Koberg
Koberg İlk Kez Titanyum Kullanıyor
Almanya merkezli olarak 2013’te Koberg & Tente tarafından kurulan Koberg, ödün vermediği estetik anlayışı, teknolojiye yakınlığı ve yeniliklere açık oluşuyla uluslararası optik pazarındaki yerini güçlendirmeye devam ediyor.
Günümüzde Koberg dendiğinde, markanın özel olarak geliştirdiği silindirik gözlük menteşeleri akıllara geliyor. Marka, yaşam tarzı trendlerinden esinlenen ünlü tasarımcı Josef Lanta’nın hazırladığı ilk koleksiyonunun ardından, 2019 yılında beğenilere sunduğu ikinci koleksiyonuyla ürün yelpazesini genişletti. Koberg oldukça beğeni toplayan ve dikkat çeken bu koleksiyon için Studio Spektakel tasarım ekibi ile birlikte çalıştı. Markanın ikinci koleksiyonundaki şık modellerde; karakteristik, silindirik Koberg menteşesi hafif ve filigran bir forma dönüştürüldü. Marka, yeni tasarımlarında imzası niteliğindeki menteşe formunu yeniden yorumlayarak önemli bir katkı sağlayan Studio Spektakel ile işbirliğini halen sürdürüyor. Koberg, öne çıkan teknik özelliklere sahip ikinci koleksiyonda Alessandro Picicci ile ortak çalışarak modellerini Design & Optik Manufaktur’da geliştirdi. Çok yönlülük, zarafet ve özgünlük odaklı olarak geliştirilen yeni modeller, Almanya’da yüksek kalite ve titizlikle el yapımı olarak üretildi. Paslanmaz çelik ve asetat ile hazırladığı ilk iki gözlük koleksiyonuyla adından söz ettirmeyi başaran Koberg, şimdi de Almanya’nın Gerlingen kasabasında üretimini gerçekleştirdiği titanyum gözlükleriyle dikkatleri üzerine çekmeyi başarıyor. Yakın zamanda beğenilere sunduğu bu üçüncü koleksiyonu ile bir dönüm noktasına ulaşan Koberg, titanyumu ilk kez kullanarak önümüzdeki yıllarda da inovatif işlere imza atacağının sinyalini vermiş oldu. Markanın en yeni titanyum koleksiyonunun modelleri ve koleksiyona dair tüm ayrıntılar hakkında markanın Kurucularından Frank Tente ile yapılan röportajı sunuyoruz.
Merhaba Frank, oldukça yeni bir marka olmanıza rağmen koleksiyonlarınızla ilgi topluyorsunuz. Şimdi de üçüncü koleksiyonunuzu beğenilere sunuyorsunuz. Yeni koleksiyonunuzun önceki koleksiyonlarınızla benzerlikleri nelerdir?
Kurulduğumuzdan beri Koberg olarak hazırladığımız gözlük koleksiyonları ince ve titiz işçilikleri ve teknik uygulamalarımızla ön plana çıkmıştır. Bizler için Almanya’da el yapımı olarak ürettiğimiz gözlüklerimizin tasarımları ve işçiliklerinin kalitesi ödün vermeyi reddettiğimiz bir konu olmuştur. Koleksiyonlarımızı oluştururken küçük gözüken, göz ardı edilebilir gibi gözüken ancak bizlere göre zanaat kalitesini etkileyen küçük detaylar daima çok önemlidir. Yeni koleksiyonumuz da dahil olmak üzere en iyi malzemelerle en yüksek kalitede çalışma felsefemiz hiç değişmeyecektir.
Yeni koleksiyonunuzu öncekilerden ayrıştıran özelliklerden bahsedebilir misiniz?
Markamızın üçüncü koleksiyonu için tamamen yenilikçi olmak, markamızın DNA’sına uygun olmak koşuluyla diğer koleksiyonlarımızdan ayrışan özellikler geliştirmek istedik. Bu sebeple yeni koleksiyonumuz tamamen titanyumdan üretildi. İlk iki koleksiyonumuzda yer alan silindirik menteşenin yerini titanyum modellerimizde malzemenin özellikleri sebebiyle daha düz bir tasarım aldı.
Titanyum sizin için yalnızca yeni koleksiyonunuzla mı öne çıkacak yoksa Koberg olarak titanyuma tam bir geçiş mi yapıyorsunuz?
Titanyum bizim için şimdilik sadece yeni koleksiyonumuzun en önemli bir özelliğidir diyebilirim. Paslanmaz çelik ve asetattan kolay kolay vazgeçebileceğimizi sanmıyorum. Çünkü paslanmaz çelikten üretilen gözlük modelleri bize halen yaratıcılık konusunda titanyumun el vermediği bir çeşitlilik sunuyor.
Titanyum koleksiyonunuzun öne çıkan diğer özellikleri nelerdir?
Bahsettiğimiz gibi yeni koleksiyonumuzun cam kenarlarında, menteşelerinde ve şakaklarında farklı kalınlık seviyelerini işleyebilmek için oldukça sağlam bir hammadde olan titanyum başrolde. Hafif eğimli kenarlara özellikle odaklandık ve başlangıçtan beri Koberg gözlüklerinde kullanılan Berlac’ın muhteşem renkleriyle bir kez daha bazı ince vurgular yaptık.
Yeni koleksiyonunuz için yenilikçi olmayı istediğinizi belirttiniz. Peki materyal olarak titanyumu tercih etmenizin özel bir sebebi var mı?
Koberg olarak şimdiye kadar hazırladığımız ilk iki koleksiyonda da paslanmaz çelik ve asetat ile eşsiz işlemeleri titiz el işçiliğiyle birleştirerek hedeflediğimiz noktaya kısa sürede gelmeye başardık. Az önce de bahsettiğim gibi zaten inovatif ve farklı bir koleksiyon hazırlama niyetindeydik. Bu yüzden titanyumu yeni bir alternatif malzeme olarak göz önünde bulundurmanın mantıklı olacağını düşündük.
Titanyum ile çalışmak ne gibi avantajlar sunuyor?
Sürdürülebilirlik bizim için her zaman önem verdiğimiz bir faktör oldu. Bu açıdan bakıldığında titanyum, gözlük için yüksek kalitede ve harika bir malzeme olması yanında uzun ömür sunarak sürdürülebilirliğe de önemli katkı sağlıyor. Son derece dayanıklı ve anti alerjenik olması açısından da titanyum avantaj sağlıyor.
Koberg olarak koleksiyonlarınızı nasıl ve nerede tasarladığınızdan bahsedebilir misiniz?
İkinci gözlük koleksiyonumuzu 2019’da beğenilere sunmuştuk ve Studio Spektakel tasarım ekibiyle çalıştık. Studio Spektakel tasarım ekibi, bu koleksiyonun ikonik bir stile kavuşmasında önemli katkılarda bulundu. Modern ve uluslararası bir görünüme sahip olan koleksiyon; karakteristik, silindirik Koberg tasarımlarının, son derece ince menteşeleri ve sap şekillerini mümkün kılan hassas tasarımlara dönüştürülmesinden oluştu. Ekip şimdi üçüncü koleksiyonumuzda da harika işler çıkardı. Saplardaki dekorasyonlar sayesinde birinci sınıf tasarım ürünleri oluşturdukları için Studio Spektakel’e tekrar teşekkür ediyorum.
Koleksiyonlarınızı nerede üretiyorsunuz? Titanyum koleksiyonunuzdaki çerçeveleri de Munster’daki genel merkezinizde mi ürettiniz?
Yeni koleksiyonumuzu Munster’de üretmedik. Munster’de sadece asetat parçalarımızı üretiyoruz. Paslanmaz çelik koleksiyonlarımızı ise ilk günden beri Gerlingen’de Alex Picicci ile yaptığımız işbirliği ile tasarlayıp üretiyoruz. Titanyum koleksiyonumuzun ham parçalarının işlendiği, kaplandığı ve birleştirildiği yer de Gerlingen’dir. Bunun yanı sıra, uzun yıllardır Güney Kore’deki ortaklığımız sayesinde birinci sınıf üretim tekniklerinde uzmanlığımızı geliştiriyoruz.
Markanıza özgü tasarım özelliklerini paylaşabilir misiniz?
Koberg modelleri, menteşeler ve saplar arasındaki kesişme noktasında her zaman özel bir vurguya sahiptir. Vidasız ve silindirik menteşe kullandığımız ilk koleksiyonlarımızdan sonra şimdi de titanyum koleksiyonumuzda gömülü karo süsüne yer verdik.
Yeni koleksiyonunuz için kullandığınız karo süsünü nasıl oluşturduğunuzdan söz edebilir misiniz?
Menteşelere silindirik bir eleman eklemek, blok titanyumla çalıştığımız için zor ve talihsiz olabilirdi. Biz de, silindirimizi ‘düzleştirdik’ ve bu durum menteşe için bir tür kaplama kullanmamıza sebep oldu. Karo adı verilen bu kaplamayı yine Gerlingen’de el yapımı olarak titiz bir süreç sonunda oluşturduk.
Ocak 2022