RAINBOW OPTİK
Köklü Mirasın İzinde
Silmo İstanbul sayesinde Türkiye’yi karış karış dolaşmak yerine, aradığımız, aramadığımız, bildiğimiz veya bilmediğimiz tüm ürünlere kolaylıkla erişim sağlayabiliyoruz.
Merhaba Yağmur Hanım… Optik sektöründeki yolculuğunuzun nasıl başladığından söz edebilir misiniz?
Öncelikle röportajımıza başlamadan önce tüm meslektaşlarımı saygı ve sevgiyle selamlıyor, keyifli okumalar diliyorum… Bu sektör bana baba yadigarı. 1995 yılında kurmuş olduğumuz yerli kontakt lens üretim firmamız olan Tech Lens ile sektöre giriş yaptık. Babam ve annemin ortak olması sebebiyle, çocukluğumun tamamını firmamızda dolayısıyla sektörde geçti. Bu durum haliyle eğitim-öğretim hayatımı da etkiledi, yönelimim ve tercihim optisyenlik bölümü oldu. Üniversitem bitmeden sektöre giriş yaptım. Uzun bir süre dışarıda çalıştıktan sonra 2019 yılında Rainbow Optik olarak Altunizade’de ilk mağazamızı açtık. Burada bugün dördüncü senemizi bitirmek üzereyiz.
Mağazanızı açmaya nasıl karar verdiniz? Kuruluş vizyonunuzdan ve üstlendiğiniz misyondan bahsedebilir misiniz?
Çocukluğum dahil eğitim hayatım süresince de bir mağaza açma hedefim vardı. Fakat bunu hakkıyla yapabilmek için sektörü daha iyi tanımam ve öğrenmem gerekiyordu. Yani bu hedefin gerçekleşebilmesi doğru zamanın gelmesi gerekiyordu. Misyonum verdiğim her hizmette insan sağlığını ön planda tutarak, mağazamızı tercih eden hastalarımızın ihtiyaçlarına yönelik pozisyon alarak, sonuç odaklı olmak ve üst düzey memnuniyet sağlamaktır. Vizyonumuz daima; edindiğimiz yeri büyüterek korumak ve daha ileriye taşıyıp bana kaldığı gibi benim evladıma da aynı şeffaflık ve dürüstlük ile devredebilmektir.
Bu mirası daha ileriye taşımak amacıyla neler yapıyorsunuz?
Sektörde yer almamın baş unsuru babam Hızır Yılmaz’dır. Hayatım boyunca hiçbir zaman çok sevdiğim, çok hayran olduğum bir sanatçı, oyuncu vs. olmadı. Fakat kendimi bildiğim günden itibaren bir tek idolüm vardı o da babamdı. Her zaman onun gibi olabilmek istedim. Çünkü babam gibi olabilirsem sadece sektöre değil tüm dünyaya katkım ve faydam olacağına inanıyorum. Bu sebepten kaynaklı babamın bana bırakmış olduğu miras olarak adlandırdığımız bilgi birikimi taşımak tahmin edilenden daha zor. Çünkü günümüzdeki miras evlatlara maddi olarak bırakılıyor ve bunu kullanırken zorluk çekilmiyor. Ama benim mirasım çok güçlü bir maneviyattan geliyor. Bu yolda önce aileme daha sonra toplumumuza ve akabinde sektörümüze faydalı olabilmek için ekstra özen göstermem gerekiyor. Bu özen neticesinde asla olduğumuz yerde saymıyoruz daima yenilikçi olmaya gayret ediyoruz.
Rainbow Optik’in mağaza tasarımı için oldukça titiz davrandığınızı görüyoruz. Bu konsept için ilham kaynağınız neydi ve müşterilerinize yansımaları ne yönde?
İlk izlenimin her zaman çok önemli olduğuna inanıyorum. Mağazamızdan içeriye giren hastanın öncelikle kendini rahat ve huzurlu hissetmesi daha sonrasında kendisine yakışır kaliteyi burada bulabileceğini düşünmesini istedik. Açıkçası mağazamızı açarken sadece optik açalım düşüncesi ile açmadık. Bir farklılık yaratmak, tarzımızı yansıtmak istedik. Teknolojiyi yakından takip ediyor ve mağazamız içerisinde yararlı teknolojiyi fazlasıyla sergileyip kullanıyoruz. Bundan kaynaklı mağazamızın dizayn çalışması, yapılış aşaması burayı açma düşüncemizden daha uzun sürdü, tüm detayları ince ayrıntısına kadar düşünüp başında durduk. İyi ki de böyle yapmışız. Çünkü gelen meslektaşlarımız, mümessillerimiz ve hastalarımızın mağazamıza ilk girişinde söylediği ilk söz dekorumuza övgü oluyor.
Perakendeci olarak yeniler arasındasınız. Bulunduğunuz lokasyondaki köklü mağazalarla rekabet ederken ne gibi bir strateji uyguluyorsunuz?
Hiçbir meslektaşımız ile rekabetimiz söz konusu değildir. Önemli olan meslektaş olarak birbirimizin derdinden en iyi yine bizim anlayacağımız bilincinde olmak, saygı ve sevgi içerisinde işimizi layığıyla sürdürmektir. Stratejilerimizi meslektaşlarımıza uygulamak yerine ‘daha güzel nasıl hizmet verebiliriz?’ ‘Hastalarımızın taleplerini daha iyi nasıl karşılayabiliriz?’ gibi soruların cevaplarını arayarak kendimizi daha ileriye taşımak için uyguluyoruz. Hakkaniyetli bir şekilde, usulsüz yollara başvurmadan, dost olduğumuzun bilincinde olarak tüm meslektaşlarıma bol bereketli kazançlar diliyorum.
Rainbow marka lenslerin satışınızı yapıyorsunuz. Hangisinin satışları yüksek. Gözlük mü, lens mi?
Rainbow marka kontak lenslerimiz tabii ki de bizim ilk göz ağrımız ve mağazamızın isim kaynağıdır. Tecrübelerime dayanarak mağazamıza gelen müşterilere kontakt lens konusunda doğru bilgiyi en iyi şekilde aktarmaya gayret ediyorum. Bu konu hakkında bilinen yanlışları düzeltmekten onur duyuyorum. Gözlük de kontakt lens de bizim evladımız gibi. İkisinin de satışını müşterilerimizin talebine göre sunmaktan mutluluk duyuyoruz. Bu soru zor bir soru çünkü bu bir tercih meselesidir. Arz-talep doğrultusunda hastalarımıza en uygun seçeneği sunuyoruz.
Sizce sektörün en önemli sorunu ne ve çözülebilmesi için sizin fikirleriniz nelerdir?
Sektör sorunu denildiği zaman aklıma yalnızca iki konu geliyor. Birincisi aynı lokasyonda bulunan optiklerin ileri düzey rekabetten kaynaklanan anlaşmazlıkları. İkincisi ise lokasyonda bulunan hastanelerde görev yapan doktorların yönlendirme yapması. İki problem de birbiri ile bağlantılı. Ne yazık ki görüyorum ki yanımızdaki bir eczane ile dost iken yanımızda, yöremizde bulunan optik ile kendi meslektaşımız ile düşman gibiyiz. Bu konu beni çok rahatsız ediyor. Oysa ki hepimizin amacı aynı. Hepimiz bu sektör için mesai yapıyoruz. Benim mağaza içerisindeki acil bir ürün veyahut bilgi eksiğimi benim yakınımda bulunan başka bir iş yeri değil optikçi meslektaşım tamamlayabilir diye düşünmeliyiz. Birbirimize her zaman hoşgörülü olmalıyız. Destek olmalıyız. İkinci problem ise benim fazlasıyla mücadele ettiğim ve asla değiştiremediğim kanayan yaramdır. Doktorlar üzerine düşen görevi yapmalı, hasta kendi istediği optik mağazaya gitmeli, memnun kaldığı yerden hizmet almalıdır. Hastalarımızın göz sağlığını emanet ettiği kurumun veya doktorun kişiyi yönlendirmesinde ‘ticari bir kaygı’ söz konusudur. Hasta sağlığı ve bütçesine uygun en doğru kararı kendisi vermeli kesinlikle yönlendirilmemelidir.
Uluslararası fuarları yakından takip ediyor musunuz?
Türkiye dahil olmak üzere yurtdışında gerçekleştirilen tüm fuarlara her sene katılım sağlıyoruz. Fuarların sektörler için çok verimli olduğunu düşünüyor ve bundan fazlasıyla yararlanıyoruz. Öncelikle fuarlarda sergilenen ürünleri, markaları görüp ufkumuzu genişletmek iş hayatımızda bize çok fazla bilgi birikim sağlıyor. Yurt içi ve yurt dışında bulunan meslektaşlarımız ile tanışmak, onlarla sohbet etmek, bilmediklerimizi veyahut yanlış bilgilerimizi tazelemek her zaman için bize iş hayatımızda fayda sağlamaktadır. Bu yüzden mümkün olduğunca hiçbir optik fuarını kaçırmıyor, gerekli zamanı yaratıp katılım sağlıyoruz.
Geçtiğimiz Kasım ayında gerçekleşen Silmo İstanbul Optik Fuarı ile duygu ve düşünceleriniz nelerdir?
Silmo İstanbul bizim için bir gurur kaynağıdır. Her sene gerçekleşen ve dünyanın çeşitli ülkelerinden bir sürü katılımcı ağırlayan bu fuar, sektör için tüm emek verenler olarak başarılı olduğumuzun yegane örneğidir. Bunun akabinde sektör olarak yani tüm dostlar olarak hepimizin bir olması bir arada olması, senede dört gün de olsa birlik olmamız muazzam bir olay. Silmo İstanbul’a hem katılımcı hem ziyaretçi olarak her sene katılan biri olarak bize yol gösteren bizi evimizde gibi hissettiren bir organizasyon olduğunu gönül rahatlığı ile söyleyebilirim. Silmo İstanbul sayesinde Türkiye’yi karış karış dolaşmak yerine, aradığımız, aramadığımız, bildiğimiz veya bilmediğimiz tüm ürünlere kolaylıkla erişim sağlayabiliyoruz. Fuar üzerimizdeki yükü hafifletirken, ilişkilerin güçlenmesine vesile oluyor. Tüm meslektaşlarıma Silmo İstanbul’u mutlaka ziyaret etmelerini öneriyorum, onları da aramızda görmeyi temenni ediyorum.
Sektörel yeniliğe bir kez daha imza atan 4 your eyes optik magazin dergisinin Dijital Yayına geçişini bir mağazacı olarak nasıl değerlendirirsiniz?
Öncelikle devir teknoloji devri olduğu için bu geçişi fazlasıyla destekliyorum. 4 your eyes dergisi olarak alanınızda tek olmanız, her zaman aynı istikrar ile doğru bir şekilde ilerlediğiniz yola dijitali de dahil etmenizin başarınıza daha fazlasını katacağına inanıyorum. Başarılarınızın devamını diliyor sizinle bu röportajı yapmaktan gurur duyuyorum. Varlığımız ve birliğimiz daim olsun. Sizleri ve tüm okuyucularınızı sevgiyle selamlıyor, başarılarımızın birlik içerisinde daim olmasını diliyorum.
Mart 2023