Ciddi görme sorunları sadece kadınlara özgü olmasa da kadınların görme kaybı yaşama olasılığı erkeklere göre %12 daha fazladır.

Kadınlarla erkeklerin sadece üreme yolları ve ilişkili organları değil, her iki cinste ortak organları da birbirinden yapısal farklılık gösteriyor. Kadınların görme sorunlarına katkıda bulunan birçok biyolojik faktör vardır. Kadınla erkeğin göz yapısı arasındaki farklılıklar gözyaşı bezlerinde, göz yüzeyinde, lenste ve retinada (gözün sinir tabakası) izleniyor. Östrojen, progesteron, androjen gibi cinsiyet hormonlarına bağlı olarak yaş, adet dönemi, hamilelik, menopoz ve andropoz görmeyi etkiliyor.

Hormon Değişiklikleri ve Görme

Östrojen: Ergenlikten başlayarak üreme ve cinsel gelişimde önemli bir rol oynar.

Progesteron: Adet döngülerinin düzenlenmesine yardımcı olur ve vücudu hamileliğe hazırlar.

Androjenler: Bunlar doğurganlığı, kemik kütlesini, cinsel dürtüyü ve kırmızı kan hücresi üretimini etkileyen bir grup cinsiyet hormonudur. Androjenler kadınlarda yalnızca küçük miktarlarda bulunurken, erkeklerde daha büyük miktarlarda bulunurlar.

Hamilelikte Görme Değişiklikleri

Hormonlar gözlerde ciddi değişikliklere neden olabilir. Özellikle hamilelik ve menopoz döneminde kadınlarda görme etkilenir. Bir kadın hamile kaldığında plasenta tarafından üretilen gebelik hormonları devreye girer. Bu hormonlar, gözlerde ve göz çevresinde değişikliklere neden olabilir. Genellikle bebek doğduktan sonra veya anne emzirmeyi bıraktıktan sonra bu değişiklikler düzelir. Gebelikte gözlerde ve göz çevresinde görülen değişiklikler şunlardır: 

Göz kapakları: Birçok hamile kadın, göz kapakları çevresinde melazma veya kloazma adı verilen pigmentasyon artışı (renk koyulaşması) yaşar.

Kornea (gözün şeffaf tabakası): Hamilelik sırasında korneanın kalınlığı, eğriliği ve hassasiyeti değişebilir. Bu değişim, kırma kusuruna yol açarak bulanık görmeye neden olabilir. Kontakt lens kullanan kadınlarda hamilelik sırasında kontakt lenslere karşı geçici bir toleranssızlık gelişebilir.

Gözyaşı üretimi: Hamilelik sırasındaki hormonlar gözyaşı filmini ve bezlerini etkileyerek göz kuruluğuna yol açabilir.

Göz içi basıncı: Göz içindeki basınç hamilelik sırasında azalır. Düşük GİB, kornea ödemine yol açarak görmenin azalmasına neden olabilir.

Lens: Hamilelik ve emzirme döneminde kadınların doğal lenslerinin yakın mesafeyi odaklama yeteneği zayıflayabilir.

Hamile kalmadan önce diyabet hastası olan kadınların diyabetik retinopatiye (şeker hastalığının göze vurması) yakalanma riski daha yüksektir. Gebelik sırasında (gestasyonel) diyabet gelişen kadınlarda ise diyabetik retinopati riski daha düşüktür.

Menopozda Görme Değişiklikleri

  • Menopoz sonrası gözlerle ilgili yaşanan en önemli değişikliklerden biri göz kuruluğudur. Menopoz boyunca göz kuruluğu çok yaygın ve hormon desteğinin kaybından kaynaklanıyor. Göz yaşı üretimi prolaktin ve cinsiyet hormonlarınca kontrol ediliyor. Menopozdan sonra gözlerde yanma, batma, kızarma gibi şikayetlere yol açan kuruluk, hormon destek tedavisi ile düzeliyor.
  • Bazı araştırmalar menopozun glokom (göz tansiyonu hastalığı) riskini de artırabileceğini göstermektedir.
  • Menopozdan sonra kadınlarda katarakt gelişim riski aynı yaştaki erkeklere göre daha fazla. Menopoz sonrası östrojen kullanımı, katarakt riskini azaltıyor. Menopoz öncesi dönemde ise östrojen, lensin iyonik yapısını ve su dengesini korumasını sağlıyor.
  • Kadınların otoimmün hastalık geliştirme olasılığı erkeklere göre iki kat daha fazladır. Romatoid artrit, lupus, Grave’s hastalığı ve multipl skleroz gibi otoimmün hastalıklar gözlerde üveit, sklerit, katarakt, göz siniri hasarı ve iltihaplanması gibi çeşitli problemler doğurur.

Kadınlar Göz Sağlığını Nasıl Koruyabilir?

  1. Rutin göz muayenesi olun! 18-60 yaş arası kadınların yılda bir göz muayenesinden geçmesi gerekmektedir.
  2. Göz doktorunuzu aile geçmişiniz hakkında bilgilendirin! Kalıtım ve aile geçmişi görmede büyük rol oynar. Göz doktorunuza ailenizde görülen hastalıkları bildirin. Böylece doktorunuz bu hastalıklardan korunma yöntemleri hakkında sizi bilgilendirebilir ve erken tanı için detaylı muayene ve tetkikler yapabilir.
  3. Sigara içmeyin! Sigara içenler katarakt, yaşa bağlı sarı nokta hastalığı ve iltihabi durumlar açısından risk altındadır. Sigara içiyorsanız bırakmaya çalışın.
  4. Dışarıda güneş gözlüğü takın! Güneş gözlüğü takmak gözlerinizi zararlı UV ışınlarından korur. UVA ve UVB ışınlarını tam olarak engelleyen kaliteli bir güneş gözlüğü taktığınızdan emin olun.
  5. Dengeli beslenin! Diyetinize meyve, sebze ve antioksidanlar eklemek; belirli göz rahatsızlıklarının başlamasını geciktirmeye veya önlemeye yardımcı olabilir. Proteininizi yağsız et, balık, fındık ve yumurtadan alın. Bolca su için. Ayrıca A vitamini (ve beta-karoten), C vitamini, E vitamini ve çinko, gözleriniz için faydalıdır.
  6. Orta derecede egzersizi rutininize ekleyin! Fiziksel sağlığınızı korumak için her hafta 150 dakika (2,5 saat) orta düzeyde aktivite yapılması önerilir. Bu süre, hafta boyunca küçük etkinliklere bölünebilir.

Haziran 2024

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir