BDT OPTİK

Sürekli Gelişen ve Yenilenen

Silmo İstanbul geldiği noktaya bakarsak kurumsal kimliği, markalaşması, katılımcı sayısı ve kalitesi, ziyaretçi sayısı olarak gerçekten birkaç sınıf atlamış olduğunu görebiliyoruz.

Merhaba Beri Bey… Kendinizi okurlarımıza tanıtıp, optik sektörüne girmeye nasıl karar verdiğinizden bahsedebilir misiniz?
Merhaba… Ben Beri De Taranto. 1983 doğumluyum. Yıldız Teknik Üniversitesi Fizik bölümünü bitirdim. Bu sektöre tanışmam eşimin vesilesiyle oldu. Eşim ve ailesi uzun yıllardır bu sektöre çok severek hizmet veriyorlar. Açıkçası onların bu bağlılığı ve keyifli çalışması beni çok özendirdi ve optik sektöründe çalışmaya başladım. Normalde mesleğim teknoloji danışmanlığıydı. Kendimi bir anda bu sofrada, bu mutfakta buldum. Şimdi eşimle beraber bu sektörde BDT firması ile hizmet veriyoruz.

Kaç senedir bu sektördesiniz?
Nasıl geçtiğini anlamadığım dolu dolu 7 yıl oldu. Çok hızlı bir tempo ile geçirdim. Çok farklı insanlarla tanıştım. Çok farklı yerlerde bulundum. Türkiye’nin her yerine aşina oldum. Daha önceki sektörümde ufak dünya gezilerimiz oldu. Optik sektörüne girişim ile Türkiye’nin her yerini tanımış oldum. Uluslararası fuarlar sebebiyle dünyanın bir çok ülkesini görmüş oluyoruz. Yani sürekli gelişiyoruz, yenileniyoruz.

Satış ve satış sonrası hizmetlerinizden bahsedelim…
Ürünlerimizin tanıtımı ve satışı için sıklıkla firma ziyaretleri gerçekleştiriyoruz. Bundan dolayı sürekli seyahat halindeyiz. Bizim en büyük amacımız toptan tarafından, perakendeye, perakendeden tüketiciye kadar bütün aşamalarında her türlü memnuniyeti sağlamak. Amacımız son kullanıcıyı memnun edebilmek. Bir problem çıktığında perakendecinin sıkıntı yaşamasını istemiyoruz çünkü onlar bizim iş ortaklarımız. Kusursuz ürün verip onların da aynı şekilde müşteri memnuniyetini en üst düzeyde tutmalarını sağlamaya çalışıyoruz. Bunun dışında da teknik servis kısmında da gayet donanımlı durumdayız. Herhangi bir problem olduğunda iş ortaklarımız taleplerini bize iletiyor ve en kısa sürede en doğru şekilde yanıtlamaya çalışıyoruz. Müşteri memnuniyetini her zaman en üst düzeyde tutmaya çalışıyoruz.

Markalarınızı ve ürünlerinizi tanıtırken hangi iletişim araçlarını tercih ediyorsunuz?
Benim tercihim aslına bakarsanız sosyal medya ve saha ziyaretleri. Bizim dağıtımını yaptığımız markalar çok bilinen ve tanınan markalar olduğu için genellikle müşterilerimiz bu ürünleri takip ediyor. Çoğu zaman ben daha bilmezken müşterinin yeni koleksiyonlarının talebini alıyorum. Bundan dolayı sosyal medya gerçekten çok güçlü bir araç, özellikle instagram çok güçlü bu konuda. Yeni koleksiyon ve bilgilendirmelerimizi buradan yapıyoruz. Ayrıca fuarlara katılım sağlıyoruz. 2022 yılında Silmo İstanbul Optik Fuarı’na katıldık. Bundan sonraki yıllarda hem yurt içi hem de yurt dışındaki Silmo fuarlarına katılım sağlamayı düşünüyoruz. Ayrıca saha gezileri, müşteri ziyaretleri bu tanıtımlarda çok önemli yere sahip. Çünkü müşterilerimiz güncel gelişmeleri takip etmek için çok vakit bulamayabiliyorlar. Öncelikleri kendi müşterilerine cevap vermek oluyor. Bizler biraz onların danışmanı gibi davranıyoruz. Doğru ürünü, doğru fiyata sununca zaten başarılar da arkasından geliyor. Biz de memnunuz müşterilerimiz de memnundur diye düşünüyorum.

Fuarlara katılıyoruz dediniz… fuardan beklentiniz nasıldı? Beklentinizin karşılığını alabildiniz mi? Silmo İstanbul’un gelişimi ve şu andaki süreci hakkındaki yorumlarınızı alalım.
Öncelikle benim Silmo İstanbul’a katılma amacım yeni bir firma olduğum için kendimi tanıtmak. Beni tanıyan çok müşterim var ama tanımayan çok daha fazlası var. Firmam, şahsım ve markalarımla kendimi en iyi temsil edeceğim yer fuardı, bu sebeple Silmo İstanbul’u tercih ettim. Gerçekten beklediğimden de iyi bir sonuç aldım. Hem yerli hem yabancı bütün ziyaretçiler markalarımızı bildikleri için standımızı ziyaret ettiler. Tanışma fırsatımız oldu. İş geliştirme fırsatımız oldu. Firmamızı bilenlerle de iş geliştirmemde faydalı oldu. Silmo İstanbul şahsım ve firmam adına faydalı bir süreçti. Silmo İstanbul geldiği noktaya bakarsak kurumsal kimliği, markalaşması, katılımcı sayısı ve kalitesi, ziyaretçi sayısı olarak gerçekten birkaç sınıf atlamış olduğunu görebiliyoruz. Bu sebeple katılımlarımızın devam edeceğini düşünüyorum.

Firmanın bünyesinde bulunan markalardan, bu markaların müşteri profilinden ve teknik özelliklerinden bahsedebilir misin?
BDT Optik bünyesinden dört tane marka var. Bunların hepsi çoğunlukla butik mağazalara hitap eden üst seviye ürünlere sahip markalar. Bunlardan biri Markus T. Firma sahibi Almanya’da çok tanınan bir optometris ve tasarımcı. Birçok otel ve mağaza tasarımları yapmış. İşini çok çok iyi bildiği için son kullanıcıya kusursuz ürünler tasarlıyor ve sunuyor. İşlerini kusursuz yapma gayretindeler. Firma hem optik hem güneş çerçevelerini Almanya’nın batısında en üst düzey teknolojilerle üretiyor. En önemlisi de tüm koleksiyonun elde üretiliyor olması. Buradaki katma değerin en önemlisi ürünlerin elde bu kadar muntazam bir şekilde birleştirilmesinden ve kişiye özel yapılmasından geliyor. Ben kendilerini yerlerinde ziyaret edip gördüm. Son zamanlarda gezdiğim en üst düzey üretim tesislerinden birine sahipler. Yapılan işlemler tüketicisine çok uzun süre ve ilk günkü gibi hizmet vermesi için özenle planlanmış. Firma sahibi işini çok iyi bildiği için atölyecinin veya gözlükçünün özel patentli sistemlerle korkmadan sunabileceği ürünler yapıyor. Mesela bütün Markus T ürünlerinde çerçeveler ters kanal. Normalde ters kanal çerçevenin zorluklarında biliyorsunuz cama kanal açmanız lazımdır. Bu firma öyle bir sistem oluşturmuş ki cama ve çerçeveye zarar vermeden sökme takma işlemi yapabiliyoruz. Bununla beraber atölyecinin üzerinden yükü ve stresi alıyoruz. Çerçeveler 1.6 gramdan başlayan tasarımlarla başlıyor. En ağır çerçevesi 5.30 gram ağırlığında. Yani gün boyu gözlük takacak biri isen yüzünde daha az yorgunluk yaratan bir şey takmak istersin. Markus T  bu kişilere yönelik bir çerçeve. Tüm kullanıcılardan çok olumlu tepkiler alıyoruz. Lafont 100 yıllık bir firma. Bu işe daha Avrupa’da gözlük üretimi yokken başlamışlar. Gözlüğün öncülerinden biri. Firma atölye olarak, kişiye özel gözlükler yaparak başlıyor bu işe ve yaptığı farklı tasarımlar ile yıllar yılı büyümeye devam ediyor. Şimdi 100. yılında yüzlerce ünlüye rengarenk gözlüklerini taktırmış, Avrupa ve Amerika’da çok bilinen bir marka Lafont. Genellikle en renkli vitrinler ve çerçeveler onların. Hep dikkat çeken tasarımlara sahip. Paris’te 5 tane perakende mağazaları var. 1 tane de ayrıca atölyeleri var. Halen devam eden bir geleneğinden bahsedeyim; internetten randevu alabiliyorsunuz, gidiyorsunuz oraya istediğiniz bir modeli seçiyorsunuz. Yüzünüzün ölçüleri alınıyor. Asetat bloklardan siz istediğiniz gibi bir model artı renk seçebiliyorsunuz. Sizin yüzünüze, gözünüze, burnunuza özel gözlükler üretiyorlar. Bunu da halen köklerine saygılarından dolayı devam ettiriyorlar. Minima’da Lafont gibi Fransız firması. Minima’da 30. yıllık bir firma. Masada gördüğünüz ürünler çocuk çerçeveleri. Çocuk çerçevelerine gerçekten çok farklı bir boyut kattı. Piyasada gördüğünüz renklerden çok daha canlı. Çok kaliteli. Hepsi titanyum ve esnek. Çocuğun yüzüne kapanmıyor. Çocuk bu gözlüğü parçalayamıyor. Neredeyse yok edilemez diyebiliyoruz. Çocuk gözlüğü denince satış algısına çok bakmıyoruz ama gözlerinde onlarında içini ısıtan bir çerçeve takmasını istiyoruz. Ben defalarca çocukların gözlerinde bu ürünü seçtikleri için pırıltıya şahit oldum. Çocuklar için şöyle bir travma var. Küçük yaştasın ve okula gidiyorsun. Çocuklar yetişkinler gibi değil. Acımasızca eleştirebiliyorlar. En azından o geçiş sürecini hafifletici gözlükler bunlar. Anne babalarında içlerini rahat ettirecek bir marka. Gözlük yüze oturduğundan hareket halindeyken kayma yapmıyor. Düzeltme ihtiyacı hissetmiyorsunuz. Bu da çok önemli.

Son olarak Osix markanızdan bahsedelim. Çok fazla renkli. Neredeyse renk kartelası gibi. Bu markayı bize anlatır mısın lütfen.
Osix bir İtalyan markası. Çok haklısın bu bizim renk kartelamız. Aslına bakarsan ellerindeki renklerin %20’sini falan oluşturuyor bu kartela. Tabi ki tüm renkleri getiremiyoruz. Bütün ürünlerini 3D Asetatla yapıyorlar. CNC makinalarında özel olarak kesiyorlar. Siparişi de kendi web sitelerinden yapıyoruz. Modeli müşterimize beğendiriyoruz. Sap renkleri, gövde renkleri,  cam rengine kadar istersen güneş istersen optik olacak şekilde özelleştirme de mümkün. Saplara isterseniz isim veya slogan ekleyebiliyorsunuz. Bunların hepsi mümkün ve çok da güzel bir hikayesi var aslında. Sen bu gövdeyi, sapı istedi, sen bu plastiğe hayat verdin diye bir tane asetat bloğu kişiye gözlüğünle beraber hediye ediyorlar. Çok keyifli bir çalışma. Bu markanın fiyat aralığı elimizdeki bütün markalardan daha uygun. Çok yeni bir marka. Silmo İstanbul’da lansmanını yaptık ve olumlu tepkiler aldık.

Dergimiz bir yeniliğe daha imza attı ve yayın hayatına dijital olarak devam edecek. Bu şekilde çok daha yoğun kitlelere ulaşıp ve daha efektik çalışmalar yapacağız ve etkileşimimizin daha çok olacağına inanıyoruz. 4 your eyes’ın bu konudaki kararı ile ilgili fikirlerin nedir? Ayrıca 4 your eyes’ın optik sektörü adına yaptığı çalışmalar ile ilgili değerlendirmeleriniz nelerdir?
Öncelikle dijitale geçmeniz çağın gereksinimi. Bu çok iyi olmuş. Tüm dünya dergilerine baktığımızda belki basılı olarak devam ediyorlar ama dijitalleri kesinlikle var. Dijital kitleleşmekteki bir numaralı araç. Dergi yayınlandığı andan itibaren çok hızlı bir şekilde tüketiciye ulaşabiliyor. Okuyucular artık kargo ile bir dağıtım süreci beklemek zorunda kalmayacak. Hedef kitlenize çok daha hızlı bir şekilde erişebileceksiniz. Ben şahsım adına 4 your eyes dergisi geldiğinde bu ay ne olmuş diye bakıyordum. Sonuçta herkesin elde edebileceği bilgi sınırlı. Siz bunu meslek olarak yapıyorsunuz. Çok farklı noktalardan bilgi alıyorsunuz ve bunları paylaşmaya özen gösteriyorsunuz. Bunları bir hap gibi alıp kendimi güncelleyebiliyorum. Derginin geldi gelmedi beklemesine sonu vereceğim. Çok güzel olmuş. Tebrik ediyorum sizleri.

Ocak 2023

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir