BORNOVA OPTİK

Kalite & Memnuniyet

Geçtiğimiz yıl gerçekleşen Silmo İstanbul, yurtdışındaki örneklerini aratmadan, tedarikçi ve perakendeciyi bir araya getirerek sektöre dair görüş alışverişi yapmamızı sağladı.

Merhaba Bülent Bey. Öncelikle sizi biraz tanıyalım ve sektöre giriş hikayenizden bahsedelim…
Merhaba 1975 yılında İstanbul’da doğdum. Aslen Kastamonuluyum. Sevgili eşim, yol arkadaşım Nuray Gedik’le Ece ve Ege isminde iki çocuğumuz var. Mesleğe ilk adımım 1987 yılında İzmir Kemeraltı çarşısında, Baş Optik vitrininde ‘çırak aranıyor’ yazını görüp, kapısından içeriye girmemle oldu. Zaman geçti, mağazalar, tabelalar, insanlar değişti. Bizler değiştik. Yolumuz değişmedi. Otuz beş yıldır yürüyoruz.

Bornova Optik’in kurulma aşamasından söz eder misiniz?
Kendi adıma ilk mağazamı 1995 yılında Bornova’da bir arkadaşımla birlikte Billur Optik adıyla açtım. Bu, sektördeki ilk bireysel adımlarımızdı. Zamanın değişen şartlarıyla birlikte daha geniş bir kitleye hitap edebilmek adına Bornova Optik, yine evimiz Bornova’da doğdu.

Mağazalarınızın yerini belirlerken nelere dikkat ediyorsunuz?
Lokasyon belirlerken potansiyel ve verimlilik analizi gibi standart ticari kriterlerin yanında birinci önceliğimiz ulaşılabilirlik. Müşterilerimizin bize ulaşmak için fazladan çaba sarf etmelerini, park sorunu yaşamalarını istemiyoruz. Yine o bölgedeki optik yoğunluğu da önemli. Bölgenin bir optik mağazasına daha ihtiyacı olup olmadığı ve mağazamızı açacağımız noktada nasıl bir fark yaratabileceğimiz sorularının cevabı da bizim için belirleyici oluyor.

Mağazanızda her gruptan ürün bulunduruyor musunuz?
Her mağazada her gruptan ürün bulundurmak ve aynı anda herkese hitap edelim demek pek gerçekçi bir yaklaşım değil. Bu konuda yine konum ön plana çıkıyor. Mağazalarımızdaki ürün dağılımı bizim hangi bölgedeki, hangi mağazamızı, hangi grupta konumlandırdığımıza bağlı. A, B ve C segment olarak gruplandırdığımız mağazalarımız var ve marka dağılımımız, ilgili birimimiz tarafından bu segmentleri göz önünde bulundurarak yapılıyor. Periyodik olarak satış raporları ve mağaza müdürlerimizden geri dönüş alarak da ürünlerimizde rotasyon yapıyoruz.

Mağazanızda en çok satışı yapılan optik ve güneş gözlüğü markaları nelerdir?
A segment mağazalarımızda, güneş gözlüğünde birinciliği Gucci ve
Tom Ford paylaşıyor. B ve C kategorisindeki mağazalarımızda Lacoste, Oliver Arje, Rayban ve Police markaları ön planda. Osse ve Mustang markaları da yüksek adetlere ulaşıyor. Optik çerçevelerde mağaza segmenti fark etmeksizin en çok sattığımız marka Vycoz. Onu Furla ve Sillhouette takip ediyor. Her insan finansal gücü oranında standartlarını yükseltmek ister.

Doğal olarak kaliteli ürün arayışı birinci kriter. Moda anlayışı, özellikle genç nüfusu yüksek olan ülkemizde trendin yakından takip edilmesi, markaların artan tanıtım seçenekleriyle birleşiyor. Bu da üst grup olarak nitelendirilen markaların gördüğü talebi açıklıyor. Bunun yanında ekonomik şartların da seçimlerde belirleyici bir etken olduğunu düşünüyorum.

Son yıllarda designer markalar oldukça rağbet görüyor. Size de müşterilerinizden bu yönde talep geliyor mu?
Elbette, aslına bakarsanız henüz tüketicilerin talebi gelmeden önce bu tür markalara biz mağazalarımızda yer vermiştik. Her sezon da yer vermeye devam ediyoruz. Alışılagelmiş gözlük modellerinden sıkılan farklı model arayışına giren müşteri sayısı hiç de az değil.

Satış sonrası hizmetleriniz nelerdir?
Tüm mağazalarımızda, personelimizin ilk öğrendiği şey sloganımız olan yüzde yüz müşteri memnuniyetidir. Memnuniyet, satıştan çok satış sonrasında ortaya çıkıyor. Düzenli olarak önceden alışveriş yapan müşterilerimizi arayarak ürünleriyle ilgili bir şikayetleri olup olmadığını soruyoruz. Ayrıca Bornova Optik müşterilerinden hiçbir zaman tamir ücreti alınmaz ve arızalı ürünleriyle ilgili prosedür sorunu yaşanmaz. Hassasiyet gösterdiğimiz bir diğer konu da bize teslim edilmiş ürünlerin tamir/yeni sipariş vb. imalat sürecinden müşterilerimiz mağazaya gelmeden önce haberdar edilir.

Cadde mağazaları mı yoksa AVM içerisinde yer almak mı? Sizin tercihiniz nedir ve sebepleri nelerdir?
Günümüzde dünyada alışveriş alışkanlığı, açık alanlara ve markaların kendi mağazalarına doğru ivmelenirken ülkemizde Avm’ler tüm ihtiyaçları bir arada bulundurmasından ve hava koşullarından etkilenmemesi bakımından hala popülaritesini koruyor. Bununla birlikte pandemi şartları ve giriş çıkışın daha pratik olduğu cadde mağazalarını tercih edenlerin sayısı da hiç az değil. Biz bu konuda kararsız kaldığımız için şimdilik on iki olan mağazalarımızın beş tanesi alışveriş merkezlerinde yedisi ise caddelerde bulunuyor.

Büyük şehirlere göre Anadolu’da mağaza işletmenin avantajları ve dezavantajları nelerdir?
Büyükşehirlerde yaşayan insanlar modayı biraz daha yakından takip ettikleri için yeni koleksiyonlarla daha hızlı tanıştıklarından popüler markaların güncel modellerine mağazalarımızda ulaşmaları mümkün oluyor. Diğer yandan moda hızlı değişen bir kavram. Dahası her sezon zıt koleksiyonlara geçis yapabildiğinden bir önceki sezonun modelleri stok maliyetimizi artırıyor.

Sektör içi yapılan satış ve eğitim bilgilendirmeleri yeterli mi? Siz mağaza çalışanlarınız için eğitim programları düzenliyor musunuz?
Bunu daha çok çalıştığımız tedarikçi firmalarla cam, kontakt lens konularında eğitim ve bilgi güncelleme toplantılarıyla yapıyoruz. Bunun yanı sıra, kendi içimizde de yönetim departmanımız tarafından oluşturulan satış eğitimi programımızı periyodik olarak uyguluyoruz.

Ülkemizde gözlük kullanımı oranları ve bilinci hakkında neler düşünüyorsunuz? Gözlük kullanımının artırılması için neler yapılabilir ve kimlere görev düşüyor?
Ülkemizde özellikle 18 yaş altı gözlük kullanım oranı uzun yıllardır gelişmiş ülkelerin çok gerisinde. Bunun nedeni bence gözlük bilincinden önce toplumumuzun sağlık bilinciyle ilgili. Gelişme döneminde bir şikayeti olmadığı için ailesi tarafından göz muayenesine götürülmemiş, herhangi bir sağlık taramasından geçmemiş birinin yetişkin olduğunda   yüksek bir diyoptriyle gözlük kullanmaya başladığına neredeyse bütün meslektaşlarım rastlamıştır.

İlgili kurumların mevcut öğrencilerde, özellikle ilkokullarda yapacağı geniş tabanlı görme taramalarının, görme gereçlerine ihtiyacı olan çok sayıda çocuğu tespit edebileceğini düşünüyorum. Ayrıca ilkokula yeni başlayacak çocuklarımız için göz muayenesi kuralı getirilmesi görme sorunu yaşayan evlatlarımızın okul hayatındaki başarılarını da olumlu anlamda etkileyecek belki de hayatlarını değiştirecektir. Bu uygulamalar gözlük kullanım oranlarını doğrudan etkileyecektir. Sağlık Bakanlığı’mızın alacağı aksiyonlar kadar tabii ki ailelere de bu konuda görev düşüyor. Çocuklar görme kusurlarını fark etmeyebileceği için göz kontrolünün mutlaka aileler tarafından da yaptırılması gerekiyor.

Yurtdışında yapılan uluslararası optik fuarlarını ve sektörel gelişmeleri takip ediyor musunuz?
Evet, fırsat buldukça katılıp sektörel gelişmelerle en yeni teknolojileri ve trendi takip etmeye çalışıyorum. Paris ve Milano’daki fuarlarda birkaç kez bulundum.

18-21 Aralık 2021 tarihleri arasında gerçekleşen Silmo İstanbul Optik Fuarı hakkındaki görüş ve değerlendirmeleriniz nelerdir?
Özellikle bu yıl yapılan Silmo İstanbul yurtdışındaki örneklerini aratmayan, tedarikçi ve perakendeciyi bir araya getirerek ülke içindeki meslektaşlarımızla sektöre dair görüş alışverişi yapmamızı sağlayan önemli bir organizasyondu. Biz de Gözbir çatısı altında hem katılımcı hem ziyaretçi olarak fuarda bulunma şansı yakaladık. Büyük bir sektör olduğumuz ve bu tür iletişim imkanlarını az yakalayabildiğimiz için değerli bir fuar olduğunu söyleyebilirim.

Dergimiz ‘4 your eyes’ ile ilgili neler söylemek istersiniz?
4 your eyes uzun yıllardır Türkiye’de gözlükçülüğü ve farklı illerdeki meslektaşlarımızın görüşlerini takip ettiğimiz değerli bir yayın kuruluşu. Birçok meslektaşımızda olduğu gibi bizim de mağazalarımızda bulunmasından memnuniyet duyuyoruz. İyi ki varsınız.

Nisan 2022