Donna Karan, ABD’de New York’un moda başkenti olmasına ve Amerikan modasının Avrupalı dev rakipleri arasında sağlam ve güçlü bir yer edinmesine öncülük eden yaşayan efsanelerden biri…
Donna Karan, 2 Ekim 1948’de New York’un Queens’e bağlı Forest Hills semtinde Donna Ivy Faske olarak doğdu. New York’un az nüfuslu banliyö bölgesi Hewlett, Long Island’da büyüyen Karan, küçük yaşlarından itibaren moda dünyasının içinde olmayı seçti. Bu seçiminde doğup büyüdüğü evin etkisi belirgindi. Annesi model olarak çalışırken, çok sevdiği üvey babası erkekler için takım elbiseler tasarlayıp diken bir terzi olarak geçimini sağlıyordu. Hewlett Lisesindeki öğrencilik yıllarında okulun resim ve sanat atölyesinden çıkmayan Donna, 1966 yılında mezun olmadan önce okula gidip gelirken vitrininden gözünü alamadığı küçük yerel bir butikte tezgahtarlık yaptı. Bu butik deneyimi sırasında enerjisi, sıcaklığı ve giyim tutkusuyla stilistik öneriler verdiği kendinden yaşça çok büyük kadınların göz bebeği olmayı başardı. Bu sebeptendir ki henüz 20 yaşına geldiği 1968 yılında New York’un en saygın tasarım okulu Parsons School of Design’a kabul edilmesi ne ailesini ne arkadaşlarını ne de Hewlett kadınlarını şaşırttı. Parsons’taki öğrenciliği sırasında Amerikan moda tarihinin en güçlü moda tasarımcılarından ve kendi ismini verdiği yaşam stili markasının kurucusu Anne Klein’in gözüne girmeyi başararak bizzat Anne Klein tarafından teklif edilen prestijli bir yaz işi buldu. Buradaki çalışmaları o kadar etkileyiciydi ki, iki yıl geçmeden takvimler 1970’i gösterdiğinde Anne Klein’in yardımcı tasarımcısı seçildi.
Anne Klein’in Zirvesinde
Donna, soyadını aldığı ilk eşi Mark Karan ile Anne Klein gibi bir duayenle bire bir çalışırken tanıştı ve kızları Gabrielle 1974 yılında dünyaya geldi. Ancak 1974 yılı onun için başka bir dönüm noktasına da işaret ediyordu. Yardımcı tasarımcısı olduğu Anne Klein, Sonbahar/Kış koleksiyonunun hazırlıklarının yoğun ve hızla devam ettiği bir dönemde göğüs kanserine yeni düşerek hayatını kaybetti. Donna Karan tasarıma yönelik incelikleri, girişimci ruhu ve moda endüstrisinde kadın olarak ayakta kalmanın sırlarını ona aşılayan mentoru ve yakın dostu Anne Klein’in mirasını sürdürmesi için henüz 26 yaşındayken yaşam stili markasının Yönetimine ve Kreatif Direktörlüğüne seçildi. Donna, Parson School of Design’dan yakın arkadaşı Louis Dell’Olio’nun yardımıyla 10 yıllık bir süreçte Anne Klein markasının prestijini ve dünya çapındaki bilinirliğini bir üst seviyeye taşımayı başardı. Bu dönemini 1977 ve 1982 yıllarında kazandığı saygın Coty Amerikan Moda Eleştirmenleri Ödülleri ile taçlandırdı.
Hayat ve İş Ortaklığı
Mark Karan ile kısa süren evliliğinin ardından hayatının aşkı, heykeltıraş ve ressam Stephan Weiss ile 1983 yılında evlenen Donna Karan, yalnızca kişisel hayatında değil, profesyonel dünyasında da yeni bir döneme adım attı. Manhattan’ın moda merkezi Yedinci Cadde’de hızla yükselen Karan, kadınların gerçek ihtiyaçlarına odaklanan tasarımlarıyla güçlü bir kimlik oluşturmayı başardı. Donna Karan, kendisi gibi gerçek bir vizyoner olan eşi Stephan Weiss ile birlikte 1984 yılında moda dünyasında büyük yankı uyandıran, Donna Karan New York markasını kurdu. Karan, kadınların gardıroplarını sadeleştiren ve işlevselliği ön planda tutan bir anlayış geliştirerek, Seven Easy Pieces (Yedi Kolay Parça) koleksiyonunu aynı yıl piyasaya sürdü. Seven Easy Pieces kadınlara tek koleksiyon içinde sayısız kombinasyon yaratma özgürlüğü sunuyordu. Bodysuit (tek parça streç giysi), özel dikim bir ceket, etek, pantolon, kaşmir kazak, deri ceket ve gece kıyafetinden oluşan ikonik koleksiyon, günün her saatine uyarlanabilir şıklığın temel taşlarını oluşturmuştu. Donna Karan beklentisinin çok üzerinde bir beğeni toplayan bu eşsiz koleksiyon ile kadınları gündüzden geceye zahmetsizce taşıyan tasarımları sayesinde işlevselliği ve estetiği bir araya getiren bir modacı olduğunu ülkesine kanıtladı. 1985 yılında CFDA tarafından Yılın Tasarımcısı seçilen Donna Karan, Amerikan modasının en güçlü isimlerinden biri haline geldi.
DKNY’nin Doğuşu
Donna Karan New York’un hızlı yükselişi devam ederken, tasarımcı 1989 yılında 15 yaşına giren kızı Gabrielle’nin gardırobundan ilham alarak genç nesillere yönelik yeni markası DKNY’yi beğenilere sundu. Moda dünyasında her markanın bir doğuş hikayesi vardır; ama çok azı bir şehrin ruhunu DKNY kadar derinlemesine yansıtabilir. Modacının New York’un enerjisinden beslendiğinin adeta kanıtı olan DKNY markası; şehirli, dinamik ve pratik bir stil anlayışını temsil ederek küresel bir yaşam tarzı markasına kısa sürede dönüştü. DKNY markası altındaki kadın serilerine 1992 yılında erkek koleksiyonlarını ekleyen ve modern erkek stiline de yön vermeye başlayan Donna Karan; aynı yıl ilk parfümü Donna Karan New York ile moda dünyasında yeni bir alan keşfetti. Parfüm kullanmayan Donna Karan için bu segment ilk başta çok bir şey ifade etmezken, eşi ve iş ortağı Stephan Weiss’in önerisine sıcak bakarak; “Kazablanka zambakları ve Stephan’ın boynunun arkası gibi kokan bir şey” hazırlanması talimatı dışında tüm lansman sürecini eşine bıraktı. Gold şişede sunulan ikonik parfüm, küresel çaptaki hayranları yanında Donna Karan’ın da bizzat ilk ve en sevdiği parfüm oldu.
Dönüşüm Başlıyor
DKNY, yalnızca Donna Karan’ın tasarım anlayışının bir yansıması değil, aynı zamanda New York’un bitmek bilmeyen enerjisinin bir simgesi oldu. Ancak 1990’ların ortasına gelindiğinde DKNY için değişim rüzgarları esmeye başladı ve 1996 yılında Donna Karan International halka arz edildi. Halka arz markanın kurucusu Donna Karan için önemli bir adımdı, ancak çok sevgili eşi Stephan Weiss’in akciğer kanseriyle mücadelesi de bu dönemlerde başladı. Fransız lüks devi LVMH (Moët Hennessy Louis Vuitton), Donna Karan International’ı 2001’de bünyesine kattı. Bu satış, Donna Karan’ın iş hayatı için büyük bir başarıydı ve markasının artık bambaşka bir geleceğe doğru ilerleyeceğinin sinyallerini veriyordu. Fakat aynı yıl eşini kaybetmesi modacıya ağır bir darbe oldu.
LVMH’nin Donna Karan International’ı satın almasıyla markanın vizyonu daha küresel bir yapıya evrilmeye başladı. Ancak Donna Karan için tasarım yalnızca giysilerden, hızla değişen trendlerden ibaret değildi; onun için moda, bir yaşam tarzıydı. Bu sebeple 2015 yılında 66 yaşındayken markadan ayrılarak, Urban Zen isimli yeni bir girişime odaklanma kararı aldı. Urban Zen, moda ile sosyal farkındalığı birleştiren, sürdürülebilirliğe ve sağlıklı bir yaşam anlayışına vurgu yapan bir marka oldu. Karan için bu ayrılık, yeni bir başlangıçtı. Artık endüstrinin dayattığı hızlı tempodan uzak, tamamen kendi felsefesini yansıtan bir alanda üretmeye devam edecekti. 2015’te yayımlanan otobiyografisi My Journey (Benim Yolculuğum), Karan’ın yaratım sürecini ve ilham kaynaklarını gözler önüne sererek, New York en çok okunanlar listesinde uzun sürede 1 numarada kaldı.
LVMH, Donna Karan International’ı 2016’da elden çıkarma kararı aldı. Markayı, Amerikan perakende devi G-III Apparel Group 650 milyon dolar karşılığında satın aldı. Bu satın alma, DKNY’nin yeni bir kimlik kazanacağının işaretiydi. G-III, DKNY’nin özüne dönmesini istiyordu, ancak aynı zamanda markayı modernize edip Z kuşağına da hitap edecek şekilde yeniden konumlandırmayı hedefliyordu.
Yeniden Doğuş
Yıllar içinde DKNY, küresel moda sahnesinde varlığını sürdürdü. Ancak markanın gerçek anlamda büyük bir dönüşüme ihtiyacı vardı. İşte tam da bu noktada 8 Şubat 2024, DKNY için yeni bir milat oldu. G-III Apparel Group, markayı yeniden canlandırmak için ‘In Women We Trust’ adını verdikleri büyük bir kampanya başlattı. Süper modeller Amber Valletta, Carolyn Murphy, Cindy Crawford, Imaan Hammam, Karlie Kloss, Linda Evangelista, Liya Kebede ve Shalom Harlow’u bir araya getiren kampanya; markanın 1980’lerdeki doğuş felsefesine, yani güçlü, şehirli ve özgüvenli kadınlara duyduğu inanca dönüyordu. ‘In Women We Trust’, yalnızca bir reklam kampanyası değil, DKNY’nin baştan yaratılmasını simgeliyordu. Marka, klasik ve moderni harmanlayan tasarımlarla New York’un sokaklarını yeniden ele geçirirken, kampanya kadınların bağımsızlığına, cesaretine ve kendi hikayelerini yazma gücüne vurgu yaptı. Bugün DKNY, sadece bir moda markası olmanın ötesine geçerek zamansız, dinamik ve güçlü kadınların sesi olmaya devam ediyor. Bir zamanlar Donna Karan’ın hayal ettiği gibi, şehir hayatına ayak uyduran, rahat ama stil sahibi parçalar sunan marka, Donna Karan ve Stephan Weiss’in mirasını yaşatmayı sürdürüyor.
Donna Karan Eyewear
Donna Karan’ın ve eşi Stephan Weiss’in vizyonu başlangıçtan itibaren yalnızca giyimle sınırlı kalmadı. 1990’ların başında DKNY, gözlük serisini piyasaya sürdü. Klasik çerçeveleri modern dokunuşlarla buluşturan DKNY gözlükleri, markanın şehirli stilini yansıtarak zamansız bir şıklık sundu. 2018 yılında Marchon Eyewear ve G-III Apparel Group, DKNY ve Donna Karan New York gözlükleri için özel küresel bir lisans anlaşması imzaladı. Bu anlaşmayla birlikte, DKNY gözlükleri Luxottica’dan ayrılarak Marchon çatısı altında tasarlanmaya başlandı. 2024 yılında sunulan Modern Icons Koleksiyonu, markanın zamansız mirasını yansıtan iki güneş gözlüğü ve üç optik çerçeveden oluşan, birinci sınıf asetat malzemeden üretilmiş özel bir kapsül koleksiyon olarak moda severlerle buluştu ve büyük beğeni topladı.
Kronoloji
1985
Donna Karan New York ve aksesuar koleksiyonunun lansmanı yapıldı.
1987-1989
Çorap koleksiyonu piyasaya sürüldü. DKNY hazır giyim koleksiyonu tanıtıldı.
1990-1992
DKNY Çorap, DKNY Jeans ve aksesuarları piyasaya sürüldü. DKNY ve Donna Karan New York ayakkabı koleksiyonları, erkek giyim ve iç çamaşırı koleksiyonları tanıtıldı.
1993
DKNY Mens, DKNY Eyes ve DKNY Optical piyasaya sürüldü. Milano ofisi açıldı.
1994-1997
Londra’da DKNY amiral mağazası açıldı. Donna Karan İmza Koleksiyonu tanıtıldı.
1998
Beverly Hills, Manhasset, Las Vegas ve Short Hills’de DKNY mağazaları açıldı. Erkek koleksiyonları genişledi.
2000-2005
DKNY mağaza zinciri genişledi. DKNY Watches, Swimwear, DKNY Fragrances ve Be Delicious parfümü piyasaya sürüldü.
2006-2009
Seul, Şangay, Pekin ve Yeni Delhi’de mağazalar açıldı. DKNY sosyal medyaya adım attı, Twitter ve Facebook hesapları açıldı.
2010-2012
DKNY.com yeniden lansmanı yapıldı. E-ticaret platformu genişletildi. Pure DKNY parfümü piyasaya sürüldü.
2015
Donna Karan markasının Kreatif Direktörlüğünden ayrılarak, Urban Zen’i kurdu ve otobiyografi yayımladı.
2016
LVMH, Donna Karan International’ı G-III Apparel Group’a sattı.
2018
Marchon Eyewear ile optik ve güneş gözlükleri için küresel lisans anlaşması imzalandı.
2017-2023
G-III Apparel Group, DKNY’yi küresel pazarda yeniden konumlandırdı. Koleksiyonlarda modernize edilmiş siluetlere odaklanıldı.
2024
In Women We Trust kampanyası ile DKNY’nin yeniden lansmanı yapıldı.
Şubat 2025
