AREN KOZMETİK

Çok Yönlü Hizmet

“Silmo İstanbul Optik Fuarı büyük bir organizasyon ve insanlara güven veriyor. Müşterilerimiz bizleri her yıl karşılarında görmek istiyorlar. Katılımcısı olduğumuz için mutluyuz.”

Sayın İlgen Coşkun, kendinizi okurlarımıza tanıtır mısınız?
Ben İlgen Çoşkun, 1979 yılında Bandırma’da doğdum. Evliyim ve bir oğlum var. Dört kuşaktır eczacılık sektörüne hizmet veren bir aileden geliyorum.

Optik sektörüne nasıl başladığınızdan bahsedebilir misiniz? Yapmış olduğunuz iş kollarınız ile optik sektörü arasında nasıl bir bağ var?
On iki yaşımdan itibaren yaz tatillerinde amcamın ve babamın eczanesinde çalışırdım. Amcamın eczane-optiği ve babamın eczanesi arasında gidip geldiğim süreç içerisinde anladım ki ben amcamın eczanesinde daha çok vakit geçiriyorum. Amcamın eczanesinde arkada bulunan optik laboratuvarında ilk defa fokometre kullanmayı, el taşı ile cam montajı yapmayı öğrendim. O yaşlarda yalnızca Sferic cam satan amcamın, mesleğini niye geliştirmek istemediğine hiç anlam verememiştim. Onun tavsiyesi üzerine Muğla Üniversitesi Optisyenlik bölümünü yazdım. Aşina olduğum optisyenlik mesleğimi diplomamla taçlandırmak istedim. Önce Bandırma, daha sonraları Erdek’te olmak üzere iki yerde parfüm dükkanı açtım. Her gün büyüyen bir network ve müşteri kitlesi kazanıyordum. Ruhsatımızın çıkması sürecinde eğitimimi İşletme Fakültesinde okuyarak tamamladım ve 2005’te ilk optik mağazamı Bandırma’da açtım. 2007’de de ikinci optik mağazamı açtım. Oğlumun 2008’de dünyaya gelmesiyle birlikte çocuk tekstil işine girdim. Tekstil firması kimya sektörüne olan merakımı anlamış olmalı ki kendi markaları ile alkolsüz çocuk parfümü üretmemi istediler. Bu amaçla 2011’de Aren Kozmetik’i kurdum.

Optik sektörüne birçok ürün çeşidiyle hizmet veriyorsunuz. Üretim ağınızı daha fazla genişletmeyi düşünüyor musunuz?
Bizde her zaman iş işi doğurur. Mesela dezenfektanlar ürün gamımıza sürpriz ürün olarak girdi. Sağlık Bakanlığı kozmetik firmalarına böyle bir hak tanıyarak Biosidal ruhsatı almamızın önünü açtı. Bizim de enerjimiz çok şükür yerinde ve üretimimize güveniyoruz.

Ürünlerinizin tasarımı söz konusu olduğunda nelere dikkat ediyorsunuz?Ürünün prototipi yapıldığında en az iki hafta yanımda taşır, kullanır ve yakınlarıma kullanması için dağıtırım. Sonrasında geri bildirimlere bakarak rapor ederiz. Tasarımı ilk bakışta beğenmediğimiz, küçük dokunuşlarla beğenir hale getirdiğimiz de olmuştur. Çok beğendiğimiz bir üründen vazgeçip üretmediğimiz de olmuştur.

Ürün skalasını her geçen gün daha da genişlettiğinizi görüyoruz. Aren Kozmetik’ten daha ne gibi sürprizler bekleyebiliriz?
İthalatın ve navlun fiyatlarının çok yüksek olmasından kaynaklı ithalatı zor birkaç ürünün üretimini fabrikamızda yapmayı planlıyoruz. O sürpriz de bizde saklı kalsın, umarım bir sonraki Silmo İstanbul’a yetiştirmiş oluruz.

Son dönemlerde üretim kapasitenizi artırmak için neler yapıyorsunuz?
Yeni makine alımlarımız oldu. Türkiye’de üretici olmak bildiğiniz gibi oldukça zor. Her gün farklı bir sürpriz ile karşılaşabiliyorsunuz. Bu sebeple kullandığımız hammaddelerimizi stoklu alır hale geldik. Her an gelen taleplere cevap verebilmek adına tedbirli olup üretimleri karşılamaya çalışıyoruz.

Sektördeki rakip firmaların bıraktığı olumsuz etkilerden sıyrılmak için nasıl bir yönetim anlayışı kullanıyorsunuz?
Aren Kozmetik olarak tekstil, optik ve kimya sektörüne hakimiz. Sahanın ve son tüketicinin neler istediğini çok iyi biliyoruz. Mesela optik solüsyon üretimimiz başladığında birçok cam firmasının camlarında Ar-Ge testlerimizi yaptık. En iyi spektleri yakalamış olmalıyız ki başarı merdivenlerini ağır ağır ve temkinli bir şekilde çıkarak, itibarımızın ve sözlerimizin hep arkasında durduk. Dolayısıyla hiçbir işimizi aceleye getirmedik, yapamayacağımız üretim için vaatte bulunmadık, ne taahhüt ettiysek istenilen zaman ve şekilde yerine getirdik.

Dijital baskılı ürünlerin daha çok beğeni çekmesinin sizce nedenleri nelerdir?
Tamamen psikoloji kaynaklı olduğunu düşünüyorum. Çünkü dijital baskılı ürünler neşeli, ürüne bir anlam veriyor. Mesela yöresel motifli gözlük bezlerimize inanılmaz bir ilgi var.

Covid-19 pandemisi Aren Kozmetik’i nasıl etkiledi? 2023 yılı için hedefleriniz nelerdir?
Pandemide rutin işlerimizi devam ettirdik, en uygun fiyatlarla dezenfektan ve kolonyalarımızı satışa sunduk. Kit ihtiyacı olan cam firmalarımızı ve meslektaşlarımızı temin konusunda çözüm olduk. Hızlıca fog solüsyon üretimini ve formülasyonunu çıkarmak için uğraştık. Faydası açısından yüksek değerli bir ürün oldu. 2023 yılında üretimini yapmadığımız ancak ihtiyaç olarak gördüğümüz ürünleri, üretmeyi planlıyoruz. Girdi maliyetlerini daha da düşürerek uygun fiyata kalitesi yüksek ürünler yapmayı planlıyoruz.

Türkiye optik sektörünün bugünü ve geleceği ile ilgili yorumlarınız nelerdir?
Hiçbir meslektaşımın emeğinin karşılığını bulduğunu düşünmüyorum, bizim sektörümüz yıpranma payı yüksek bir sektördür. Ben sektöre başladığım ilk yıllarda devlet katkısı o kadar yüksekti ki Bandırma’da yeşil kartlı müşterilerin gözlük reçetelerini veren tek mağaza bizdik. İki ay içerisinde neredeyse kurum reçeteleriyle tüm borcumu kapatmıştım. Şimdi maalesef 2005 yılının reçete rakamları bile ödenmiyor. Tabii günden güne zincir mağazalarının açılmasının da sektörümüzde saygınlığın yok olmasına sebep olduğuna inanıyorum.

Silmo İstanbul Optik Fuarı hakkında genel değerlendirmelerinizi öğrenebilir miyiz?
Silmo İstanbul 2021 Optik Fuarı’nın açıkçası pandeminin etkisi ile yoğun olabileceğini düşünmüyordum ancak yanıldım. Beklentimizin üzerinde bir fuar yaşadık. Fog solüsyonlarımızla ihracat yapma şansımız oldu. Silmo İstanbul Optik Fuarı büyük bir organizasyon ve insanlara güven veriyor. Müşterilerimiz bizleri her yıl karşılarında görmek istiyorlar. Fuar müşterilerimizle buluşma fırsatı sağlıyor. Bu sebeple katılımcısı olmaktan mutluyuz.

On beş yıldır aralıksız optik sektörüne yön veren dergimiz ‘4 your eyes’ ile ilgili düşünceleriniz nelerdir?
Derginizin optik sektörü için son derece başarılı olduğunu düşünüyorum. Sektöre büyük katkısı olan ve sürekli kendini yenileyen özel bir dergi. Röportajınız için emeği geçen herkese teşekkür eder başarılarınızın devamını dilerim.

Kasım 2022