Evde Göz Yaralanmalarına Dikkat

Çoğu kişi göz yaralanmalarının sanayilerde ya da inşaat alanlarında meydana geldiğini düşünse de gerçekte birçok göz yaralanması evlerimizin içinde gerçekleşiyor.

Göz yaralanmalarının %90 gibi şaşırtıcı bir oranı aslında önlenebilir. Bununla birlikte, çoğu kişi bu yaralanmaların sanayilerde ya da inşaat alanlarında meydana geldiğini düşünse de gerçekte birçok göz yaralanması kendi evlerimizin güvenliği içinde gerçekleşmektedir. Göz Güvenliği Farkındalık Ayı olan Ekim Ayı sebebiyle, gözlerimizi evdeki günlük risklerden korumak adına alınabilecek basit önlemler üzerine farkındalığımızı arttırmamız daha büyük önem taşıyor. Ev kimyasallarıyla uğraşmak, yemek pişirmek, hatta bahçede bitki bakımı yapmak gibi sıradan aktiviteler bile, göz sağlığımıza ciddi zarar verebilecek potansiyel tehlikeler barındırır. Bu tehlikeleri anlamak ve önlemler almak, evde yaşanabilecek göz yaralanmalarını büyük oranda engelleyebilir.

Evdeki Başlıca Göz Güvenliği Riskleri

Çeşitli yaygın ev eşyalarını kullanırken farkında olmadan gözlerimizi tehlikeye atarız. Örneğin, evde basit bir takılma veya düşme, kalemler, mobilya köşeleri ya da diğer sivri nesnelerin gözle temas etmesine yol açarak ciddi yaralanmalar oluşturabilir. Ayrıca, yemek pişirirken özellikle sıcak yağın sıçraması gözlerimiz için ciddi risk teşkil eder. Sıcak yağın ani bir hareketle sıçraması, gözde yanıklara ya da uzun süreli hasarlara yol açabilir. Bunun yanında, mutfak temizleyicileri ve diğer sert kimyasalların yanlış kullanımı da gözde tahrişe, yanmaya ya da kalıcı hasara neden olabilir. Evde bulunan küçük parçalara sahip oyuncaklar, özellikle çocuklar için büyük risk taşır. Bu oyuncaklar kolayca gözle temas edebilir ya da dikkatsizlikle göze kaçabilir. Bahçede kullanılan çim biçme makinesi, ot biçme makinesi gibi aletler de oldukça tehlikelidir. Bu makineler çalışırken küçük taşlar ya da diğer yabancı maddeler hızla fırlayarak göz yaralanmalarına neden olabilir. Aynı şekilde, bahçecilikte kullanılan kimyasallar –gübreler, herbisitler ve pestisitler– gözlerle temasa geçtiğinde ciddi yaralanmalara yol açabilir. Kimyasal sıçramaları, doğru kullanım ve güvenli depolama ile önlenebilir.

Evde Göz Yaralanmaları Nasıl Önlenebilir?

Evinizi daha güvenli bir ortam haline getirmek ve göz yaralanmaları riskini azaltmak için aşağıdaki önlemleri göz önünde bulundurun;

  • Uygun Koruyucu Gözlük Takın: Havadaki partiküllerle veya tehlikeli kimyasallarla çalışırken koruyucu gözlük kullanmak göz sağlığını korumak için kritik önem taşır. Özellikle bahçe işleri, temizlik veya tamir sırasında gözlük takmak, gözlerinize yönelik riskleri önemli ölçüde azaltır. Bu basit önlem, küçük bir olay ile ciddi göz hasarı arasındaki farkı yaratabilir.
  • Takılma Tehlikelerini Ortadan Kaldırın: Evinizde kazalara yol açabilecek dağınıklıkların olmamasına özen gösterin. Yerlere saçılmış oyuncaklar, kablolar veya düzensiz bırakılmış eşyalar tehlike yaratabilir. Halılarınızı sabitleyin ve basamaklı ya da merdivenli alanların iyi aydınlatıldığından, ayrıca sağlam korkuluklarla donatıldığından emin olun.
  • Bakımdan Önce Bahçenizi Hazırlayın: Çimlerinizi biçerken veya diğer makineleri kullanırken mermi haline gelmelerini önlemek için çimlerinizdeki oyuncakları veya döküntüleri kaldırın.
  • Kimyasalları Güvenli Kullanın: Ev temizleyicileri, gübreler ve diğer kimyasal ürünlerin etiketlerini mutlaka okuyun ve talimatlara uygun şekilde kullanın. Çamaşır suyu ve amonyak gibi tehlikeli reaksiyonlara neden olabilecek kimyasalları kesinlikle karıştırmayın. Ayrıca, bu tür kimyasalları çocukların ve evcil hayvanların erişemeyeceği güvenli alanlarda saklayın.
  • Gözlerinize Dokunmaktan Kaçının: Kimyasallarla çalışırken veya potansiyel olarak kirlenmiş yüzeylere dokunduktan sonra gözlerinize dokunmaktan mutlaka kaçının.

Acil Durumlarda Ne Yapılmalı?

Evde yaşanan göz yaralanmaları ile ilgili acil durumlara etkili bir şekilde müdahale edebilmek için bir plana sahip olmak çok önemlidir. İşte sık karşılaşılan durumlarda yapılması gerekenler:

  • Ciddi Yaralanmalar: Göze bir nesne girerse, onu çıkarmaya çalışmayın. Derhal acil tıbbi yardım isteyin. Bu tür durumlarda yanlış müdahale gözde daha fazla hasara yol açabilir.
  • Küçük Yabancı Cisimler: Hastane bakımı önerilmekle birlikte, bazı küçük parçacıklar göz yaşı damlası kullanılarak çıkarılabilir.
  • Kimyasala Maruz Kalma: Herhangi bir kimyasala maruz kalındığında derhal suyla yıkanması ve ardından kimyasal kalmadığından emin olmak için hastaneye gidilmesi gerekir.

Ekim 2024

Cinsiyet Farkı Göz Sağlığını Etkiliyor

Görme ve göz sağlığının cinsiyetler arasında ne kadar farklı olabileceği sizi şaşırtabilir. Örneğin, erkeklerin ciddi göz yaralanmalarına maruz kalma riski daha yüksekken, kadınlar genellikle çeşitli göz hastalıklarına karşı daha hassastır.

Kadınlar, optik sinire zarar vererek geri dönüşü olmayan görme kaybına yol açan bir grup rahatsızlığı kapsayan glokom ve merkezi görüşü kademeli olarak aşındıran yaşa bağlı makula dejenerasyonu gibi belirli göz rahatsızlıkları açısından daha büyük bir riskle karşı karşıyadır. Kadınlardaki bu artan kırılganlık büyük ölçüde daha uzun yaşam beklentilerine bağlanmaktadır; ne kadar çok yıl yaşarsak, bu görme sorunlarıyla karşılaşma olasılığımız o kadar artar. Erken teşhis, bu potansiyel olarak yıkıcı durumlara karşı en etkili savunmadır. Ayrıca, kadınlar kronik kuru göz ve yaygın kırma kusurlarına daha yatkındır; bu durumlar genellikle gözlük veya kontakt lenslerle yönetilir.

Erkekler ise kadınlar kadar sık veya dramatik hormonal değişiklikler yaşamasa da hormonla ilişkili görme değişikliklerine karşı bağışık değildir. Ergenlik döneminde, gözleri vücutlarıyla birlikte büyüdüğü için erkek çocuklarda geçici miyopluk gelişmesi yaygındır. Tüm vakalar doğal yollarla düzelmez, ancak neyse ki bu tür miyopluk genellikle gözlükle düzeltilebilir. Erkekler istatistiksel olarak göz yaralanmalarına daha yatkındır, çünkü yüksek riskli meslekler ve sporlarla uğraşma olasılıkları daha yüksektir. Ayrıca, erkekler arasında koruyucu ekipman giymeyi ihmal etme ve yaralanmalar meydana geldiğinde bunları en aza indirme veya görmezden gelme eğilimi vardır.

Ekim 2024

Bebeklerin İlk Göz Muayenesi Ne Zaman Yapılmalıdır?

Bebeklerde göz muayenesi, gözbebeği genişletilerek cihazlar yardımı ile ön ve arka göz bölümlerinin incelenmesi şeklinde yapılır.

Bebekte ilk göz muayenesi mutlaka yenidoğan döneminde bir göz hekimi tarafından yapılmalıdır. Bu dönemde görme aksı dediğimiz ışığın göze girdikten sonra gözün arkasındaki görme tabakasına kadar izlediği yolun açık olup olmaması görmenin sağlıklı gelişimi için elzemdir. Bu yolun anatomik olarak açık olup olmadığının tespit edilmesi ve tüm göz içi yapılarının anatomik olarak normal olduğunun tespit edilmesi yenidoğan göz muayenesinin temelini oluşturur. Göz kapağının doğumsal düşüklükleri (konjenital ptozis), göz kapağının açılmasını engelleyen kitle oluşumları, kornea dediğimiz saydam tabakanın doğumsal bozuklukları, doğumsal katarakt, gözün retina dediğimiz görme tabakasının ve görme sinirinin (optik sinir)  doğumsal hastalıkları, doğumsal göz tansiyonu yükseklikleri bu dönemde erken olarak tespit edilmesi gereken durumlardır. Yenidoğan göz muayenesinin sağlıklı yapılabilmesi ve doğumsal yapısal sorunların atlanmaması için ilk muayene mutlaka bebeğin göz bebekleri damla ile genişletilerek yapılmalıdır.

Bebeğin ikinci göz muayenesi 6-8 aylık dönem içinde mutlaka yapılmalı ve gözlerin koordine hareket edip etmediği, bebeğin nesnelere odaklanması ve nesneleri takibi değerlendirilmelidir. Bu dönemde yapılan muayenede esas, bebeğin görme fonksiyonunun yaşına uygun gelişip gelişmediği hakkında fikir sahibi olmaya çalışmaktır. Bu dönemde gözlerde kayma yani şaşılığın varlığı hem derinlik hissinin gelişimini önleyecek hem de kayan gözün odaklanmayı ve görmeyi öğrenememesi sonucu ileriki yaşamında tembel kalmasına yol açacaktır. Göz kaymalarının erken tespiti ve tedavisi görme kayıplarının engellenmesi bakımından önemlidir. Tespit edilmeyen kırma kusurlarının varlığı gözün görmeyi öğrenememesi ve görme keskinliğinin tam gelişememesi sonucu gözün tembel kalmasıyla sonuçlanmaktadır. Her muayenede mutlaka gözün arkasındaki retina tabakası erken çocukluk çağı hastalıkları açısından göz hekimi tarafından değerlendirilmelidir.

Ekim 2024

Gözlerimiz de Yaşlandı

21’inci yüzyıl insanlığa daha uzun ve sağlıklı bir ömür getirdi. Ancak bununla birlikte yaşlı hastalıkları da artış gösterdi.

Dr. Gülşah Tezcan, “60 yaşlarda katarakt sıklığı ortalama %35 iken 80’li yaşlarda %80’in üzerinde katarakt görülüyor. Dünya genelinde ise 100 milyona yakın kişide katarakta bağlı görmede azalma olduğu tahmin edilmektedir. Kataraktın temel nedeni yaşlanmaktır ancak bazı durumlarda katarakt daha erken yaşlarda görülmektedir. Bu durumlar arasında göz travmaları, şeker hastalığı, üveit (göz iltihaplanması) gibi bazı göz hastalıkları, kortizon içeren ilaçları uzun süre kullanılması, gözleri güneşten korumamak, beslenmeye dikkat etmemek sayılabilir. Tek tedavisi ise yaklaşık 20 dakika süren acısız bir ameliyattır. Dünyada olduğu gibi ülkemizde de nüfus yaşlandıkça kataraktın görülme sıklığı da artmaktadır” diye konuştu. Kataraktı önlemeye ve ilerlemesini yavaşlatmaya yönelik birtakım önlemler almak mümkün.

  • UV kaplamalı gözlük veya güneş gözlüğü takarak güneşten korunmak.
  • Kortizon kullanımı konusunda dikkatli olmak, mümkün olduğunca uzak durmak.
  • Şeker hastalarının kan şekeri seviyelerini düşük bir seviyede tutulması.
  • A vitamini, C vitamini ve karotenoidden zengin gıdalarla (dolmalık biber, brokoli, kavun, havuç, portakal, ıspanak, domates, karpuz) beslenmek.
  • Sigara içmemek ve fazla alkol tüketmemek sayılabilir.

Eylül 2024

Z Kuşağında Körlük Salgını Tehlikesi

Uzmanlar yeni nesiller eskisi kadar dışarı çıkmadığı için Z kuşağında artan “Körlük salgını” riskine karşı uyarıda bulundu. Buna göre sürekli teknolojik cihazların ekranlarına bakmak ve gün ışığından uzak kalmak körlük dalgasını tetikleyebilir.

Ekran başında kalma süresinin artması, Z kuşağının gelişim çağında hayati önem taşıyan doğal ışığı kaçırdığı anlamına geliyor. Bu da onların görüş yeteneği üzerinde uzun vadede yıkıcı bir etki yaratma potansiyeline sahip. Araştırmanın yapıldığı İngiltere’de son 30 yılda yüzde 46’lık artan vakalar ile dünya genelinde artan miyop vakaları görülüyor. Ancak göz cerrahlarının durumun daha da kötüleşeceği konusunda uyarmasıyla rakamlar “salgın seviyelerine” ulaştı.

Çocuklar Yeterli Dopamin Alamıyor

Uzmanlar ergenlikte kapalı mekanlarda bilgisayar başında kalan çocukların yeterli dopamin alamadıklarını ve bunun da gözlerine zarar verdiğini söylüyor. Bu salgını tetikleyebilecek bir diğer faktör, yüzden birkaç santim uzakta tutulan telefonlara ve tabletlere bakarak harcanan zamanın miktarıdır. Bu da miyop veya uzağı görememeye neden olabiliyor. Miyop sadece gözlük kullanmak anlamına gelmiyor. Ciddi vakalar körlüğe yol açabilir.

Araştırmalar, gençlerde kötü miyop vakalarının makula dejenerasyonuna yakalanma olasılığını yüzde 41 artırdığını ileri sürüyor. Bir türü yaşa bağlı olan makula dejenerasyonu, körlüğün önde gelen nedenidir.

Eylül 2024

Yaşla Birlikte Kaş ve Göz Düşüklüğü

Günümüzde birçok kişinin problemi olan kaş ve göz düşüklüğü ile ilgili merak edilenleri Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Ufuk Askeroğlu bizler için açıkladı.

Kaş ve göz düşüklüğü günümüzde birçok kişinin yaşadığı bir problem haline gelmiştir. Bu düşüklük bir veya her iki gözde görülebilir. Bazı durumlarda hafif bir sarkma meydana gelir, bazı durumlarda ise kaşların veya göz kapaklarının sarkması göz bebekleri hizasına kadar düşebilir. Bu ve benzeri durumlarda görme kısıtlanır ve hastalarda görme kaybı yaşanır. Kaş dokusu çok yumuşaktır ve zayıflayabilir. Zayıf kaşlar yorgun bir görünüme neden olabilir. Görünümün yanı sıra görsel açıdan da rahatsızlığa neden olabilir.

Çeşitli kaş kaldırma yöntemleri daha genç ve enerjik görünmenizi sağlayabilir. Kaşların yüz ifadeleri üzerinde büyük etkisi vardır. Asimetrik ve sarkık kaşlar ifadeyi azaltabilir ve kişinin özgüven problemleri yaşamasına neden olabilir.

Göz kapağı düşüklüğünün birden fazla nedeni olabilir. Göz kapağı düşüklüğü göz kapağı kaslarının zayıflamasıyla birlikte ortaya çıkar. Yaşlandıkça göz kapaklarını kaldıran ve açık tutan kaslar zayıflar. Zayıf kaslar ağırlaşır ve yerçekiminin etkisi altına girer. Bazı durumlarda bozukluk doğuştan olabilir. Rahimdeki gelişim sırasında göz kapaklarını açan kaslar az gelişmiş olabilir.

Göz kapağı düşüklüğü ve beraberinde getirdiği problemler nasıl tedavi edilir?

Bella Eyes işleminde kaşlar yukarı çekilerek kaldırılır ve gözler olduğundan daha çekik görünür. Bu işlem; göz kenarlarından, kaz ayaklarından ve göz kapaklarından düşmeye başlayan kişiler tarafından tercih edilmektedir. Uygulama sayesinde kişiler bu sorunlardan kurtulabilmekte ve istedikleri canlı ve genç görünüme kavuşabilmektedir. Aynı zamanda Bella Eyes’a kombine olarak Trinity Lift ameliyatı da sıklıkla yapılır. İkisi de aynı kesiden yapıldığı için hem orta yüz hem de kaş kaldırma aynı anda elde edilir. Cerrahi bir işlem olduğu için mutlaka alanında uzman bir plastik cerrah tarafından yapılmalıdır. En büyük avantajı iz bırakmaması ve kesiğin tamamen saçlı deride kalmasıdır. Operasyon bir gece hastanede kalarak ortalama 7 gün içerisinde normal hayata dönülebilmektedir.

İşlem sonrası bunlara dikkat!

Bella Eyes uygulaması sonrası hızlı ve tamamen izsiz bir iyileşme için bazı koşulların dikkate alınması gerekir. Bu işlem çok uzun ve zor bir cerrahi müdahale olmadığından hastaların ciddi komplikasyon yaşaması beklenmez ancak belirli noktalara dikkat edilerek daha hızlı iyileşme sağlanabilir.

  • Yaklaşık bir hafta boyunca yüz üstü yatılmaması tavsiye edilir.
  • Doktor tavsiye ve uyarılarına mutlaka uyulmalıdır.
  • İlk gün buz uygulamaya devam edilmelidir. Bölgedeki şişlik ve morlukların giderilmesine yardımcı olur.
  • Ameliyat sonrası yüzdeki şişlikler yaklaşık 1 hafta içerisinde doğal olarak kaybolacaktır.
  • Ameliyat sırasında oluşan ameliyat izleri 2-3 ay boyunca güneş ışığından ve güneşlenme uygulamalarından korunmalıdır.

Eylül 2024

AI Göze Bakarak Hastalıkları Tespit Ediyor

DeepMind adındaki yapay zeka (AI), üç boyutlu retina tarama görüntülerini inceleyerek neredeyse 50 ayrı göz hastalığını tespit edebiliyor.

Google, Go strateji oyununda dünya şampiyonunu yenen algoritması AlphaGo ile ünlü İngiliz yapay zeka şirketinin DeepMind adındaki yapay zeka yazılımını 2014 yılında satın almasının ardından, DeepMind üç boyutlu retina tarama görüntülerini inceleyerek neredeyse 50 ayrı göz hastalığını tespit edebilir hale geldi. İngiliz Nature Medicine dergisinde yayımlanan makaleye göre anonim sağlık verileri kullanılarak geliştirilen algoritma, sarı nokta ve göz diyabeti gibi hastalıkları neredeyse uzman hekimlerinkine yakın bir başarı oranıyla tespit edebiliyor.

Ayrıca hastalara izlemeleri gereken tedavi yöntemleri ve acilen yapmaları gereken şeylerle ilgili bilgi de verebiliyor. Yazılım öncelikli olarak uzman hekimlerin işlerini kolaylaştırmayı hedefliyor. Bu çerçevede, bir hastalık tespit edildiğinde hangi bulgulara dayanarak bu kararın verildiği de hekimle paylaşılıyor. Hatta incelenen görüntüde hastalıkla ilişkili olabilecek kısımlar tahmin yüzdesiyle etiketleniyor. Böylece hekimin daha doğru bir değerlendirme yapmasına katkı sağlanıyor. Üç boyutlu retina tarama verilerinin incelenmesi uzun zaman alabiliyor ve o sırada hastalar geçici görme kaybına varacak sorunlar yaşayabiliyor. Yapay zeka ile bu sürenin kısaltılması, özellikle ciddi bir sorunu olduğu düşünülen hastaların ön sıraya alınması mümkün olabilir.

Deepmind Nasıl Çalışıyor?

DeepMind’ın Kurucu Ortağı Mustafa Süleyman’a göre araştırmanın özellikle önemli olan yanı, yapay zekanın doktorların tavsiyelerine olan güvenini artırabilecek bir ‘açıklanabilirlik’ seviyesine sahip olması. Mustafa Süleyman “Klinisyenin algoritmanın ne düşündüğünü yorumlaması mümkün. Altta yatan segmentasyona bakabilirler. Başka bir deyişle, yapay zeka yazılımımız sonuçları ortaya çıkaran gizemli bir kara kutu gibi çalışmıyor. DeepMind’ın yapay zekası tanımlayıcı bilgilerden arındırılmış yaklaşık 15.000 göz taramasından oluşan bir veri tabanı üzerinde eğitildi. DeepMind, hastalık alanlarını etiketlemek için klinisyenlerle birlikte çalıştı ve ardından bu etiketli görüntüleri sisteminde bir yüzde puanı ile hesaplayabiliyor. İki buçuk yıl süren proje DeepMind için büyük bir yatırım gerektirmiştir ve Moorfields araştırmacılarının yanı sıra 25 çalışanı daha kapsamaktadır” diyor. Süleyman bulguları bir ‘araştırma atılımı’ olarak nitelendirerek bir sonraki adımın yapay zekanın klinik bir ortamda çalıştığını kanıtlamak olduğunu ve bunun da birkaç yıl alacağını söyledi.

Göz Taramalarını Hızlandırıyor

Doktorlar göz taramalarına zamanında bakamadıkları için hastaların görme yetilerini kaybetme riskiyle karşı karşıya olduğunu vurguluyor. Mustafa Süleyman, DeepMind ve Moorfields’ın araştırma projesini üstlenmelerinin bir nedeninin de klinisyenlerin göz taramalarına olan talep karşısında ‘bunalmış’ olmaları olduğunu belirtiyor. Süleyman “Görmeyi tehdit eden bir hastalığınız varsa, mümkün olan en kısa sürede tedavi olmak istersiniz ve A&E’den farklı olarak, bir personel hemşiresi sizinle konuşacak ve durumunuzun ne kadar ciddi olduğuna dair bir değerlendirme yapacak, ardından bu değerlendirmeyi ne kadar çabuk görüleceğinize karar vermek için kullanacaktır. Bir göz taraması gönderildiğinde, taramanızın ciddiyetine göre bir tıbbi müdahale önceliklerini belirleme sistemi yoktur. Göz taramalarının yapay zeka aracılığıyla yapılması ise tüm süreci hızlandıracak. Deepmind ‘ın devlet hastanelerinde nasıl bir dönüşüm yaratma potansiyeline sahip olduğu çok açık. Gelecekte, bir kişinin yerel cadde gözlükçüsüne gidip bir göz taraması yaptırmasını ve bu algoritmanın görmeyi tehdit eden hastalığı olan hastaları durumun çok erken aşamasında tespit edeceğini öngörüyoruz” diyor.

Sadece Gözle Sınırlı Değil

Yapay zekanın hastalıkları tespiti gözle sınırlı değil. MIT’den araştırmacılar Tuka Alhanai, Muhammad Ghassemi ve James Glass tarafından geliştirilen algoritma kişiye ait yazıları ve sesleri inceleyerek o kişinin depresyonda olup olmadığını tahmin edebiliyor. Terapistler soru cevap yöntemi ve gözlemle kişinin ruhsal durumunu anlamaya çalışırken yapay zeka bunu kişinin belli konularda ürettiği içeriklere bakarak yapmaya çalışıyor. Elbette terapist depresyonu tespit ederken, yapay zeka sadece tahmin ediyor. Snapchat uygulaması da buna benzer bir yapay zeka yazılımı geliştirdi. Bu uygulama bir özçekimdeki kişilerin ne kadar mutlu olduğunu 1-5 arasında derecelendirerek belirleyebiliyor. Bu tür yazılımlar, sosyal medya paylaşımları incelenerek depresyonda olabileceği ‘düşünülen’ kişilerin tespit edilip önlem alınmasını sağlayabilir.

Ağustos 2024

Göze Kum Kaçmasına Dikkat!

Plajda güneşlenip hafifçe esen rüzgarı yüzünüzde hissetmenin keyfini çıkarıyorsunuz. Peki, rüzgarın etkisiyle uçuşan kum ve tozların gözünüze kaçmasının kalıcı görme kaybına varan sonuçlara neden olabileceğini biliyor muydunuz?

Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. İlker Biçer, “Yaz tatillerinde en sık karşılaşılan göz problemlerinden biri göze kum kaçmasıdır. Göze kum kaçması sonrasında yanlış bir müdahale ya da doktora başvuruda gecikmek göz hastalıklarına neden olabilir” diye konuştu.

Konjonktivit (Göz İltihabı): Kum ve toz parçacıklarının göze temas etmesi sonucunda, göz iltihabı (konjonktivit) oluşabilir. Konjonktivit, kızarıklık, kaşıntı, sulanma, yanma ve batma gibi belirtilerle kendini gösterir. Tanı için genellikle alanında uzman bir göz doktorunun muayenesi yeterlidir. Tedavide, iltihabı azaltmak ve semptomları hafifletmek amacıyla göz damlaları veya merhemler kullanılır. Erken tanı sayesinde, konjonktivitin ilerlemesi önlenebilir.

Kornea Abrazyonu: Kornea, gözün ön kısmındaki saydam tabakadır ve kum veya tozun sürtünmesi sonucunda yüzeyinde çizikler oluşabilir. Kornea abrazyonu, gözde ağrı, hassasiyet, kızarıklık, ışığa duyarlılık ve bulanık görme gibi belirtilere neden olur.

Kalıcı Görme Kaybı: Kum veya toz partikülleri göze kaçtığında ve erken müdahale edilmediğinde, göz içi yabancı cisim kaynaklı olarak göz kapağı altına sıkışma ve korneada hasar gibi istenmeyen durumlar meydana gelebilir. Bu durumun sonucunda kalıcı görme kaybı oluşabilir.

Gözümüzü Kum Etkisinden Koruma Yolları

Rüzgarın etkisiyle uçuşan kum ve tozlar gözünüze kaçarak tatilinizi kabusa çevirmeden alabileceğiniz bazı önlemler bulunmaktadır. Plajda güneş gözlüğü kullanmak, gözleri kum ve tozdan korumanın etkili bir yoludur. Plajda şapka veya şapka benzeri başlık kullanmak, gözlere gelen doğrudan güneş ışığının etkisini ve yabancı cisimlerin göze isabet etme riskini azaltabilir. Rüzgarlı havalarda özellikle plaja yakın, sığ sularda yüzerken yüzücü gözlüğü kullanmak da göz sağlığınızı kum temasından korumanıza yardımcı olabilir. Gözünüze kum kaçtığında gözlerinizi kesinlikle ovuşturmayın. Gözlerinizi ovuşturmak kumun korneanızı çizmesine neden olabilir. Ellerinizi sterilize ettikten sonra gözünüzü gözyaşı damlası ile yıkayabilirsiniz. Hassasiyet devam ediyorsa semptomlar şiddetlenmeden alanında uzman bir göz sağlığı ve hastalıkları uzmanına müracaat edilmelidir.

Ağustos 2024

Göz Enfeksiyonlarında Artış

Son dönemde göz enfeksiyonlarına neden olabilen virüslerin etkisiyle hastaneye başvuranların sayısı çoğaldı.

Göz kapaklarında şişlik, gözlerde kızarıklık ve sulanma… Tüm bunlar göz enfeksiyonlarına neden olan virüslerin, yani adenovirüslerin belirtileri arasında yer alıyor. Uzmanlar el hijyenine dikkat edilmesini, kişisel eşyaların ortak kullanılmamasını ve belirtiler baş gösterdiğinde vakit kaybetmeden doktora başvurulmasını öneriyor. El hijyenine dikkat edilmesi gerektiğini söyleyen Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Gülşah Tezcan “Bu çoğunlukla çok bulaşıcı bir hastalık. Çoğunlukla toplu yaşanan yerlerde bulaşabiliyor. Çocuklar ise özellikle bu hastalığı kreşlerde ve okullarda kapabiliyorlar. İlerleyen dönemde gözün şeffaf tabakası olan kornea tabakasında lekeler oluşuyor” değerlendirmesinde bulundu. Adenovirüsler 1 hafta içinde bulaşabiliyor ve her yaş grubunda gözlenebiliyor. Uzmanların göz enfeksiyonlarından korunmak için uyarıları var. Op. Dr. Tezcan, “Hastalıkta temastan kaçınmak çok çok önemli. Çok bulaşıcı çünkü. Yüzümüzü gözümüzü elledikten sonra herhangi bir yere dokunmadan muhakkak elimizi yıkamalıyız. Ayrıca makyaj malzemelerinin de ortak kullanılmaması çok önemli” dedi. Belirtiler meydana geldiğinde hastalığın bulaşma riskini önlemek için doktora başvurmak önemli.

Temmuz 2024

Yapay Zeka Göz ile Körlük Tarihe Karışacak

Yapay zeka ile göz ve beyin arasındaki şifre çözüldü. Yapay zeka, beynin şifrelerini çözmek konusunda tarihte görülmemiş bir başarı kaydetti.

Yapay zeka; zeki makinalar, özellikle de zeki bilgisayar programları yapma bilimi ve mühendisliğidir. Yaşamın her alanında bilgisayar ve yapay zeka temelli araçların kullanımı giderek artarken tıp alanında da bu kullanımın yaygınlaşması doğal bir süreçtir. Tıbbi yapay zekanın amacı, hastalıkların tanı ve tedavisinde önerilerde bulunabilecek yapay zeka programlarının oluşturulmasıdır. İsviçre’de geliştirilen yapay zeka, gözlerden beyne gönderilen sinirsel sinyalleri görüntüye çevirebiliyor. Teknoloji sayesinde gelecekte körlük tarihe karışabilir. Yapay zeka, gözler ve beyin arasındaki iletişimin şifresini çözdü. Yapay zeka, beynin şifrelerini çözmek konusunda tarihte görülmemiş bir başarı kaydetti. İsviçre’nin Cenevre kentinde geliştirilen Cebra adlı yapay zeka, gözlerden beyne gönderilen sinirsel sinyalleri görüntüye çevrebiliyor. Bilim insanları, siyah beyaz bir film izlettikleri farenin beynindeki elektrik sinyallerini yapay zeka ile görüntüye dönüştürdü. Yalnızca beyin taramasından elde edilen verilerle farenin izlediği film %95 doğrulukla yeniden üretildi. Farelerdeki beyin aktivitesinin haritalandırılması içinse iki farklı teknik kullanılıyor. Araştırmanın sonuçları Nature dergisinde yayınlandı. Uzmanlar teknolojiyi insan beynine uyarlamayı hedefliyor. Bu sayede gelecekte görme engelliler için biyonik gözler üretilmesi mümkün olabilecek.

Temmuz 2024