EMGEN OPTİK

Köklü Miras

Silmo İstanbul ile yurt dışı gelişmelerden haberdar olmanın yanı sıra, farklı illerden tanıştığınız meslektaşlarla fikir alışverişinde bulunmak ayrı bir fayda ve mutluluk kaynağıdır.

Merhaba Burak Bey, kendinizden ve optik sektörüyle tanışma hikayenizden söz edebilir misiniz?
1979 yılında İstanbul’da doğdum. Ailemde, İstanbul’da doğan dördüncü kuşaklardan bir tanesiyim. 2002 yılında İstanbul Bilgi Üniversitesi işletme fakültesinden mezun oldum. 2005 yılında Bournemouth Üniversitesi uluslararası işletme master programını tamamladım. 2018 yılına kadar farklı sektörlerde çalıştıktan sonra aile mesleğimize giriş yaptım. Emgen Optik olarak köklü bir marka olduğumuzu gerçek anlamda fark ettiğimde bu mirası en ideal şekilde devam ettirmem gerektiğini anladım. Şu anda firmamızın yönetim kurulu başkanı olarak aktif bir şekilde iş hayatıma devam etmekteyim. Para kazanmayı ikinci plana atarak, 44 yaşımdan sonra yeniden üniversiteye girdim. Şu an optisyenlik bölümünde öğrenciyim. En büyük amacım, dedem ve babam gibi bu markayı geliştirerek benden sonra bayrağı devralacaklara, kendi kendini yönetebilen güçlü bir firma teslim edebilmektir.
Emgen Optik’in köklü bir tarihi var. Mağazanızın nasıl ve ne zaman kurulduğundan bahsedebilir misiniz?
Büyük dedem Eczacı Salih Necati Emgen’in 1901’da Üsküdar Meydanında ilk Eczanesini açmasıyla Emgen Optik dünyaya geldi. Firma’nın gözlük işine ağırlık vermesi 1925 yılından sonra başlar. Salih Necati Emgen’in 1948 yılında vefatından sonra oğlu (Dedem) Rahmi Emgen, sadece gözlükçülük üzerine yoğunlaşarak 2003 yılına kadar faaliyet gösteren Beyoğlu İstiklal caddesindeki mağazayı açar. 1951’de hayata geçen “Tüm Gözlükçüler Derneği”, yeni adıyla “Türkiye Optik ve Optimetrik Meslekler Derneği”nin kurucu üyesi ve başkanı olan Rahmi Emgen aynı zamanda ilk optik cam üretimini gerçekleştirmiştir. 1980’li senelerin başında, Avusturya da işletme tahsili gören ve aynı zamanda optisyenlik diplomasına sahip babam Necati Çetin Emgen, bayrağı dedemden devralarak, tam 42 sene Emgen Optik’in faaliyetlerini aynı adreste devam ettirmiştir.
İstanbul’un tarihi semtlerinden Beyoğlu İstiklal Caddesi’ndeki mağazanızı yakın zaman önce yine Beyoğlu’nda bir lokasyona taşıdınız. Beyoğlu’ndan vazgeçmemenizin sebepleri nelerdir?
Bildiğiniz gibi İstiklal Caddesi’nde mağazaların bulunduğu ana cadde binaları, tarihi eser statülerinden dolayı çok değerli olmalarına rağmen deprem riski açısından ciddi anlamda sahip çıkmanız gereken, yüksek yenileme maliyetlileri içeren binalardır. Bu vesileyle 2022 yılı sonlarına doğru Beyoğlu sınırlarından çıkmayacak şekilde daha yeni ve büyük bir mağaza arayışına girdik. Kriterlerimiz arasında müşterilerimizin daha rahat ve uzun süre vakit geçirebilecekleri konforlu bir alan ile yeni bir bina konsepti vardı. Bu kriterlere yeni mağazamızda ulaşabildiğimiz için çok mutlu ve huzurluyuz. Elimizden geldiğince, doğduğumuz yer olarak gördüğümüz ve en uzun süre kaldığımız Beyoğlu’nda ticari faaliyetimizi sürdürmeye devam edeceğiz.

Mağazanızda her gruptan ürün bulunduruyor musunuz?
Tabii ki biz de her optik mağazasında olması gereken ürün gruplarının teşhir ve satışını gerçekleştiriyoruz. Optik  & güneş çerçevelerinden tutun da, optik cam, kontak lens, solüsyon ve diğer pek çok gözlük aksesuarlarının hem yabancı hem de yerli olmak üzere pek çok markayla çalışıyoruz. Mevcut durumda, farklı kategorilerden toplam 21 distribütör ile işbirliğimiz bulunmaktadır. Yeni dükkanımızın tanıtım ilanlarında da belirttiğimiz gibi biz kurulduğumuz günden beri yalnızca gözlükçüyüz. Gözlük ve onun diğer ürün grupları dışında başka biri ürün (saat gibi) satmamız veya teknik destek vermemiz söz konusu değildir.      
Mağazanızda en çok satışı yapılan optik ve güneş gözlüğü markaları nelerdir?
Biz genellikle uluslararası büyük distribütörlerle çalışıyoruz. Güneş gözlüğünde, Luxottica grubundan Versace, Dolce Gabbana, Prada, Bulgari, Emperio Armani, Rayban, Persol ve Vogue ağırlıklı sattığımız markalar. Safilo grubundan Carrera, David Beckham, Missoni, Jimmy Choo, Mark Jacob, Polaroid ağırlıklı talep edilen ürünlerdir. Bu sene başında Elit Optik ile Gucci, Saint Lauren, Montblanc, Bottega Veneta, Balenciaga markalarının satışına başladık. Optik gözlükler tarafında, Montblanc, Eschenbach (titanflex), Rayban, Dolce Gabbana, Silhoutte, Carrera, Vogue markaları tercih sıralamasında ön plana çıkan ürün gamlarıdır.

Satışını yapacağınız optik ve güneş gözlüğü markalarını neleri göz önüne alarak seçiyorsunuz?
Mevcut müşterimizin talepleri ile yeni ikonik modellerin bulundurulması önceliğimizdir. Orta yaş müşterilerimiz için klasik modelleri tercih ederken, genç ve potansiyel müşterilerimiz için daha canlı renkler bulunduran, biraz daha ikonik farklı tasarımları olan modellere yöneliyoruz. Dolayısıyla marka seçimlerimiz de bu doğrultuda oluşmaktadır. Seçimlerimizin ana nedeni marka bilinirliliği ve üretim kalitesidir.
Satışını yapacağınız optik ve güneş gözlüğü markalarını neleri göz önüne alarak seçiyorsunuz?
Optik gözlüklerinde ergonomik tasarımı ile insanları en çok memnun edecek ürünleri seçmeye gayret ediyoruz. Güneş gözlüklerinde ise moda markaları arasında en trend ürünleri stoğumuzda bulundurarak güncel kalmaya çalışıyoruz.
Son yıllarda designer markalar oldukça rağbet görüyor. Size de müşterilerinizden bu yönde talep geliyor mu?
Evet insanların tercihlerinin yıllar geçtikçe değiştiğini tecrübe ediyoruz. Designer markalar oldukça popüler. İnsanların klasik modellerden sıkılıp yeni ve farklı tasarım olan gözlüklere yönelmesini anlayıp kendilerine birçok tasarım marka ve modellerimiz ile hizmet vermekten mutluluk duyuyoruz. Günümüzde her anlamda yenilenen bilgi çağında, değişime ayak uyduramayan maalesef bir adım geride kalıyor.
Satış sonrası hizmetleriniz nelerdir?
Satış yapmak herkesin başarılı olduğu bir konudur. Fakat ülkemizde hangi sektör olursa olsun satış sonrası hizmetlerde maalesef başarı oranı düşüktür. Kendi müşteri kitlesini koruyarak elinde tutmak isteyen işletmeler, müşterilerine satıştan daha çok satış sonrası hizmete önem vermesi gerekiyor. Bizim empati yaparak en hassas olduğumuz konu budur. Müşterilerimiz mağazamızdan kesinlikle mutsuz ayrılmamalı. Yok diye bir şeyin olmadığını kabul edip, tüm müşterilerimizi hangi konu olursa olsun mutlu etmek ilk hedefimizdir.

Son yıllarda designer markalar oldukça rağbet görüyor. Size de müşterilerinizden bu yönde talep geliyor mu?
Designer markaların son yıllarda popülaritesi artsa da biz bu konuya biraz temkinli yaklaşıyoruz. Çünkü bir gözlüğünün şeklinin, renginin önemi kadar ekartmanı, müşterilerin burun ve kulak arkası anotomik yapılarına uygunlukları da çok önemli. Sosyal medyada bol paylaşım stratejileriyle popüler hale gelmiş ancak tek ekartman üretimi olan bir designer markayı biz çok tasvip etmiyoruz. Buna ilaveten sosyal medya mecralarında hızlı yükseliş yapıp 1-2 sene içerisinde talebini kaybeden markalar bizim için ikinci planda yer almaktadır.
Satış sonrası hizmetleriniz nelerdir?
Biz satış sonrasında da müşterilerimize desteğimizi sürdürmekteyiz. Özellikle satış esnasında müşterilerimize kişisel kullanımlarından kaynaklı ileride oluşabilecek gözlük saplarındaki deformasyonları gidermek için belli aralıklarda bize gelmelerini tavsiye ederiz. Yedek parça desteğimizin yanı sıra, bizden almamış olsalar bile, arızalanmış gözlük çerçevelerinin tamiri ve bakımı hususunda hizmetlerimiz de mevcuttur.

Bir optik mağazanın vitrin düzeni ve iç tasarımını sizce satışlarda nasıl bir rol oynuyor? Siz yeni lokasyonunuzda bu unsurları hazırlarken nelere dikkat ettiniz?
Bana göre bir dükkanın iç tasarımı ve vitrini, o firmanın ruhunu ve müşteriye bakış açısını yansıtır. Dolayısıyla müşteri profili de bu yönde oluşur ve gelişir. Biz firma olarak, bulunduğumuz lokasyona adaptasyondan ziyad, marka bütünlüğümüzü korumaya yönelik farklılıkları ön plana çıkarmayı tercih ettik. Daha önceden de belirttiğim gibi biz marka itibarımız gereği satış odaklı olmayı ikinci planda tutarız. Mimarımızla yeni mağaza tasarımını görüşürken ben tek bir şey istedim. Londra Harrods’ın bir konseptini bu mağazada görmek istediğimi belirttim. Mimarımız da buna ilave, eski firma oluşumuzu da baz alarak farklı bir strateji geliştirdi. Bunun sonucu olarak tek tip, sarı led ışıklı, beyaz raflardan oluşan, klasik gözlükçü anlayışına farklı bir yorum getirdiğimizi düşünüyorum. Taşındığımızdan beri dükkanımıza gelen yerli ve özellikle yabancı müşterilerimizden çok ama çok olumlu yorumlar ve dönüşler almaktayız.
Yeni ve daha büyük hizmet alanıyla, 10. kez gerçekleşecek olan Silmo İstanbul Optik Fuarını başlangıcından bugüne nasıl değerlendirirsiniz?
Silmo İstanbul Optik Fuarı gerçekten çok önemli bir organizasyon. Maalesef sektörümüz, günümüzde iyi organize olamamış farklı gruplaşmaların olduğu bir yapıya sahip. Silmo İstanbul bu noktada Türkiye’deki tüm optisyenleri, tedarikçiler aracılıyla bir araya getiren önemli bir platform. Yurt dışı gelişmelerden haberdar olmanın yanı sıra, stant ziyaretlerinde tanıştığınız farklı illerdeki meslektaşlarla fikir alışverişinde bulunmak ayrı bir fayda ve mutluluk kaynağıdır.
Bu değerli röportaj için çok teşekkür ederiz. Son olarak, dergimiz 4 youreyes’in dijital yayıncılığa geçişi ilgili yorumlarınızı öğrenebilir miyiz?
Günümüzde olması gereken, çok hassas analiz edilip sürekliliğinin sağlanması gereken önemli bir proje. 4youreyes dergisinin daha fazla kitleye ulaşması, kendini yenilemesi açısından dijital yayının çok faydalı olacağına inanıyorum. Bu sayede optisyenlik mesleğinin ve gözlük sektörünün teknik pazar araştırmalarıyla ölçülebilir ve planlı data toplanabilir bir yapıya kavuşacağını düşünüyorum.

Kasım 2023

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir